Ortalık toz duman yazacak o kadar çok malzeme var ki hangisini yazayım diye kafam allak bulak olmuş vaziyette, siyaset ve spor dünyası iyice karışmış durumda, bilen de bilmeyen de herkes konuşuyor, ne olacak ki ! konuşmayla kime zarar gelir, sonuçta bir yer de herkes çok konuşuyorsa orada iş yapılmıyor demektir.
Biraz siyaset yapalım sonra hiç yapmadığım, yazmak istemediğim Trabzonspor’u kısacık yazıp geçeceğim;
CHP Genel Başkanı Sayın Deniz BAYKAL hakkında internette yayınlanan bir kaset nedeniyle, geçtiğimiz günlerde Genel Başkanlıktan istifa ettiğini açıkladı ve bir anda yer yerinden oynadı, partili partisiz seven sevmeyenin bir anda ilgi odağı haline geldi BAYKAL’ın istifası, ya kardeşim iyi de siz yıllardan beri BAYKAL ne zaman CHP Genel Başkanlığını bırakacak, Genel Başkanlığı bırakırsa Partinin oy yüzdesi artacak, tek engel 70 yaşını devirmiş BAYKAL diyenler sizler değil miydiniz? şimdi ne oldu, ne değişti de kendisine yapılan çirkin şantaj sonrası onurlu bir davranış göstererek istifa eden BAYKAL’ın istifasına karşı çıkıyorsunuz?
Sayın BAYKAL istifasında yaptığı konuşmada “Pennsylvania’dan aldığım üzüntü mesajlarının samimiyetine inanıyorum” açıklaması, kendi istifasından daha önemli bir açıklamaydı, keza BAYKAL’ın yıllardan beri Fethullah GÜLEN’e karşı olan tavrı tüm Ülke tarafından yakinen bilinmektedir.
Şimdi kendimize sorular soralım öncelikle BAYKAL ve GÜLEN arasında yapılan bu görüşmeyi kim istedi? Bu telefon görüşmesi mi yoksa mesajlaşma mı? Eğer GÜLEN arayıp görüştüyse bunu neden yaptı? Sayın BAYKAL, herkesin kafasında soru işareti yaratacağını bildiği halde neden bu görüşmeyi açıkladı? Ne değişti de bir anda BAYKAL, GÜLEN’in açıklamalarını samimi buldu? Bu soruları çoğaltmak elimizde ama öncelikle şunu söylemeliyim ki, BAYKAL’a yapılan kaset şantajı o kadar çirkindi ki, GÜLEN taa Amerika’da midesi bulanıp da bir şeyleri sezince, cemaatine bundan bir zarar gelmemesi için BAYKAL’la görüşme zorunluluğunu kendisinde buldu bence, bir insan olarak en iyisini yaptı, unutmayalım ki bir gün bizler de aynı duruma düşebiliriz.
Kaset ile ilgili skandallara her gün yeni bir şeyler ekleniyor, CHP Adana Milletvekili ve bilişim uzmanı Tacidar SEYHAN, kaset ile ilgili yaptığı açıklamalarında “ Kayıt için kullanılan sistemin MİT ve Emniyet’in kullandığı sistem olduğunu, görüntülerin birleştirilmiş, yüzde 13 eskitme, yüzde 20 görüntü karartması olduğunu” ifade etmiştir. Anlamadığım bir şey var şimdi Emniyet ve MİT işi gücü bıraktı da ana muhalefet liderini makamından indirecek operasyona birlikte mi imza attılar yoksa, böyle bir saçmalığı kabullenmek bir yana bunu söyleyene bakmalı bence, bilişim çağında yaşıyoruz insanlar hatta küçücük çocuklar bile internette akıl almaz işler yapıyorlar, yani bu uygulamayı bu kurumların dışında yapabilecek bilişimle uğraşan binlerce insan var, bu insanlar istedikleri kişiler hakkında dinleme de, görüntülü kayıt işlemleri de, ya da değişik kişilere ait görüntüleri içeren parçaları birleştirme işleri de yapabilirler, bu nedenle Ülke güvenliği için canları pahasına hizmet vermeye çalışan bu güzide kurumları zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yok. Önce kendinize bakınız.
BAYKAL’ın istifasına neden olan Kaset skandalının;
Devletin her hangi bir kurumunun ya da herhangi bir cemaatle de bağlantısı olduğuna kesinlikle inanmıyorum,
Ortada seçim yok herhangi bir olağan üstü durum da yok,
Hükümet için CHP Genel Başkanı; Hükümeti fazla yıpratıcı, eleştirici, zora sokucu söylemleri fazla olmadığından çok iyi bir muhalefet lideri olarak görülüyor, bu Hükümetin işine geliyor,
CHP olağan genel kurulu var yakın zamanda!!
o zaman hiç alakasız!! bir dönemde bu kaset neden ortaya çıktı, çıkarıldı, madem böyle bir kaset vardı da neden tam seçimlere girilirken, en güçlü partilerden olan CHP’nin saf dışı kalması için ortaya çıkartılmadı, yani diğer rakip siyasiler bunu göremedi mi? Yapmayın bu işte korkunç bir saptırma var, benden söylemesi…
Şimdi ne olacak, ortaya akıl almayacak kadar aday çıkacak ama hepsi boşuna , sonuçta taban ve milletvekillerinin yapmacık aşırı baskılarıyla sayın BAYKAL’ın tekrar aday olması istenecek ancak, gerek aile içi sıkıntılar gerek se söz konusu kasetin devamının olacağı söylentileri nedeniyle BAYKAL Genel Başkanlığa bir daha dönmez.
Bu gelişmeler sonucunda Kemal KILIÇDAROĞLU CHP’nin yeni Genel Başkanı ve sol kesimin KARAOĞLAN 2 si olur. Bu CHP’de ve Türk siyasi tarihinde yeni bir sayfa açar, CHP içerisindeki dengelerin iyi kurulmasıyla birlikte CHP %30’ların üzerinde oy oranı ile ya tek başına ya da kurulacak yeni Hükümetin en güçlü ortağı olur.
Yeni yönetime seçilecek CHP’nin tüm mensuplarına bir önerim olacak, Kasetteki olaylar gerçek olsun olmasın , sayın BAYKAL’a yapılanlar gerçekten çok acımasız ve adice bunu yapanlar bir gün mutlaka aynı kaderle yüzleşeceklerdir.
Ülkede temiz siyaset yapmaya çalışan siyasilerin, bundan sonra işlerini yaparken, sayın BAYKAL’ın düştüğü duruma düşmemeleri için “bazen çok dikkatlice baktığınız hedefinizi göremezsiniz , gözden kaçırırsınız, bunu önlemek ve gözlerinizi dinlendirmek için zaman zaman etrafınızdakilere de iyi bakmanız gerekir” hususuna daha çok dikkat etmeleri gerekecek.
Gelelim taraftarı olduğum ve bu nedenle yıllardan beri gurbet ellerde üç büyük kulüp taraftarlarınca zaman zaman dalga geçilmek zorunda kaldığım, ama buna rağmen inadına Trabzonspor ve bize her yer Trabzon dediğim sevgili Trabzonspor’uma;
Trabzonspor’u bu güne kadar ben hariç herkes yazdı, yazıyor da, hala Trabzon’da ki taraftar tribünden takımı yönetmeye devam ediyor, Şehir merkezindeki ve İlçelerdeki halk ve köyde bulunan yakınlarım kendi geçim dertlerini bir yana itmişler ne olacak bu takımın hali diye düşünüyorlar, malzeme çok yani, bu nedenle Trabzon’da ki spor yazarı kardeşlerim de ha bire yazıyorlar, Trabzonspor’la ilgili onlar benden daha çok şey biliyor o nedenle o alana pek girmek istemiyorum ama lig bitince birkaç cümle de olsa bu sayfada yazmasam çatlarım, bende yıllarca top oynadım, profesyonel takımlarda yöneticilik yaptım ve Trabzonspor taraftarıyım, biraz olsun hakkım var yazmaya sanırım.
Trabzonspor’u anlamak için takımla bütünleşmek lazım, bu nedenle pek anlamam Trabzonspor’un işleyişinden, anlayan arkadaşlarım zaten yazıp çiziyorlar yıllardır ama ne hikmetse bir türlü takımı şampiyon yapamadılar hala, umarım bir gün ölmeden tekrar şampiyonluk yaşarız, Faroz’da, Erdoğdu’da, Arafilboy’da, Değirmendere’de ve Boztepe civarlarında eski şampiyonluklarda olduğu gibi kamyonlar üzerinde şarkılar söyleyip naralar atarız, vay be neler yapmışız gençliğimizde…
Neyse gelelim konumuza, şimdi Fenerbahçe ile çok önemli bir maçı var Trabzonspor’un, bu maçla ilgili herkes ahkam kesiyor, İstanbul medyası öküz altında buzağı arar olmuş, Bursaspor maç oynanmadan pes etmiş gözüküyor. Eee ne oluyor peki koskoca Trabzonspor ezeli rakibi FB’ye maçı mı verecek yani? Hadi oradan be spor tarihinin hangi aşamasında Trabzonspor maç sattı? Bunu düşünmek bile bence çok adice rezilce bunu gündeme getirenleri dışlamalı hatta hatta spor hadımı yapmalı ki bir daha spor arenasına çıkmasınlar, sonuçta biz Kardeniz insanın bildiği bir şey var “maç verilmez ancak iyi oynayan kazanır”
Bana sorsalar Fenerbahçe mutlaka alacaktır derim maçı, almalı da ben o maçta Fenerli olacağım kimse kusura bakmasın, çünkü elimizde sadece “Anadolu’nun beyi, şampiyonluk taşıyan tek takımı” ünvanı kaldı o da elimizden uçup gitmesin, biz şampiyon olamadıktan sonra başka takımların şampiyonluğu beni hiç ilgilendirmiyor.