Beş basamak birden!..

Orta hakemden başlayacağım.İyi ki bu karşılaşmayı İlker Meral yönetti. Ne yalan söyleyeyim adam Trabzonspor’un hangi maçını yönetiyorsa adaletli bir görüntü sergiliyor.Ev sahibi, Kayseri önünde biraz art niyetli bir hakeme rastlasaydı, mesela; Bülent Yıld

Orta hakemden başlayacağım.

İyi ki bu karşılaşmayı İlker Meral yönetti. Ne yalan söyleyeyim adam Trabzonspor’un hangi maçını yönetiyorsa adaletli bir görüntü sergiliyor.

Ev sahibi, Kayseri önünde biraz art niyetli bir hakeme rastlasaydı, mesela; Bülent Yıldırım gibi, haftayı Trabzonspor en fazla bir puanla kapatırdı.

Varsın dua etsin maçı düzgün yöneten bu adama.

Her iki takım aleyhine birer penaltı çaldı, ikisi de doğru. Bakma atamadı, Biseswar ve Muhammet Demir ikilisi.

Trabzon takımının zaten bu sezon kazandığı 6 penaltıdan atamadığı 4.penaltı atışı oldu bu.

Hele de Muhammet Demir’in 47. dakikada kullandığı penaltı gol olsa, oyun 3-0 olacak ve karşılaşma o dakikada bitecek. Ama atamayınca rakip için karşılaşma 0-0 gibi yeniden başlar ve de öyle oldu.

*

İlk 45 dakikada oyuna ağırlığını koyan Trabzonspor, ikinci yarıda oyuna değil de kendine bir ağırlık koydu.

Ankara’dan gelen kondisyoner Çağlar!.. Sanırım kondisyonu takıma değil de kendine yüklemiş mübarek, Bordo mavili takım 60. dakikadan sonra resmen sahada yürüdü be.

*

Her iki takımın taraftarları tribünde birbirlerine en güzel iltifatları yapıp, "kardeşiz’’ tezahüratını yaptılar. İyi örnek oldular ama tribünlerin yarısı boş olması, can sıktı.

İmkanı olmayıp ta maça gelmeyenlere lafım yok. İmkanı olup ta stadyuma gelmeyenlerin bu takım hakkında tek bir dahi cümle yada eleştiri yapmaya hakları asla yok.

Onlara ben şunu söylüyorum. Siz kendinizi Trabzonspor  taraftarı zannediyorsanız yanılıyorsunuz.

Bir şehrin yada bir takımın milliyetçiliği ve taraftarlığı nedir ve gönülden bağlılık nasıl olur, gidinde beğenmediğiniz Almanların, Borussia Dormunt  taraftarlarından öğrenin.

Çünkü siz iyi gün taraftarısınız. Mümkünse yine öyle kalın bir daha mümkünse maça gelmeyin tribünlere bu 90 dakikada  gelenler, bu takıma yeter.

*

Konuk ekipte Mustafa Akbaş ev sahibinde ise Douglas cezalıydı.

Trabzonspor’da Musa ve Muhammet Beşir hasta olduğu için, Cardozo , Mehmet, Güray ve Okay sakat oldukları için, 18 kişilik kadroda olmamaları pek bir şeyi değiştirmedi.

Konsantre, kondisyon  ve motivasyon eksiği olan bir Trabzonspor izledik. Ama her şeye rağmen alınan 3 puan müthiş değerliydi.

Galatasaray maçı öncesi bir moraldi, hem de puan cetvelinde beş basamak birden atlamanın verdiği psikolojik durumun pozitif önemini kavramak gerek.

*

Oyuna istekli başlayan Marko Marin ve Sefa ikilisinin attığı şık goller, pas tutmuş bu iki futbolcunun da paslarını biraz dökmüştür sanırım. Her ikisinin yanı sıra Erkan Zengin ve Aykut  ve Aytaç’ın istekli oluşuna Onur’un ‘ kalede ben varım ‘görüntüsü vermesi  bu 90 dakikanın iyi fotoğraflarından biriydi.

Yusuf oyuna girdikten sonra o çocuğa yüklenenlerin nasıl bir yargısız infaz yaptıklarına şahit oldum . Halbuki Yusuf, adam olmadığından mecburen hasta hasta sahaya çıktı.

O çocuğa sesinizi tribünden yükselteceğinize, bir kez alkışlasaydınız yaptığı cefakarlığı, sanırım daha makbule geçerdi.

*

İlk yarının son dakikasında Sarı kırmızılı ekibin oyuncularından Sow ‘un kolunun kırılıp sahayı ambülansla terk etmesine ne kadar üzüldüysem. Aynı takımın yedek kulübesinden 22 numaralı eşofmanıyla çıkıp, Sow saha kenarında sedyede ambülans beklerken, başında toplananlara ve foto muhabirlerine saldırmasının terbiyesizliğini ve angutluğunu çözemediğim adam, Sırplığını gösteren Marko Simic idi.

Adam futbolcu değil sanki Sow’un yakın koruması, fotoğraf çekmekte mi yasak, sen işine bak sen yedek futbolcu musun  yoksa saha kenarı görevlisi mi?

*

Trabzon’dan kiralık giden Zeki Yavru’nun ikinci yarının son bölümünde takımı adına serbest atıştan attığı tek gol, Marin’in kafasına çarpıp filelere gitmesi, Kayserispor için bir umut olduysa da kalan dakikalar beraberliği getirmedi.

Her şeye rağmen ev sahibi, tabiri caizse bir cenaze yıkadı ve çok önemli bir 3 puan aldı.

Trabzon takımının son 30 dakikada tek tel döküldüğünü ve kötü günündeki Kayserispor’un ise uzatmalarda bile koştuğunu gördüm. Bordo mavili ekip,oyunun bu son bölümde  kendi evinde tutukluluk cezası alan mahkum gibiydi.

Eğer Trabzonspor bu hafta sonu, Galatasaray deplasmanında da bu kondisyonla yer alırsa, eyvah,eyvah… Yandı gülüm, keten helva!..  

 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri