Tarih 12 Şubat, Sivasspor- Trabzonspor, dakika: 1 maç 0-1, dakika: 70 maç 0-2, dakika :77 maç 1-2, dakika: 84 maç 2-2 ve dakika: 85 maç 2-3.
Tarih 21 Şubat, Manisaspor – Trabzonspor dakika: 14 maç 1-0, dakika: 53 maç 1-1, dakika: 86 maç 1-2
Tarih 27 Şubat, Trabzonspor – Kayserispor, dakika: 2 maç 1-0, dakika: 21 maç 1-1, dakika: 55 maç 2-1, dakika: 56 maç 2-2, dakika: 82 maç 2-3, dakika: 86 maç: 3-3.
Tarih 6 Mart Beşiktaş- Trabzonspor, dakika: 65 maç 1-0, dakika: 66 maç 1-1, dakika: 88 maç 1-2.
Trabzonspor’un şu son 4 maçını izleyen, özellikle de maçların son bölümlerini izleyip stattan veya televizyon başından sağ salim kalkmayı başaran taraftarımızın iyi bir kalp hastanesinde check-up’tan geçmiş gibi oldular.
Maçlar maç değil korku tüneli. Her maçın sonunda lunapark korku tünelinden çıkmış gibiyim.
Öleceğiz televizyon başında, bi rahat maç seyrettirin bize da.
**********
Taraftar profilimizde bir grup taraftar var ki onlar için bazıları ya kusursuzdur ya da herşeyleri yanlıştır. Bu nedenle dün yuhalanan Burak kahramandır bugün. Yarın mı? ne olur bilinmez.
Taraftar yazarlara da futbolcular gibi bakıyor sevene harşeyi beğendiriyoruz sevmeyen herşeyimize karşı.
Mesela samimi olduğunu düşündüğüm çözüm göster diyenlere basit bir örnek. Ne yazdık? Fenerbahçe maçını ilk yarıdaki maçı yönetti diye Bünyamin Gezer’e veren MHK Beşiktaş maçını neden ilk yarıdaki maçı yöneten Kuddusi Müftüoğlu’na değil de Tolga Özpapila’ya verir. E haksız mı çıktık. Ha çözüm göster diyenler bu yazının altına “bak sayın başkan git bunları MHK’ye sor” mu demeliyim? Kastınız bu mu?
Gelelim Şenol hoca ile ilgili yorumlara, Şenol hoca bizim bir değerimizdir. Herkesten çok sahip çıkarız. Ama bu Şenol hoca’yı kusursuz yapmaz.
Bugün Şenol Hoca ile ilgili fikirlerimize aşırı tepki gösterenler bu takım basit hatalar yüzünden şampiyonluğu kaçırırsa korkarım protestocuların en önünde olacaklar.
Son iki maçta tribünlerde olan olaylar ne kadar haklı olduğumuzu göstermedi mi?
Şimdi Beşiktaş maçını kazanmışız hocamızı yere göğe sığdıramıyoruz. Brozek’i sağbeke çekmesi Jaja’yı çıkarması, Ceyhun hamlesi ile maçı kazandı. Bunların hepsi doğru.
Engin Sivasspor maçında sakatlandı, Engin’in yerinde önce Manisa maçında Colman sonra da Kayseri maçında Alanzinho forma buldu. Peki Sivasspor maçında Cale’nin yokluğunda forma giyen ve hiç de kötü olmayan Piotr Brozek bu iki maçta neden yoktu? Şimdi vay be helal olsun sol kenar oyuncusundan sağbek yaptı diyoruz ama Engin’in yokluğunda sol kenar oyuncusu Brozek’ten sol kenar oyuncusu yapamadık.
Cesaret dostlar cesaret. Mecbur kalmış yapmışsın, nasılsa tutmasa da kimse eleştiremez. Sanırım benim yazılarıma en ağır yorumları yapanlar da bunu görüyordur.
Peki şu Giray varsa nasıl kulübede durur da Mustafa oynar?
Serkan'daki düşüş sonu kırmızı kart olmadan çözülemez miydi?
Ancak hepsi bir yana temel sorunumuz şu: Trabzonspor’un başarısızlığında birileri önümüze bazı sebepler koyuyor ve bize yutturuyorlar. Mesela liderlik baskısı, puan farkı ile önde olmanın baskısı, taraftar ve daima Umut Bulut.
Sanki Trabzonspor’un esas sorunu bunlarmış gibi. Evet bunlar da sorun ama Trabzonspor’un daha önemli sorunları var bunları görelim. Görürsek düzeltiriz, düzeltirsek başarırız. Ya da kendimizi kandırırız sonuç değişmez.
Bu konuda aynı yöntemle başka bir senaryo daha sahneleniyor son haftalarda. Verilmeyen penaltılar konusunda şu görüş bir yerlerden pompalanıyor. “Efendim Burak kendini çok atıyormuş hakemler de bu yüzden penaltı vermiyormuşlar, düşen Burak değil de başkası olsa hakem penaltıyı verirmiş. Konunun Trabzonspor’la ilgisi yokmuş”
Göreceksiniz tıpkı diğer sorunlarda olduğu gibi taraftar buna da inanacak ve daha önce de yaptığı gibi kötü olduğu bir maçta Burak protesto edilecek.