FETÖ/PDY’ci hainlerin darbe girişimin püskürtülmesinin ardından bazı kesimler aklınca günah çıkarmaya sanki bu yapı ile hiç-bir bağları yokmuş gibi meydanlarda demokrasi havarisi kesilmeye devam ediyorlar.
Bununla yetinmeyip çıkıp gazetelere-kamuoyuna boy-boy açıklama yapıyorlar!
Bunu yaparken de kendilerini kurtarma adına sağa-sola çamur atıyorlar.
Ya da “nasıl olsa bizde yanacağız,diğerleri de yansın” mantığı sürüyorlar.
Neyin kafasını yaşıyorlar anlamış değilim.
Aklımızla alay mı ediyorsunuz?
Bakın kaç defa yazdım kaç defa dile getirdim.
Kim bu işlerden nemalanıyor,kim bu kanlı ve puslu süreçten düşman yaratmaya çalışıyorsa yazıklar olsun diyorum başka bir şey demiyorum.
Başkasının ekmeğine göz-dikmek,hiçbir belge ve bilgiye dayanmadan insanları bu hainlerin ortağı gibi göstermeyi hangi akıl ve mantıkla izah edeceğiz.
Yalan-dolanlarla insanların işi onuru ve geleceğine kast edenler darbeciler kadar alçaktır, şerefsizdir..
Bakın operasyonlar devam ediyor.
Devletin her kademesinden insanlar göz-altına alınıyor,sorgulanıyor, tutuklanıyor..
Suçları olanları zerre kadar acımam! Cezalarını en ağır şekilde bulsunlar
Ama suçsuz yere bu kirli oyunun parçası olarak gösterilmeye çalışılan insanları bu memleketin bir evladı olarak gücüm ölçüsünde savunmaya devam edeceğim.
Kim olursa olsun!
Bu sıcak süreçte gözlerin üzerinde olduğu kurumların başını üniversiteler çekiyor.
Üniversitelerimizi demokrasinin ve cumhuriyetin kalesi olarak görmüşümdür her zaman.
Halende bu görüşteyim.
Fakat ne yazık ki KTÜ dahil bazı üniversitelerimiz bu anlamda iyi bir sınav veremedi.
Cemaatle mücadele noktasında ciddi zafiyetler yaşandı.
Adına ister kadrolaşma deyin,ister kişisel çıkarlar deyin,ister günü kurtarma adına güçlüden yana olma deyin..
Bu derin yapı ne yazık ki bir yol buldu ve üniversitelerin içine kadar sızdı..
Sızmakla kalmadı adeta yönetime el koydu!
KTÜ’de ki cemaat yapılanmasını bilenler çok iyi biliyor..
Kimsenin yalandan yere kıvırmasına-sağa-sola kaçmasına gerek yok!
Kimlerin nasıl kollandığı,nasıl yetkiler verildiğini,oy uğruna nelerin feda edildiği ortada.
“Ben cemaatçi değilim” demekle olmuyor bu işler!
Ya da “bu seçimlerde cemaat karşı tarafı destekledi” şeklinde beyanatlar vermekle de olmuyor..
Yutmuyoruz yani!
Suyu bulandırmanın kaçamak güreşmenin hiç yeri değil..
Meydanlarda “demokrasi nöbeti tutuyoruz” pozları ile fotoğraf çektiren akademisyenleri vicdanlarına havale ediyoruz
Dün durdukları yeri de bugün geldikleri yeri de biliyoruz.
Kimin bu işlerde parmağı varsa öyle veya böyle hesabı sorulacak..
Ama bu tarafta ama öteki tarafta!