Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır. (Wikipedia)
İsimde manalı, uygulamada oldukça arızalı bir günü geride bıraktık. 20 Kasım Çocuk Hakları Günü...
Yirmi beş yıl önce Birleşmiş Milletler'in aldığı kararla çocukların haklarının hesapta garanti altına alındığını ifade eden bir gün...
Peki bu çok manalı günün Türkiye için önemi nedir?
Hangi çocuğun hangi hakkı savunulabilir veya hangi çocuğun savunulacak bir hakkı kalmış?
Ya da Türkiye çocuklar için neler yapıyor?
Çok düşünmeye gerek yok bu sorularun cevabı koca bir HİÇ!
Sakın reklam projelerini falan gözünüzün önüne getirmeyin. Gerçekler bu reklamların halledemeyeceği kadar büyük sorunlar taşıyor.
Türkiye'de her geçen gün bozulmaya yüz tutan ahlak yapısı varken sizce ne kadar sağlam adımlar atılabilir.
Spor ve magazin haberlerini okuma aşkımızdan dolayı bakmadığımız, tüyler ürpeten detaylar ne yazıkki bahsettiğiniz çocukların yaşamak zorunda kaldıkları kaderleri...
Son bir haftada basına 2 çocuğa tecavüz edildiği yansıyan güzel ülkemizde neler oluyor biliyor musunuz?
Okumaya üşenilen o haberler arasında mesela;
893 Bin çocuk işçi bulunan Türkiye'de Eylül ayına kadar 42 çocuk işçinin iş kazası nedeniyle ölmesi,
1 yılda ortalama 40 bin kız çocuğunun telli duvaklı gelin yapılıp törenlerle amca diyeceği adamların koynuna gönderilmesi,
Çocuklara yönelik cinsel istismarların her geçen gün artması,
İnsan Hakları Derneği tarafından hazırlanan raporda Türkiye'de çocuk ceza evlerinde yaşanan şiddet, taciz ve tecavüz olaylarının had safhada olması yer alıyor.
Bunlar sadece rastladıklarımız. Peki bilmediklerimiz ne olacak...
Çok basit onlar yine kaderine terkedilecek ve bir dahaki 20 Kasım'da yine bu yazıyı yazacağız...
Çocuk haklarını çok önemseyen(!) ilgili büyüklerimize de küçük bir çağrım olacak; Çocuk haklarını korumak için çocukları alıp başlarını okşamayla yetinmeyin. İşe onları eğiten, haklarının var olduğunu bilen ve onlara bu güveni aşılaması gereken büyüklerden başlayarak gerekli eğitime başlayın. Belki bu şekilde bir faydanız olabilir.
Bir küçük çağrı da okuyucularımıza olsun, şöyle ki; Futbol ve spor haberlerine gösterdiğiniz ilgi ve takibin yanlızca 3te 1ini bu haberlere de gösterin. Unutmayın ki; tepki olmazsa gerekli etki de olmaz.