Bir kere Napoli ile Trabzon takımı arasında şunu gördüm.
Adamların ilk 11’inde tek bir İtalyan var. 23 numaralı Gabbiadini, diğerlerinin hepsi İtalya dışından.
Trabzon takımında ise Erkan’ı saymazsak 3 tanesi yabancı diğerleri yerli.
Ayrıca sahadaki fizik-kondisyon üstünlüğü, gözle görülür bir şekilde yüzde yüz Napoli çok üstündü. Napoli takımının toplam piyasa değeri zaten , Bordo mavililerin 3 katı.
*
Adamların kendilerine göre yabancı oyuncuları öyle kaliteli ki, bizimkilere bakınca şöyle bir aradaki farkı ister istemez görüyorum.
İtalyanlar bizim verdiğimiz paralar kadar olan miktarla kaliteli yabancı oyuncuyu almış, Trabzon takımı ise aynı bedellerle neleri almış, net olarak ortaya çıkıyor.
Düşünebiliyor musunuz ? Arjantinli Higuain’in karşısında Fatih Atik yada ninem gibi oynayan İshak Doğan… Sakatlıktan çıkmış ayakta zor duran Bosingwa, zayıflıktan ve güçsüzlükten koşarken sallanan, neredeyse düşecekmiş gibi, ayrıca kemik yapısı incirin dalı gibi olan Erkan Zengin.
Sağdan soldan istediği ortaları alamayan daha doğrusu orta gelmeyen Cardozo, gelse de bu gece fark etmeyen Cardozo.
Orta sahayı rakibe kaptıran Soner ile Sefa …Topu alıp rakip kaleye dripling ile inmek yerine olmayacak bir yerden orta atarak sorumluluktan kaçan Sefa.
Aykut, Özer, Hakan ile Medjani o zaman ne yapsın ?
*
Anladık Constant ile Mehmet cezalı. Onur, Belkalem, Waris ,Yatabare Yusuf sakat. Ferhat Mustafa, Deniz, Uğur ve Aytaç ise UEFA listesinde yoklar. Yedek kulübesinde ise sadece 4 kişi var Musa, Zeki, Salih ve kaleci İbrahim.
Anlayacağınız Karadeniz ekibi bu maçta sahaya 18 kişilik kadroyla bile çıkamadı. Rakip ise tam tesisat savaşa hazır.
O zaman ben ne yapayım bu alacakları transfer paralarını bile hak etmeyen bazı oyuncuları…
Yazıktır, günahtır, bu kulübe ve bu tribünleri bu sezon ilk kez dolduran ve de görevini 90 dakika boyunca yapan bu taraftarlara.
*
İtalyan ekibi, 150 kişilik taraftar grubuyla gelmiş. Oyun başlar başlamaz defans bloğunu ve orta sahasını dörtlemiş ve ileri uçta Arjantinli Higuain ile takımındaki tek İtalyan Gabbiadini bırakarak , oyunu istediği gibi forse etti.
Mavi beyazlılarda özellikle defans bloğundaki boy ve güç oranı mükemmel. Bordo mavililerde ise Aykut, Medjani , Hakan ve Özer’i sahanın dışına al, diğerleri sanki sabah, akşam bu maça tarhana çorbasıyla hazırlanmış gibiydiler.
Üstelik Bosingwa’nın niye sağ kanat da , Medjani’nin niye stoperde, Salih’inde niye ön liberoda başlamadığını sormak lazımdı Ersun hocaya.
*
Zeki Yavru, aylar sonra ilk kez formasına son 5 dakikada olsa kavuştu. Bu tribünler acaba kendi Trabzonlu evlatlarına saha içinde yaptıkları hakareti başkalarına niye yapmazlar ? yapsınlar da demiyorum ya gerçi..
Her şey bir tarafa Trabzonspor 120 maçlık Avrupa serüveninde, sahasındaki en farklı mağlubiyeti bu 4-0 ile aldı. Zaten Ersun hoca maça çıkmadan mağlubiyeti kabullenmiş gibiydi . ‘’14 kişi ile çalışıyoruz’’ diyerek, sahaya çıkardığı 14 kişinin motivasyonunu duvara çarptı.
Onlarda kafadan teslim bayrağını çekti. İlk golde zaten 6. dakikada Brezilyalı Henrique’den geldi.
Oyunun 85.dakikasında ki penaltı ise gerçekten düşündürücüydü .Belçikalı Mertens ceza alanı dışına doğru çıkarken, Fatih’in onu düşürmesine aklım almadı. Allah’tan Mertens penaltı atışında topu dışarı vurdu.
*
Son saatlerde adeta piyangodan çıkan Rus hakem Vladislav Bezborodoz iyi maç yönetti.
Hiçbir şey zoruma gitmedi de şu uyuz olduğum teknik adamları Rafael Benitez ile bu farklı mağlubiyetin tadılması bana çok dokundu.
Bir takım mağlup olabilir ama bu kadar kendini ezdirmez.