CHP de final

22 Temmuz seçimleri sonrasında tüm CHP"lilerin paylaştığı görüş, partinin yol ayrımına geldiği gerçeğiydi. Ya parti hızla yeniden yapılanacak, yepyeni yüzler ve 2008"e uyarlı projelerle Türkiye"nin geleceğine yön verecek, ya da 68 kuşağının ezberlerinde k

22 Temmuz seçimleri sonrasında tüm CHP"lilerin paylaştığı görüş, partinin yol ayrımına geldiği gerçeğiydi.

 

Ya parti hızla yeniden yapılanacak, yepyeni yüzler ve 2008"e uyarlı projelerle Türkiye"nin geleceğine yön verecek, ya da 68 kuşağının ezberlerinde kalacaktı. Sosyal demokratlar, aylar süren şaşkınlıktan kendilerini kurtaramadan, gün geçmesin ki, ülke yeni bir travma yaşamasın.

           

Son altı ayda ulusal sınırlardan, demokratik düzene kadar, saldırıya uğramamış hiç bir kırmızı çizgi kalmadı.

 

Sonuç, kırmızı çizgi, boş laftan ibaretmiş. Anladık!

 

Bu durumda iş, yine CHP ye düşecektir. Zira Mustafa Kemal"in “Gençliğe Hitabesi"nde” dikkat çektiği hususların tamamı gerçekleşmiş. Üstüne üstlük, Sayın Demirel bile; “nerede bu, ODTÜ gençliği diye” merak etmesine rağmen, gençlikten çıt çıkmamış. Bu durumda, devleti kuran parti olarak CHP, varlık sebebinin gereğini yapmalıydı.

 

CHP"liler için hiç kolay iş yoktur. Zaten CHP"li olmak da öyle her babayiğidin harcı değildir. Yurtseverlik, demokratlık, laiklik, adillik, özgürlük, bağımsızlık, eşitlik, insan hakları gibi değerlere büyük önem vereceksin. Çalmayacaksın, çaldırmayacaksın, hele hele bürokraside hakkın olan görevi dahi istemeyeceksin.

 

Bürokraside yükselmek CHP"lilerin harcı değildir. Zira, bürokratik ve siyasal yozlaşma, birbirini besleyen bir bozuk düzen düzenidir. Merkez bankası Başkanının söylediği gibi; “Yolsuzluklar, aynen devam ediyor”.

 

Günümüzün popüler siyaseti, anayasal düzene ve en önemlisi, Türkiye Cumhuriyetine saldırmayı ayakta alkışlıyor. Saldırının neye ve nereye olduğu önemli değil, yeter ki saldır.!

 

Bunlar yalnızca bir kısım gerçekler.

 

O halde CHP neden halkın umudu, çağın partisi olmayı başaramıyor?

 

Kanımca bu sorunun cevabını bütün CHP"liler kolayca verebilir.

 

1-CHP, 68 Türkiye"sinin siyasal kadrolarını 2008"e taşımayı başaramadı. 2- Parti kadrolarındaki yaş ortalaması, emeklilik yaşının üzerinde. 3-Parti, değişen dünya politikalarıyla uyarlı projeler üretemedi. 4-Nüfusunun %60"ı 28 yaşın altında olan gençliğe, iş projeleri üretemedi. 5-Yirmi milyon insanın açlık sorunu yaşadığı ülkemizde, insanların sofrasına aş sağlayacak bir proje üretemedi. 6-Ekonomik krizler, istihdam, uzun süren yüksek enflasyona rağmen insanların “gelecek kaygısını” ortadan kaldıracak projeler üretemedi. 7-AB ve ABD ile ulusal çıkarlarımızı müzakere etmek yerine, köprüleri atmayı tercih etti. Bu hem onların, hem de AKP"nin ekmeğine yağ sürdü. 8-Parti içi demokrasi CHP"ye hiç yakışmayacak bir yapılanma modeli ile yok edildi. 9-Uluslararası sermayenin ulusal bankaları ve büyük kamusal yatırımları yağmalamasına engel olabilecek politikalar geliştiremedi. 10-Demokrasiyi geliştirecek yöntemler ortaya koymadı.

 

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.Bu örnekler çoğaltılırken, hep Genel Merkez politikaları eleştirilir. Oysa, gerçek böyle değil. Bu konuda sorumluluk, üyeden başlayıp zincirleme devam etmektedir. Değişim üye ile başlıyor. Değişim isteniyorsa, bu en başta üyeyle başlamalı. Trabzon"da il seçimleri yaklaştı. Delegelerin önüne sandık konulacak. CHP"liler şucu bucu, Trabzon"un doğusu batısı, Trabzonlu veya başka bir yerli gibi, ilkel tartışmaları bir yana bırakıp, parti için objektif ve özverili karar verebilirlerse, bu ülkeye yapılacak en önemli ödevi yapmış olacaklardır.

 

Değişim, başarıdır. Bunu, en iyi Trabzonlular gözlemleme olanağına sahiptir. Volkan Canalioğlu, değişim yapıldığında ne denli başarılı olunacağının örneğidir. Bugün, iktidarın her türlü olumsuz baskısına rağmen, Sayın Canalioğlu, yalnız CHP"nin değil, Trabzon"un ve Trabzonlunun gururu olmayı başarmıştır. Eleştirilerde var, ancak bunların kıskançlık ve siyasal hazımsızlıktan kaynaklandığını bilmeyen yok.

 

Aynı şeyi ne yazık ki, sayın Hamzaçebi için söylemek zor. 3 Kasım seçimlerinde Trabzon"dan aday olduğu açıklandığında, Sayın Muharrem Şahin bu duruma çok şaşırmış ve ince bir Karadenizli zekasıyla; “Edison midur? Lambayi mi buldi?” diye soruyordu. Bu sorulara cevap buldu mu bilemiyorum. Ancak, beklentilerin karşılanmadığı, 22 Temmuz sonuçlarıyla ortaya çıktı.

 

Vatandaşın karşısına geçip oyunu nasıl kullanması gerektiği yönünde nutuk atmadan önce, aynanın karşısına geçip bu il seçiminde oyunuzu nasıl kullanmanız gerektiğine karar verin ve bu kararınızla önce kendinizi ikna edin.

 

Türkiye"nin siyasal tarihine bakınız. İktidarın anahtarı, her on yılda bir değişimdedir.

Değişim. Ya da, şucu bucu, veya Trabzon"un doğusu batısı ilkelliği.

Seçiniz.   

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri