Bu şehrin bir gelecek tasavvuru var: Trabzon’un “spor” duyarlılığını, kentsel vizyona taşımak.
Çünkü şehirler, geçmişte hiç olmadığı kadar ülkelerin kültürel ve ekonomik güç kaynakları haline gelmektedir.
Trabzon, Vali Yücel Yavuz’un himayelerinde; Gençlik Spor müdürlüğü öncülüğünde, KTÜ- Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu (BESYO) Hocaları kolaylaştırıcılığında, “sporun paydaşları” ile yapılan beş tarama toplantısını hem yönetti hem de bin insanın katıldığı bu toplantılarda söylenenleri görsel olarak kaydettiler hem de ikiyüzelli sayfalık veriden bir rapor hazırladılar.
Sıra “21 Aralık” toplantısında
Bu defa Trabzon’daki başta merkezi yönetimin atanmış görevlileri, yerel yönetimin seçilmiş yöneticileri, STK temsilcileri, TBMM’de gurubu bulunan siyası parti temsilcileri, okul aile birlikleri Başkanları ve Gazeteciler: bulundukları yerden Trabzon’da sporun sorunlarını, beklentilerini ve çözüm önerilerini, yarı yapılandırılmış anket sorularını yazılı cevaplayacaklar.
Neden gerekli?
Yerleşim yerleri özelinde “spor yönetiminin verimliliği” konusunu ele alan ve açık ortamlarda sorgulama özgüvenine dayanan analizlere ihtiyacımız var da ondan "Trabzon ve spor" başlığı için okuyucular; iyi de, ne yapılmasını ve nasıl yapılmasını da söyleyin” derse haklıdırlar.
O zaman söyleyelim: Trabzon’da ezberlerin bozulması zamanıdır. Trabzon’daki başta merkezi yönetimin atanmış görevlileri, yerel yönetimin seçilmiş yöneticileri, STK yöneticileri vd.
Her şeyi bildiğimizi iddia etme halimiz dâhil, kasaba kültürünü aşmalı; yapmadıklarımızı ve yapamadıklarımızı “…miş gibi yapma” şark kurnazlıklarına kurban etmemeliyiz.
Eli taşın altında olan ve konuyu bilenlerin katıldığı toplantılarda değerlendirme yapmayı verimli bir yöntem olarak sürdürmek gerek. Şekil şartı dediğimiz tam da bu; amacın bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek olduğu akıldan çıkarılmamalıyız…
Sonuç mu?
Spor elimizin menzili altındadır. Bunu bir yerel kalkınma planına dönüştüreceğiz; aksi halde sorunları konuşur, sonuç alınamaz ise kendimize olan inancımızı da yitiririz.
Artık ezberleri bozma zamanıdır.
Bütün bunları; ya içinde bulunulan çağın kazanımlarına, yükselen teknolojilerin hayat döngüsüne uyarak yapacağız ya da geleneksel kalarak, geçmiş yüzyılın endüstri çağı kafasıyla hareket edeceğiz.
Teknik kadroya düşen karar vericilere –siyasi erke- “içinde bulunulan çağın kazanımlarına, yükselen teknolojilerin hayat döngüsüne uyacak” bir rapor sunmaktır.
Kişisel beklentim bir domino etkisi yaratılacağıdır.
Çaresizsiniz ya da çare sizsiniz
Recep Ergenç yazdı