Adı Lazım Değil - “Aynı türkü aynı saz!”

Trabzonspor Divan Genel Kurulu yapıldı ve bir önceki genel kurulda olduğu gibi konuşanlar yine aynı isimlerdi ve karbon kağıdı gibi daha önce ne demişlerse yine aynısını söylediler! En önemli madde tüzük olarak lanse edildi. Başkan Muharrem Usta 6 ay önce verdiği sözü divandan birkaç gün önce hatırlayıp divan başkanını aramış! “Madem ilkel bir tüzük vardı da neden 6 ay boşuna geçirilmiş!” soruları boşlukta kaldı.

Ancak divana yine hazırlıklı ve dağarcığında akılda kalan düşünceleri ile gelen Özkan Sümer’in içi dolu sözleri damga vurdu. Tamamına imza atılacak düşünceleri paylaşan Sümer için tek değişiklik ise neredeyse 30 yıl önce Şilili ozan Pablo Neruda’nın dizelerinden, Tevfik Fikret’in sözlerine dönüş oldu. Sümer, Fikret’in şu dizelerini naklederken her şeyi açıklıyordu aslında:

Türkü yine aynı türkü,  sazlarda tel değişti.
Yumruk yine aynı yumruk, bir varan el değişti.”

Başkan Muharrem Usta yine bildik, tanıdık ses tonu ve nefes almadan attığı uzun ama, içi boş nutku ile kaldı. En belirgin ifadesi  “Trabzonspor’u şirketler batırdı!” sözleri idi!!! Evet, Trabzonspor’un toplamda 674 milyon lira olduğu deklere edilen borcu Usta ve arkadaşları yapmadı ama, bu nasıl şirketler ki kulübü borca sokabiliyorlar!!! Yoksa bu şirketleri hayaletler mi yönetiyor?

ŞİKE VURGUSU!

Divan’da şike konusu da biraz eşelendi. Ortahisar Belediye başkanı Ahmet Metin Genç’ten şike konusunda net sözler duyabildik. Genç, Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’ın şikeci olduklarını ve Trabzonspor’un davasında haklı olduğunu vurguladı. Adalet ve Kalkınma Partisi adına Trabzon cenahından şimdiye kadar duyduğum en net sözlerdi bunlar!

Başkan Muharrem Usta da konu hakkında bilgi verirken, defalarca vurguladığımız gibi “UEFA’nın şike yapılmış mı, yapılmamış mı tartışmasını kesinlikle bitirdiğini” söyledi. Ve CAS’ın “gereğini yapması için yapılan başvuruyu” reddetmesinin ardından FİFA’ya başvuracaklarını ifade etti.

Trabzonspor’un FİFA’ya başvurma hakkı var ve uzun sürede geçse sonuç alacak. Ama, Trabzonspor’un asıl başvurması gereken merci FİFA’dan önce Türkiye’de bulunuyor! Bence Trabzonspor konuyu cumhurbaşkanına götürse daha etkili sonuç alır! Alır da bunu kim dile getirir, kim cumhurbaşkanına söyleyebilir?

Belgelerle koskoca “Şike” kitabı yazdık da ne oldu? Değil okumak, Trabzonsporlu bilinen birçokları kitabı eline almaya korkuyor! Biz de bu insanlarla şike davası güdüyoruz!

50.YIL…

Trabzonspor bir buçuk yıldan beri 50.yılla yatıyor, onunla kalkıyor! Sanırım bu söylem en az 5 yıl daha devam edecek! Yani 5 yıl sonra bile 50.yıldan çıkamayacağız! Efendim, biliyorsunuz Muharrem Usta ve ekibi 50.yılda şampiyonluk parolası ve 1461 Trabzon kozu ile seçim kazandı. Haa birde Lucescu vardı değil mi? Neyse seçim kazanıldı. Herkes biliyor ki Türkiye’de seçimlerde bir tek ay ve mars vaat edilmez! Bunun dışında atış serbesttir. Demek istiyorum ki, sevgili Muharrem Usta; kongreyi kazandınız. Artık şu 50.yıl laf salatasından vazgeçin. Çünkü 2 Ağustos 2017 tarihinde vazgeçmek zorunda kalacaksınız! Tamam 50.yılda şampiyon olamadı Trabzonspor, varsın 51.yılda olsun. Hatta 52 veya 53.yıla da razıyız!  Çünkü artık ayıp oluyor!

ORTAHİSAR KANUNİ FK!

1461 Trabzon sanki bile bile 2 yılda 3.lige düşürüldü. Kulüp çevrelerince pek önemsenmedi. Trabzonspor başkanı Usta tüm Trabzon ekiplerinin alt yapı olduğunu vurguladı! Alt yapı ekiplerinin yarışmacı olamayacağını da söyledi!!! Bunu anlamak mümkün değil. Alt yapıdaki oyuncular yarışma yapmadan nasıl gelişecekler?

Bakın daha 4 yıl önce kurulan Ortahisar Kanuni Futbol Kulübü U 19 şampiyonasında Türkiye çapında ilk 4’e kaldı. Ki şampiyon olması da muhtemel… Kamil Aydın teknik direktörlüğünde Tokat’ta rakiplerini dize getiren Ortahisar Kanuni FK, önümüzdeki günlerde Ankara Hacettepe, İstanbul Erokspor ve Diyarbakır DSİ ile Türkiye şampiyonluğu için mücadele edecek.

Bilmem bu başarıdan bir mesaj çıkaranlar olacak mı? 

HANGİSİ MÜSLÜMAN?

Müslüman çevrelerde bir tartışma ki evlere şenlik! Efendim kendini İslam’la özdeşleştiren bir gazetenin Müslüman prof’u Diyanet İşleri başkanının FETÖ’ya vakt-i zamanında bağlılık mektubu yazdığını iddia etti. Bunun üzerine de Diyanet’ten bunun iftira olduğu açıklaması yapıldı! Ortada bir gerçek var ki iki taraftan ya biri, ya da ikisi yalancı! Çünkü iki yanlıştan bir doğru çıkmaz! Biz sıradan Müslümanlar olarak şimdi hangi tarafa inanacağız? Öyle ya ikisi de İslamı temsil ettiğini söylüyorlar. Bir de FETÖ var! Onun da daha düne kadar İslami temsil ettiğini söylemiyorlar mıydı? Ne dersiniz, bu işten bir şey anlayan var mı?

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri