4 genç.
Bir gün bir araya gelirler.
Uzun uzun düşünürler.
Biri ortaya bir fikir atar, diğerleri peşi sıra destek verir.
Gözleri kararır!
‘Ha! Olur mu?’ ‘Acaba bizi dikkate alırlar mı?’ endişesi taşımazlar bile.
Bu iş ya olacak, ya olacak!
01.11.2012 tarihinde o gün aldıkları kararı uygularlar.
‘Küçük Yüreklere Umut Ol’ platformu kurulmuştur artık…
İşte o günden sonra bu fotoğrafın hikâyesi başlar.
***
Salih Kerem Bulut Ankara’da çalışıyor. Trabzon’da yaşayan Erdem Öztürk, Görkem Kara, Bünyamin Öztürk açık öğretim öğrencisi.
İlk yıl çok zorlanırlar.
Ama vazgeçmeye niyetleri yoktur tabi!
Tam 4 ile ulaşırlar.
290 köy çocuğuna.
Ne bulduysalar, ellerine ne geçerse; Batman, Bayburt, Elazığ ve Erzincan’a koli koli bordo mavi kaşkol, forma, çorap, çanta, önlük ile bot taşırlar.
***
Artık 2. yıl daha bir emindirler.
‘Taraftar olmanın sadece tribünde bayrak sallamak olmadığını’ adım adım gösteriyorlardır 7’den 77’sine.
Ve soluğu Tunceli’de alırlar.
90 köy çocuğunu sevindirirler.
Kim olduklarını bilmedikleri Trabzonsporluların verdiği hediyelerle mutludur minikler.
Evlerine döner dönmez Trabzonspor marşını ezberlemeye başlamışlardır.
Yüreklerini saran bu sevgiden kimse vazgeçiremez…
Yurdun en ücra köşesinde birileri fark etmiştir çünkü onları…
Bordo mavi renkler ısıtmıştır üşüyen ayaklarını ve ellerini…
***
O 4 genç için bu iş artık bir misyona bürünmüştür.
Evet, Trabzonsporluluk bir takımın rengini tutmaktan öte bir dik duruştur.
Başkaldırıdır.
Haksızlığa isyandır.
Aynı zamanda yurdun dört bir yanına yayılan yardımlaşmadır.
***
Bu yıl 5 okul artı felaket gören Soma ve Bosna…
Üstüne 7 okul 700 öğrenci, ‘onlar da bizim kardeşlerimiz’ sloganıyla gülümsediler.
Hedef 81 il.
Helal be…