Allah aşkına söyleyin insan olarak neyimizle övünüyor ve gurur duyuyoruz.
Vicdan ve merhamet duygularını kaybetmiş;
Tek derdi daha çok kazanmak olan;
Paylaşmak yerine palavra atmak;
Dayanışma yerine ihanet etmeyi;
İnsanlıktan mı sayıyoruz?
Yanı başımızda insanlık çamura saplanmış
Çocuklar soğuktan ve açlıktan ölüyor.
Çadırlar su altında.
Hayal kurmak bile artık çok zor..
Gittim gördüm yaşadım.
Kulaktan duyduklarımı değil gözümle gördüklerimi paylaşıyorum.
Suriye’de yüzyılın ayıbı yaşanıyor.
Kamplarda akıl-almaz bir yaşam mücadelesi var.
Topraklarını kaybeden ailelerinden kopan göçmenler için yaşamak artık mucize..
Bir tarafta PK-YPG-DAİŞ kuşatmasından kaçanlar.
Diğer taraftan yokluğa savaş açanlar.
Terör belasına mı dayansınlar açlığa-soğuğa-yağmura bu insanlar.
Yeter artık uyuma insanlık.
Uyuma Müslümanlık..
Türkiye’den hariç 57 Müslüman ülkesinin kılı kıpırdamıyor..
Sahi siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?
Kime hizmet ediyorsunuz?
Hiç mi içiniz sızlamıyor?
Zerre kadar insanlığınız kalmadı?
Bu kadar zevk bu kadar şan şöhret para pul içinde yüzmek yetmedi mi?
Doymadınız mı?
Alın başınıza çalın saraylarınızı ihtişamlı yaşamlarınızı..
Suriye’de yaşayan zülüm gören Müslümanları insan yerine koymuyor musunuz?
Ah dünya ah..
Zalimsin.
Kovid 19 hastalığından kurtulmak için herkes aşı peşinde..
Herkes düşmüş can derdine..
Kovid gelir-geçer de bu insanlığın aşısı ne zaman bulunur?
Ne zaman bencillik-ahmaklık-onursuzluk hastalığından kurtuluruz acaba?
Dünyanın neresinde olursa olsun mazlum ve mağdurdan yana olmayan, onlara elini uzatmayan, onların sesi-kulağı olmayan kim varsa canı cehenneme.
İnsanlığa çamura saplayanların yedikleri boğazında düğümlensin.
Aynı acıyı yaşamadan ölmesin..
Soğuktan donarak ölen çocukların, kıyıya vuran bebek cesetlerin, güneşe karşı gülemeyen çocukların, açlık ve yokluk içinde umutları çalınan çocukların vebali-günahı onların üzerinde olsun.