Bir takım düşünün 2 yıl da 2 lig"den düşmüş, bir takım düşünün borç batağına saplanmış, bir takım düşünün transfer yapacak parası yok, bir takım düşünün idarecilikle yakından ilgisi olmayan insanlarla dolu...
Şimdi de bir takım düşünün aile takımı olmuş, bir takım düşünün kadrosu idareci çocuklarıyla dolmuş, bir takım düşünün hiçbir olumlu şartı olmadan çalışılması gereken...
Bunun sebepleri araştırılırsa aslında işin yönetici kalitesi ile ilgili olduğu ortaya çıkar. Yönetici ne kadar çıkarcı ise bu iş o kadar büyür. İşin kısası, önce yönetici insan olacak...
Bugün aynı bela ne yazık ki Sebatspor"un başında var.
Şimdi oturun ve düşünün...
Bir yönetici düşünün oğlu takımda oynayamıyor diye taraftara bedava bilet verip teknik direktöre küfrettirsin. Bir yönetici düşünün kardeşi takımda oynamıyor diye teknik direktörü ile konuşmasın, hatta bayramlaşmasın, hatta olur olmaz yerde hocasını eleştirsin kötülesin, bir yönetici düşünün kendi yakını takımda oynamıyor diye takım ve teknik heyet başarısız olsun düşüncesiyle büyülere, muskalara başvursun...Veya yönetim kurulu toplantısında saatlerce kardeşim veya oğlum neden oynamıyor diye yöneticilerle onun pazarlığını yapsın, futbolculara hocaya baskı yapamıyorsunuz bir kardeşimi oynatamıyorsunuz veya kulüp personeline hala daha hoca ve yardımcılarına mı sahip çıkıyorsunuz diye onları azarlasın..
Veya hocayı ben oraya getirdim. Futbolcuları ben aldım.
Veya Asbaşkan kalkıp genel kaptanına söyle hocaya onu kessin şunu oynatsın.
Demek ki kulüp yöneticiliği ne kadar ucuzlamış.
Veya yönetici Genel kaptana oğlum idmanda nasıl diye soruyor.
Genel Kaptan o yönetici arkadaşına oğlun idmanda iyi idi. Belki bu hafta kadroya girer şeklinde cevap veriyor.
Bunlar yöneticiliği öğrenmeden şeytanlığı öğrendiler.
Yöneticilerin özelliklerini akılda tutarak bu çıkarcılara bir de yöneticiliğin gerektirdiği bütün vasıflardan yoksunluğu ekleyin. Takıma beş kuruş katkısı olmayan insanları göz önüne getirin.
Akçaabat Sebatspor"da bunlar yaşanıyor..
Başarılı olmuş bir hocayı asbaşkan üç yöneticisinin ağzına bakarak görevden almak için kırk dereden kırk su getiriyor. Sonunda ağzından baklayı çıkartı veriyor. Hocam kan değişikliği gerekli diyor.
Sezon başında bu yöneticiler kümede kalalım yeter derlerken 16 maç maçta 20 puan toplayan İsmail Batur"u görevinden alıyor. Bu takım peş peşe maçlar kazandığı zaman maaşını alamayan teknik heyet o zaman bırakıp kaçmazken, bir kulüp üç tane yöneticiye teslim olması içler acısı..
Yazık ki çok yazık..
Sebatspor kulübünün neden bu duruma düştüğü belli oluyor.
İsmail Batur ve yardımcıları yöneticilerin dediklerini yapmadıkları ve ayaklarının üzerlerine sağlam bastıkları için onların ipi çekildi.
Bir de bu takımda teknik direktör olduğunuzu düşünün. Formasını yıllarca terlettiğinizi, şampiyonluk yaşadığınız ama kötü günler geçiren, borç batağında yüzen, transfer yapmayı bırak sana bile para veremeyecek bir takımın hocası olduğunuzu, kariyerinizi tehlikeye attığınızı, birçok kişinin korktuğu şeyden korkmadığınızı, beş kuruş para almadan çalıştığınızı, bu işi gönülden yaptığınızı, idman yapacak sahayı bile bazen bulamadığınız aklınıza getirin.
Ve oturun düşünün. Bu şartlarda korkulandan korkmayarak emek verdiğiniz, herkesin küme düşer dediği takıma 20 puan toplatıp cadı kazanında çok da altta olmadığınız ve bunu yüreğinizle yaptığınız bir takımda sadece saygı beklenirken bunca yönetici sıfatındaki çıkarcıların arkanızdan gayri insani ve haince davranışlarda bulunması sizi ne duruma düşürür.
Bugün itibarıyla Akçaabat Sebatspor en büyük küme adayıdır. Çünkü Sebatın kalan son yeşil dalı da hocasının istifası ile koparılmıştır. Bugünden sonra Sebatspor tarihi bir çınar değil kurumuş bir kalastır. Bu koca çınarı da yok eden içindeki asalaklardır.
Hocasına küfrettirenler, kardeşi oğlu oynamıyor diye hocayla konuşmayanlar, takım başarısız olsun diye dua edenler
Şimdi kınalarını hazırlasınlar.
Tüm bunların dışında tek alkış alacak kişi ise tabii ki Teknik Direktör İsmail Batur"dur,
Sağol İsmail Hoca, bu çirkefte kirlenmediğin için, bu düzene ayak uydurmadığın için tabiki insan kalabildiğin için.