Bu karşılaşmadan bir gün önce medeniyetlerin buluştuğu kent de,
Şanlıurfa’da,Trabzon’dan maça akredite yaptıran 20 civarın da gazeteci arkadaşla, Trabzon eski valisi Nuri Okutan’ın konuğu olduk.
Arap,Kürt,Türk ve Süryani kökenli vatandaşlarımızın huzur içerisinde yaşadıkları sakin mistik şehir Urfa’da,Nuri Okutan’ın görevde bulunduğu 9 ay içerisinde yaptığı şeyleri görüp,öğrenince Urfa’nın geleceği için umutlandık.
Özellikle Urfa’lı genç kızların eğitim ve öğretime katılmalarına önem verilmesini sağlaması, kayda değer en önemli not olarak aklımda kaldı.
*
Maça gelince,son haftaların formsuz isimleri Colman ve Cale’yi evlerinde bırakan Şenol hoca,bu oyuncaların yerine Sezer ve Ferhat’a forma vermesi, onlar içinde iyi bir şanstı.
Tayfun ve Yattara’nın müzmin sakatlıkları devam ederken,yedek kulübesine bir baktım.sizi bilmemde bayağı kaliteli geldi bana son haftalar adına,sırayla Tolga,Barış,
Egemen,Ceyhun,Gabrıc,Teofilo ve de Alanzınho.
Şenol hoca, sanki oyunu ikinci yarıya yıkacakmış gibi bir hesabın içerisinde geldi bana.Bu arada ev sahibi Gaziantep’in önemli silahı Julıo Cesar’da, yedek kulübesinde her ihtimale karşı tutuldu sanırım,teknik adamları Portekizli Jose tarafından.
*
Oyunun ilk 15 dakikasında net pozisyonlar yakalayan bordo mavililer,gole muaffak olamayınca,kırmızı siyahlılar en net ataklarını yakaladıkları 37.dakikada, Beto’nun ayağından golü bulunca, tin tin tin giden maça, biraz renk gelmeye başladı dersek herhalde yalan olmaz.
İlk yarı bittiğinde bu maçın bu skorla bitmeyeceğinin altına imza attım.
Yalnız şunu da yazmadan geçemeyeceğim,yıllardır der dururuz.Topla dripling yaparak rakip kaleye sağdan-soldan inildiğinde,maalesef müzmin bir rahatsızlığı var bu
Trabzonspor’un, kaleye inmeden hemen ortalar kesiliyor içeri,sonuç ise ; aut.
İşte Gaziantep bunu yapmadı Jorgınho ile indi sıfıra ,bu oyuncu bitiş çizgisinden ceza alanı içerisine kesti,önüne gelen top için Beto’ya sadece vurmak kaldı.Aynı golün benzerini en son Fenerbahçe ,Antalyaspor’a atmıştı hatırlarsanız.
Ahhh,.,Bir sıfıra inilebilinse de,bitiş çizgisinden kale içerisine yerden kesilse o top
yok mu ? Neler olacak neler ?
*
Gaziantep kamil Ocak stadyumu ufak tefek boşluklar haricinde doluydu.Bunlardan 700 kadarı da Trabzonspor taraftarıydı ama onlarda takımlarının oynadığı futboldan pek keyifli görünmüyorlardı.
İkinci yarının başında Ferhat’ın yerine Alanzınho’yu alarak başlayan bordo mavililer, Alanzınho ile daha hareketli oynamaya başlarken,buna Engin in yerine giren oyuna giren Gabrıc le destek verdi.
Bu arada Antep takımı da önemli silahı Julıo Cesar’a, formasını vererek sahaya soktu.
Oyunun 45 ile 70 dakikaları arasında oyuna daha hakim görüntüsü vermeye başlayan bordo mavililer de bundan sonraki dakikalarda ise şunu tespit ettim.Takım hücumda iken çoğunluk savunma da kalıyor.Takım savunmada iken çoğunluk hücum hattında kalıyor.
Bunu Şenol hocanın herhalde taktik olarak vermediğine eminim.
Özellikle Giray,Sezer Selçuk,Engin,Ömer ve Umut’un çok kötü günlerinde olması,
Burak Yılmaz’ın geçerli olmayan 2 ofsayt golü ve Gaziantep takımında da Olcan,Erman,Deumi,Ivan de Souza ve Murat’ın iyi günlerinde olmaları,bir üstteki paragraf da bahsettiğim bu filmi bize seyrettirdi.
*
Bence orta hakem Cüneyt Çakır iyi bir maç yönetti.Lig ve Kupada son 12 maçtır mağlubiyet yüzü görmeyen Trabzonspor, oyuna girmesiyle umutlandığı Agnus dei
( Tanrı’nın kuzusu) lakaplı Alanzinho’ya,Tanrı’nın verdiği son dakikada ki armağan olan şık golle güldü.
13.maçında da mağlubiyet görmeyen bordo mavililer,beraberlik de olsa Galatasaray maçı öncesi,Trabzon’a yine umutla döndü.