Karadeniz İşadamları Derneği (KARGİD) , Tanzanya İşadamları Derneği (ABİTAT) işbirliği ile Doğu Afrika ülkelerinden Tanzanya’ya düzenlediği gezi, inceleme, araştırma ve iş görüşmeleri için yer aldığımız kafilede, kara kıtaya ilk defa ayak basmanın heyecanı da üzerimde vardı desem inanın.
Gittiğim bir çok ülkenin yanı sıra, vahşi hayvan belgesellerine adeta açık hava stüdyosu haline gelen Serengeti ve Masahimara adlı dünyanın en büyük milli parklarının yanı sıra, timsahlarıyla ünlü Mara nehrinin de, Tanzanya topraklarından geçmesi ekoldjik sistemin tam yerine geldiğimizin bir göstergesiydi ama sanırım bu çerçevede vahşi doğa turu olacak mı ? şimdilik henüz bilmiyorum.
Türkiye ve Tanzanya arasındaki ticaretin,yatırımın ve iş birliğinin geliştirilmesi,ülkenin
Belki bir gün sizinde yolunuz Tanzanya nın başkenti 7 milyon nüfuslu Da res Salaam’a düşerse ,buradan da hiç olmazsa bir ön bilgi edinmiş olursunuz. KARGİD’in Dernek başkanı benimde İdmanocağı’n da oynadığım yıllardan takım arkadaşım Ahmet Yaşar Altıntaş,üyelerinin rekabet ve çalışkanlık üstünlüklerini arttırmak ve yeni kıtalarda yeni pazarlar keşfetmelerini sağlamak amacıyla yurt dışına gezi ve incelemeler düzenlediklerini söyledi. Bundan öncede Filipinleri giden başka bir grup,bu sefer 15 kişilik bir grupla Doğu Afrika’ya, Hint okyanusunun kenar kıyındaki Da res Salaam’a geldiler. Nasıl geldiler ? Neler yaşadılar ? Başlarından neler geçti ? Buradan özetle sizlere aktaracağım ,sizlerde okuyacaksınız.
Bu satırları okurken de Tanzanya öncesi birazda olsa tecrübeniz bizden daha fazla olacaktır umarım. Afrika ülkelerinin genelinde olduğu gibi, Tanzanya’nın da tüketim ürünleri ve sermaye mallarını ithal ederken, KARGİD Yönetim Kurulu Başkanı Altıntaş, İhracatın büyük bir bölümünün ham madde ürünlerinin oluşturduğu dile getirerek, sanayi,inşaat,madencilik,turizm,güvenlik,seyahat acenteliği,sağlık,balıkçılık ve tarım sektörlerinde yatırımın öne çıktığını,bu yolculuğa çıkmadan sözlerine ekledi.
*
Trabzon dan yarım saat rötarla havalimanından ayrılan THY uçağının koltukları o kadar
Tanzanya’ya uçmadan İstanbul aktarmalı sefer olduğu için haliyle ilk olarak oraya inilecek ve oradan da Güney’in çok uzaklarına 7 saat 15 dakika havada süren yolculuk başlayacaktı. Bu kadar İstanbul yolculuğu yaptık ama bu kadar sallantılı ve kötü geçen sanırım hiç İstanbul seferim olmamıştır. Uçak hava trafiği nedeniyle Marmara denizi üzerinde yarım saat tur attı. Bir ara Tekirdağ, bir ara Çanakkale üstü yaptı döndü dolaştı felaket de rüzgar vardı. Tam yarım saat da geç olmak kaydıyla 2 saatlik bir sıkıntılı ve stresli yolculuktan sonra İstanbul’a Yeşilköy’e inildi.
Oradan dış hatları bir koşturmaca başladı.dış hatlara tüm kontrollerden geçtikten sonra numaralı gözlüğüm lazım oldu cebime daldım baktım gözlük yok. Gözlüğü Turgut Özakman’ın “ Diriliş” adlı kitabını okurken, kitapla birlikte önümdeki koltuğun arka cebine bırakmışım. Yanımda gezmeye Kırgızistan’a gidecek olan Söğütlü’den 75 yaşındaki Mehmet kahraman amcamız vardı . Uçak bayağı havada korkutunca oda çok paniklemişti onu sakinleştirelim derken uçak indiğinde , bizim gözlüğü almayı unuttuk.
*
Okuyacaktım,yazacaktım,çizecektim.peki ben gözlük olmadan ne yapacaktım. Dış
Allahtan kafiledeki Olgun Klimanın sahibi Mustafa Olgun bey imdadımıza yetişti. “ Bende bagajda çantada bir yedek gözlük olacak “ dedi “ Onu sana veririm dönene kadar kullanırsın “ diyince ben biraz rahatladım sağ olsun.
Yaklaşık 45 milyon nüfusu ve 29 kenti bulunan Tanzanya pazarında, bir çok üründe talebi karşılayacak yeterli üretim olmadığından, tüketimin büyük oranda ithalatla karşılandığı belirtilirken, bu açında Tanzanya’nın ticaret için iş adamlarına çok elverişli bir konumda olduğunu öğrendik.
Tanzanya uçağı aynı gün akşam saat 19.45 de idi ve tam saatinde kalktı. Büyk uçaktı
Trabzon-İstanbul seferine nazaran çok rahat geçen bir yolculuk oldu.
Tanzanya havalimanına indiğimizde saatler gece yarısını yani sabahın ilk saatlerini 03.00 gösteriyordu. Tanzanya ile aynı boylamda olduğumuz için saatlerimizin vakti Türkiye ile aynı idi bu iyiydi tabi.
Ama o Havaalanında pasaport ve çıkış kontrollerimize geldiğimizde tam 1,5 saat bekledikten sonra çıktık. Nasıl mı, Niye mi ?
Tüm Fotoğraflar için Tıklayınız...
devam edecek…