Trabzonspor- Rizespor
Trabzonspor’un, Beşiktaş ve Legia Varşova maçlarındaki görüntüsü hiçte iyi değildi.
Galatasaray ve Metalist galibiyetlerini Ersun Yanal farkından ziyade Halilhodziç farkına bağlamıştım.
Halilhodziç’in ayrılması ilk maçlarda futbolcuları kamçıladı.
Ve demiştim ki, Ersun Yanal farkını ancak Beşiktaş maçından sonra farkedebiliriz.
Ama ne yazık ki bu fark henüz ortaya çıkmadı.
Evet, Ersun Yanal’ın oyun anlayışının hep hücum olduğunu herkes biliyor.
Ama, Gençlerbirliği maçı taktiği ile Beşiktaş maçı taktiğinin aynı olmayacağını da futboldan az çok anlayan bilir.
Beşiktaş teknik gücü yüksek orta saha oyuncularına sahip. Maçlarını alan da, veren de, bu bölge. Çok koşuyor, çok pres yapıyorlar.
Böyle bir orta sahaya karşı sen yumuşak oynayamazsın. Koşup mücadele edeceksin.
Mesela futbolunu çok beğenmediğim Salih, oyun bozucu ve sert hamleleriyle acaba rakibi yıldıramaz mıydı?
Evet goller genellikle bireysel hatalardan kaynaklandı. Ama doksan dakika boyunca rakip kalede etkili olduğun pozisyon var mı?
Medjani’nin orta sahada oynatılması mantığını hala anlamış değilim. Halilhodziç de bunu yapıyordu, Ersun Yanal da yapıyor. Bu futbolcu oynatılacaksa mutlaka stoperde oynatılmalıdır.
Beşiktaş ve Varşova maçlarında da görüldü ki, Trabzonspor baskılı oynayan takımlara karşı etkili olamıyor. Pas bağlantılarını kuramıyor. Hatalı paslarla kendi kalesini tehlikeye sokuyor.
Bu görüntüyü değiştirecek olan Ersun Yanaldır. Ama o da kalkar “Bu transferleri ben yapmadım.Ben de 10-11 futbolcu isterim” derse o zaman da, “Hocaya ne gerek var” diye karşılık görmelidir.
Yerli futbolcu sıkıntısı çekildiği bir ortamda Ersun Yanal’ın, Mustafa Yumlu, Zeki ve Emre Güral’ı affettirip kadroya alamaması daha ilk günde maça 1-0 yenik başlamasına neden oldu. O yenilginin şokunu henüz daha üzerinden atamadı.
Tabi ki bu denli transfer yapanlarda kendilerini sorgulamalıdır.
Hani 6 milyon avro verilen Waris. 12 maçtır ortaya çıkmadı.
4 milyon avro verilen İshak nerede?
Yine 4 milyon avro verilen Sefa ne zaman sahne alacak?
Ya Cardozo’ya, Yatabare’ye ne demeli? Ne zaman bu takımın en iyi futbolcuları ünvanlarına kavuşacaklar.
Ne zaman kurtarıcı rolünü üstlenecekler?
Zamanında Tomas Jun alındı diye Atay Aktuğ, Janko alındı diye Sadri Şener yönetimlerini yerden yere vurduk.
Kaldı ki, onların döneminde alınan kupalar ve elde edilen lig başarıları da vardı.
Bugünkü yönetimin sattıkları, aldıkları ve harcadıklarına baktığımız zaman bırakın yerden yere vurmayı, Trabzon’dan uzaklaştırmamız gerekir.
Trabzonspor hala daha solbekte Musa’ya, orta sahada Fatih Atik’e, stoperde Aykut’a, hücumda Sefa’ya bel bağladıysa vay geldi haline..
Gelelim Rize maçına.
Bu yazıyı yazdığım ana kadar Rizespor yeni hoca ile anlaşmamıştı. Hikmet Karaman ile görüşmeler yapıyor.
Eğer Hikmet Karaman ile anlaşırsa, Trabzonspor’a Avni Aker’de sıkıntı yaratır.
Bir de yeni hoca değiştiren takımların ilk maçları her zaman tehlikelidir.
Maçın favorisi her ne kadar Trabzonspor görünse de Rizespor’u yukarıda belirttiğim etkenlerden dolayı da yabana atmamak gerekir. (Tahmin: %60:1 %40:0)
Gaziantep- Beşiktaş (Tahmin:2)
Torku Konya- Galatasaray (Tahmin:2)
Fenerbahçe- Sivasspor (Tahmin:1)
Karabükspor- Bursaspor (Tahmin: %55:2 %45:0)
Başakşehir- Balıkesirspor (Tahmin:1)
Mersin İdmanyurdu- Kayseri Erciyes(Tahmin:%55:1 %45:0)
Akhisar Belediyesi- Gençlerbirliği(Tahmin:1)
Kasımpaşa- Eskişehirspor(Tahmin:%60:0 %40:1)