“Bir kardeşlik Türküsü Anadolu” konulu söyleşilerimize devam ediyoruz.
Hedefimiz Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesindeki 12 ilimizin üniversite gençliği ile buluşmak.
Onlarla tanışmak, sohbet etmek, dayanışmak ve paylaşmak.
Gençlerin ülke gündemini bakışını, gelecek kaygılarını ve içinde oldukları durumları enine-boyuna konuşma fırsatı buluyoruz bu vesile ile.
25 yıla yakındır yaşadığı Diyarbakır’da bölge coğrafyasını çok iyi bilen, nabzı iyi tutan ve kalemi ile bunları yürekli bir şekilde paylaşan Yaşar İçen hanım ile birlikte çıktığımız bu yol şahsen beni çok mutlu ediyor.
Geçen hafta Batman Üniversitesindeydik.
Batman Üniversitesi Merkez Kampüs Konferans salonunda inanılmaz güzel bir atmosferde gerçekleşti etkinliğimiz.
Başta Trabzonlu hemşerimiz rektörümüz Aydın Durmuş olmak üzere Mardin’den ve Siirt’ten gelerek bizleri bu güzel buluşmada yalnız bırakmayan dostlarımıza, öğretim üyelerimize ve öğrenci kardeşlerimize ve bizi Batman’da bir an olsun yalnız bırakmayan güzel insanlara sonsuz teşekkür ediyoruz.
Batman Üniversitesinde çok doğal, samimi ve barışçıl bir hava var.
Rektör bey ev ekibi üniversitenin hem fiziki hem de öğretimde başarı noktasında gelişmesi ve kalkınması için canla-başla çalışıyor.
Kutlamak yeterli değil bu emeklere sahip çıkmak ve destek vermek gerek.
Batman’ın vizyonu ve misyonu açısından üniversitesi büyük önem taşıyor.
15 bine yakın öğrencisi ile Batman Üniversitesi bölgede çok daha iyi yerlere gelmeli.
Üniversitelerimiz ve gençlerimiz bizim en büyük marka değerlerimiz olmalı
Kardeşliğimizin pekişmesi, önyargıların ortadan kalkması ve empati yapılması noktasında ise gençlik buluşmalarını çok önemsiyorum.
“Bir kardeşlik Türküsü Anadolu” buluşmaları ile hem gönül köprüleri kurmak hem de bu bölgenin gençlerinin sesi-kulağı-gözü olmak istiyoruz
Hele özellikle ülkemizin içinde olduğu şu hassas süreçte gerçekten buna çok ama çok ihtiyaç var.
40 yıla yakındır yaşanan terör olayları nedeniyle Güneydoğu denince bir çok kişinin aklına bölücülük, şiddet, cehalet, yoksulluk, geri kalmışlık, korku ve endişe gelmekte.
Ne yazık ki bölgeye dair olumlu ve olumsuzları bir-birinden ayıramıyoruz.
Çünkü gerçek anlamda bölgeyi tanımıyoruz-tanıma gayreti göstermiyoruz.
Oysa bölge halkındaki memleket sevgisi, devlete sadakat, tarih ve vatandaşlık bilinci ile birlikte milli ve manevi değerlere olan sahiplilik inanın bir çok yerde yoktur.
Vefalı, misafirperver, cömert ve adil bir anlayış ile onca zorluk ve imkansızlıklara rağmen sürdüren o kadar çok yiğit insan var ki Güneydoğu’da.
Diyarbakır’dan Tunceli’ye-Hakkari’den Batman’a -Van’dan Kars’a kadar bölgenin tarihi zenginliği, doğal güzelliği ve kültürel farkındalığı inanın insanı büyülemeye yetiyor.
İnsan gelince-ziyaret edince-görünce farkına varıyor.
Ne olursa olsun mutlak suretle bölgeyi ziyaret etmenizi isterim.
“Ah keşke daha önce gelseydim” diyeceğiniz o kadar çok güzellikler var ki.
Terörle mücadele noktasında gelinen nokta hem bölge halkına hem de buralara gelmek isteyen yerli ve yabancı turistlere büyük güven vermekte.
Artık kentlere huzur ve asayiş hakim.
Kardeşlik ve barış türküleri herkesin yüreğine sinmiş durumda.
Herkes herşeyin farkında..
Oyunu bozacak olan yeni nesil gençler ise vatanın bölünmez bütünlüğü noktasında daha dik, daha kararlı ve daha azimli..
Terör ve onun tetikçileri artık bölgede nefes alamayacak noktaya gelmiş durumda..
Artık bu terör defterini kapama zamanı geldi.
Artık uyuşturucu tacirleri gençleri zehirleyemeyecek
Artık tefeciler boy gösteremeyecek.
Son çırpınışlarda fayda etmeyecek
Artık aş-iş-ekmek dertlerinin çözüm zamanı.
Artık yatırım yaparak ve daha çok istihdam edinme zamanı.
Artık bir-birimize daha çok kenetlenme zamanı.