Bize Her Yer Trabzon’ naraları atanlara diyorum;
Okumayın kardeşim!
Çünkü:
Trabzon’un osu busu yok!
O dediğin kadar değil.
Geçin bu işleri…
‘Bize her yer Trabzon’un gücünü TFF’de hissettirebildin mi?
Sorusu bile komik.
Eeee…
TBMM’de?
Yok.
***
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nda yada Ulaştırma Bakanlığı'nda var mı sanıyorsun…
Hadi oradan!
Güldürme beni…
Öyle bir lobin olsaydı bakanları, daha birkaç gün önce Trabzon’da düzenlenen İpek
Yolu İşadamları Zirvesi’ne ayıla bayıla tekmili birden gelirlerdi.
Daha uçaktayken, Trabzon’a inmeden;
“Yahu ben şimdi ne diyeceğim? Maazallah boş boş havaya bakarsam ‘hayırdır birader
sen ne ayaksın’ diye hesap sorarlar” endişesini taşırlardı.
Ne ya!
Ne sandın…
Sıkı dur.
Soruyorum…
Trabzonspor’un hocasına devletin televizyonunda ‘Terbiyesiz’ diyecek cesareti bulabilirler miydi?
Bize her yer Trabzon’muş…
Peh!
Yahu birader, Kentsel Dönüşüm diye diye Tabakhanen ve Çömlekçin yıkılmıyor mu?
Yıkılıyor.
Şöyle kabı kapı, pencere pencere işte!
Dostlar alışverişte görsün misali.
Çık bak az.
Şu kafanı kaldır.
Üç beş yıkılan binaların hafriyatlarına…
***
Hitlerin durdurulduğu Stalingrad’daki delik deşik evlere benzer binalar
görebilir miydin şimdi? ‘Bize her yer Trabzon’ olsaydı…
Dimi?
He ya he…
Şimdiye kadar 80 defa yıkılacaklar yıkılırdı, yıkılanlar kaldırılır, üstüne bir iki de ağaç, çeşme, bina dikilirdi?
Tabi ya!
Hatta iki opera binası, kültür evi, sosyal alanlar yani…
Vallahi diyorum.
Hiç bitmeyecek, ‘Olmaz imkânsız’ denilen projeler şimdi bitirilirdi.
Bak yaz yaz bitmiyor.
Dahası dahası derdim şimdi sana da…
Hafif Raylı sistem falan...
Tadını kaçırmayayım dimi…
Keyfinden değerli mi sanki?
Sağlıcakla kal…