Bir garip Takuyittin Efendi 12-07-2015

1521 Yılında Şam’da doğan Takiyüddin Efendi, eğitiminden sonra Mısır Tennis’de kadı olarak atandı. Kadılığı sırasında yaptığı gözlemlerle ün kazanan Takiyüddin .II. Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı.

1521 Yılında Şam’da doğan Takiyüddin Efendi, eğitiminden sonra Mısır Tennis’de kadı olarak atandı. Kadılığı sırasında yaptığı gözlemlerle ün kazanan Takiyüddin .II. Selim tarafından saray müneccimbaşılığına atandı.1574 yılında,Galata kulesinde gözlem çalışmalarına başlayan Takiyüddin efendi,Hoca Saadettin ,Sokullu Mehmet paşa desteği ve II Murat’ın fermanı ile 1577 yılında tophane sırtlarında kendi yönetimi altında gözlem evini kurdu.

16 kişilik kadrosuyla Dar el-Rasat el-Cedid el –Sultani adıyla kurulan bu gözlemevi, modern araçlar, gereçler dahilinde ve Takiyuddin efendinin de icatlarıyla oluşturuldu. Mısır kadılığı sırasında kazdığı yirmi beş metrelik çukurla, Osmanlı tarihinin ilk sismik araştırmasını da yapan Takiyüddin efendi aynı zamanda ünlü Matematikçi ve Astronomdur.

Ekliptik ile ekvator arasında 23 27 derecelik açıyı 1 dakika 40 saniye farkla 23 -28 40 şeklinde bularak o tarihte ilk kez gerçeğe yakın doğru dereceyi hesaplamıştır. 11 Kasım 1577 yılında gökyüzünde görülen bir kuyruklu yıldız ve ardından yaşanan deprem halkta paniğe sebep olmuş, bu deprem felaketinden bir yıl sonra (1578) çıkan veba salgını da halk arasındaki paniği iyice körüklemişti.

Zamanın Şeyhülislamı olan Ahmet Şemsettin efendi. Padişaha sunduğu bir ihbarla gökyüzünü gözlemenin uğursuzluk getirdiğini, Meleklerin eteklerinin altından bakarak onların bacaklarını seyrettiklerini ve Allah’ın bu türlü hareketlere kızıp bizlere musibetler verdiğini söyleyerek saraya baskıda bulundu. Halkın tepkisinden çekinen II Murat, Şeyhülislamın fetvasıyla dönemin Kaptan-ı Deryası Kılıç Ali paşaya emir göndermesinden kısa bir süre sonra donanma denizden karaya, Rasat- haneyi topa tutarak yıktı.(Günümüzde topa tutarlar lafı buradan gelmektedir.)Takiyüddin efendi bu olaydan beş yıl sonra kahrından vefat etti.

Astronomi ve Astroloji çalışmalarının kırılma noktasını oluşturan bu olay artık tarihin sayfalarında günah olarak yerini almıştı. Peki Avrupa’da neler oluyordu?

Çağdaş astronominin kurucusu sayılan Alman gök bilimci Johannes kepler (1571-1630) gezegenlerin hareketleriyle ilgili çalışmaları sırasında eliptik hareket yasalarını geliştirdi. Birçok baskıya rağmen Astroloji ve mistik çalışmalarına devam eden Kepler, Astronomiye olan büyük katkılarıyla bu bilimin çehresini değiştirmiş, bir müddet sonra da kilise baskılarına dayanamayarak, köşesine çekilmek zorunda kalmıştı. Kepler’den sonra İngiltere’de ise isaac Newton(1642-1727)veba salgını sırasında aile çiftliğine çekilerek astronomi ve astroloji çalışmalarına devam etmiş, Kütle çekim yasasını bularak astronomide devrim yapmıştır.

Takiyüddin efendiyle kapanan defter İbrahim Hakkı hazretleriyle tekrar can bulmuştur.1703 yılında Erzurum’un Hasankale ilçesinde doğmuş olan İbrahim Hakkı Hz. Tıllo ‘ya giderek Fakirullah hazretlerinin yanında hem dini hem fenni ilimler tahsil etmiş, Züllcenaheyn yani iki kanatlı lakabını almıştır. Astronomi ve astroloji çalışmalarını Marifetname isimli kitabında toplayan İbrahim Hakkı hazretleri, gezegen yörüngelerine felek çemberi diyerek belli bir düzen oluşturmuş ve tespitlerde bulunmuştur. O günkü şartlarda hiç bir modern cihaz olmazken birçok ölçümü başarıyla yapmış ve Astroloji çalışmalarını da kayda almıştır. I Mahmut tarafından da saraya davet edilmiş olan İbrahim Hakkı’nın, Mürşidi Fakürürullah hazretleri için yaptığı Türbe, ışık düzeni ile mühendislik harikası olarak geçmektedir.

Haçlı seferleriyle Araplardan ve Anadolu’dan ganimet olarak götürülen kitaplar Avrupa da bilgiyi ön plana taşımıştır. Bize günah diye Empoze ettikleri kadim bilgilerle avantajlarını kullanıp yaptırım gücünü lehlerine çevirmeyi başaran Avrupa, zaman içerisinde kültürünü ve geleneklerini de bize Empoze etmiştir.

Astrolojinin geçerliliğini daha erken fark etmiş olmaları, onlara birçok avantajlar sağlamıştır. İngiltere’de kurulan Astroloji Akademisi ile bilimsel çalışmalarını başlatan İngilizler, kolejlerde de astroloji eğitimi vermektedirler .

Günümüze gelecek olursak, yakın tarihe kadar birçok Astrologun, medyada tanıtım ve bilgilendirmeleriyle, astroloji yeniden dikkatleri üzerine toplamış ve merak uyandırmıştır. Daha çok kadınların ilgisini üzerine çektiği için, işin falcılık kısmını aşamamış olması soru işaretlerini de yanında taşımıştır.

İkinci kırılma noktasını, Hakan Kırkoğlu’ nun açtığı Akademik Okulla yaşayan astroloji, ülkemizde artık yeni kimliğini ortaya koymuştur. Eğitimli bir erkeğin bu işi ciddi boyuta taşıması, bakış açılarını esnetmiş ve önemini arttırmıştır. Buna mukabil Öner Döşer’in girişimleri ile okulundan çıkarıp yayınladığı birçok kitap ve çalışmaları, Ata Niron’ un araştırmaları ve geniş arşivi, Barış İlhan hanımefendinin de hizmetleri oldukça ses getirmiştir. Şimdi bu kadim bilgilerin, gelecek nesillere doğru aktaracak nice astroloji severlerle buluşması ümidi ile,

Şartlarınız ne olursa olsun doğru olun doğru kalın hoşça kalın.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri