Bilgilerinizi Rica Ederim

Hani derler ya ''40 yıllık dostuz, o benim 40 yıllık arkadaşım'' diye. Yakın zamana kadar hayret eder, maaşallah derdim kendi kendime. Ancak bir de gerçek var Artık biz de yaşımız itibarı ile o dönemlere gelmişiz.Pazar günü oynanan Beşiktaş müsabakasına, 

Hani derler ya ''40 yıllık dostuz, o benim 40 yıllık arkadaşım'' diye. Yakın zamana kadar hayret eder, maaşallah derdim kendi kendime. Ancak bir de gerçek var Artık biz de yaşımız itibarı ile o dönemlere gelmişiz.
Pazar günü oynanan Beşiktaş müsabakasına, 35 yıllık dostum,kardeşim Şenol Erkuloğlu ile birlikte gittim.
Şenol kardeşim Beşiktaşlı, İyi bir Trabzonsporlu iken 1982 deki yönetim kurulu döneminde küstürülmüş, Beşiktaş'lı olmuş.
Şimdi bir kısmınız ''Trabzonlu ve Trabzonsporlu biri nasıl başka takım taraftarı olabilir ?'' diye düşünebilir, Ancak kazın ayağı bazen değişik olabiliyor. Ve bir yerde söyleyecek söz bulamıyor, hak veriyorsunuz.
 
Kulübümüzün kamp yaptığı otelden, müsabakadan 2 saat önce ayrılarak Beşiktaş Balık çarşısı içerisinde Turgut Vidinli'ninmekanına gittik. Amacımız; maça sinirlerimiz biraz daha alınmış olarak gitmekti. Çarşı içerisine girdikten sonra
Turgut'un yerine ulaşana kadar siyah ve beyazdan başka renk göremedim.Siyah ve beyaz bir insan seli akıyordu sokaklarda.   
Turgut'un yerinin Beşiktaşlı müdavimleri ise çoktan yerlerini almışlardı. İlk izlenimlerim olarak 35 yıllık arkadaşımın yanımda olmasına rağmen bu yoğunluktan tedirgin olmadığımı söylesem doğru olmaz. Ancak bu tedirginlik 5 dakika bile sürmedi.
Kendimi onların yerine koyarak izlemeye başladım şovlarını.Trabzonspor ile önemli bir müsabakaları vardı ama tezahüratlarınıntek adresi Fenerbahçe'ydi. Ne Trabzonspor ne de Galatasaray için ne bir taciz,ne bir sataşma ne de bir küfür.
Varsa yoksa Fenerbahçe. Ve bunlar kim diye sordum Şenol'a. Çoğu Üst düzey şirketlerde üst düzey yöneticiler.
''Maç günü olay değişir, eğlence ön plana çıkar burada'' diye cevap verdi.
Bitişik masamızda da iki Galatasaraylı bey ile bir Fenerbahçeli hanımefendi vardı.
Kısacası herşey vardı, hiçbir problem yoktu.
 
Bir de kendi Taraftarımı düşündüm.Tezhüratı, eğlenmeyi, örgütlenmeyi bilmeyen.Tahammül sınırı düşük, agresif.
Ve ''Bir gün mutlaka'' dedim kendi kendime.
Bir gün mutlaka, gereken taraftar profilini yakalayacağız. Hani bir önceki yazımda değinmiştim ya ''İnternet sitelerinde
örgütlenen taraftarı çok seviyorum'' diye. Takımın bu denli büyük bir müsabaka öncesi kamp yaptığı otelin önüne gelerek
''Gökdeniz'i satanı biz de satarız''diyerek moral motivasyonu bozan ve birileri tarafından yönlendirilmiş taraftarın yerine üstdüzey bir taraftar gelecekti, bundan emindim.
 
Bu taraftar profilini yakalayabilmemiz için öncelikle yapabileceği şeyleri taahhüt eden,taraftarı kandırmayan, bugün var  yarın yok, bugün hayır yarın evet demeyen yönetimlere ihtiyacı var Trabzonspor'un.
Taraftar inanmak istiyor, ciddiyet istiyor, istikrar istiyor.
 
Ve, şu anda yine netten çeşitli sitelerde çıkan haberleri ve bu haberlere yazılan yorumları okuyorum, 
% 95 Gökdeniz'in satışı onaylanıyor.''Gökdeniz olmazsa da olur'' diyor bu camia,
ancak bu camia ayrıca şöyle diyor;
''Biz Ersun Hoca'ya güveniyoruz, inanıyoruz. Ersun Yanal ve Yattara olmazsa olmaz.''
Onlar da giderse sizin de diğerlerinden farkınız olmaz.
Ayrıca dilin kemiği de yok, çatlak sesler süratle yükselmeye devam ediyor, Giray Bulak'la anlaşılmış, Leekens imza atmış,
Yattara Fenerbahçe'ye verilmiş?????
 
Yönetim Kurulumuza sonsuz destek veren bir kişi olarak hatırlatmak istiyorum;
Taraftar son iki senede verilen vaadlerle çok aldatıldı ve kandırıldı,
Taraftar güvenmek istiyor artık,
bugün çıkan haberleri yalanlayan yetkililerin, sezon sonunda da aynı söylemlerde bulunmasını,bu günkü
söylemlerinin arkasında durmasını istiyor.
Benden hatırlatması dostlar,
Bilgilerinizi rica ederim.
Saygılarımla

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri