Şike süreci, camiayla kulüp arasındaki bağları kopardı.
Taraftarın takımına karşı aidiyetliği köreltildi!
Şehrin büyükleri!
Başkan!
Yönetim kurulu!
Yerel basın!
Taraftar gurupları!
Hiçbir guruba bağlı olmayan gerçek taraftar!
STÖ’ler!
Sorunu tedavi etmek için camianın bütünüyle sorumluluk alması şart.
◊◊◊
Şike süreci bırakın TS’u şehrin de kimyasını bozdu.
Bu şehrin artık güçlü bir terapiye ihtiyacı var.
Bu da TS’un başarısından geçer.
Şu an için bütün yük Mustafa hocamızda.
Onun da elindeki malzeme ortada.
Avrupa Ligindeki başarıyı söyleyecekseniz çok safsınız!
Avrupa kupası yabancılar için vitrin maçları olduğunu unutmamak lazım.
Bu yüzden o maçların ortamı daha farklı.
Aldatılmaya razı olmayın!
Mustafa hocamızın elindeki oyuncularla ne Şenol hocamız ne de Tolunay hocamız başarılı olabildiler.
Hocamızın elinde sihirli değnek mi var?
Elinden geldiğince mücadele örneği sergiliyor.
Hata elbette yapacak!
◊◊◊
Sayın başkan her geçen gün yalnızlaşıyor!
Yol arkadaşlarıyla ayrılıklar yaşıyor.
Ayrılıklar var, çünkü temel noktalarda aykırılıkları oluştu!
Ali Kemal Başaran, yok hükmünde.
Aşçıoğlu…?
Henüz çok taze, Çakıroğlu…?
İlk hafta bitmeden İrfan Coşkun ve Osman İlyas…?
Kim bilir sırada kim var?
◊◊◊
Dernekçilik bazen esnek olmayı gerektirir.
Sertlik kırılmayı ve çözülmeyi kolaylaştırır.
Ve bu durum yönetimin şirazesini kaydırıyor.
Sayın başkanın seçimi kazanmasını ilk günlerde statükoya direniş olarak tanımlamıştık.
Ancak gelişen olaylara bakınca statükonun esiri bir anlayış ortaya çıktı.
Camia kandırıldı! Başkan için önümüzdeki günler çok daha zor olacak!
Kimseyi suçlamaya hakkı yok! İçinde bulunduğumuz durum onun eseridir!
TS kulüp başkanı siyaseti, siyasetçilere bırakmalı!
◊◊◊
Sayın başkan TS kulüp başkanı gibi davranmalı.
Söylemlerini gerçekleştirmeli.
TS başkanı konuşmayacak iş yapacaktı!
Oyuncularımız yerlinin yerlisi olacaktı!
Gerekirse 500 bin kişinin katılacağı yürüyüş yapılacaktı!
Kupa en kısa sürede gelecekti!
◊◊◊
Gerçekler çoğu zaman çok acı olur!
Sayın başkanın içindeki müthiş TS sevgisinin başkanlık için yeterli olmadığı ortada.
Bilgi birikimi ve iletişim sorunları var!
Söylemleriyle baş başa kalmıştır!
Yerine getiremediği söylemlerinin altında ezilmiştir!
Seçim otobüsü üzerinde buharlaşmıştır!
◊◊◊
Maalesef, TS, siyasetin ayak oyunları karşısında teslim olmuştur!
Akli selim insanlar bu duruma tepkili.
Ve onlar biliyorlar ki şike sürecinde siyaset tümüyle sınıfta kalmıştır.
Sırtını siyasete dayayan başkanın da yönetme iradesi ortadan kalkmıştır.
İşte bu yüzden mali kongre seçim gündemli olmalı.
Mahkemenin bu yönde verebileceği karara itiraz edilmemeli.
Olmazsa, Mayıs ayında mutlaka seçim gündemli bir olağanüstü kongre yapılmalı.
Hüseyin Avni AKER ismi Akyazı’ya da verilsin!