30 Mart yerel seçimi ile 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçiminde ağır yenilgi alan ana muhalefet partisi CHP kurultay kararı aldı. Her ne kadar Genel Başkan Kılıçdaroğlu, kurultay kararını kendi yetkisine kullanarak almış olsa bile, Yalova Milletvekili Muharrem ince genel başkanlık yarışı için Kılıçdaroğlu’na hodri meydan diyerek karşısına rakip çıktı. Kılıçdaroğlu kurultayı toplamak mecburiyetinde kaldığı için yetkisini kullanmak zorunda kaldı. 5-6 Eylül tarihlerinde toplanan kurultay CHP’deki yönetim anlayışını nasıl değiştireceğini önümüzdeki süreçte göreceğiz. Her ne kadar bundan önceki kurultaylarda daha fazla delegenin oylarıyla genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu, son kurultayda 740 gibi düşük bir oy alsa bile yine Genel Başkan seçildi. Yeni bir kurultaya kadar partiyi yine Kılıçdaroğlu yönetecek. Ancak, rakibi Muharrem İnce’nin almış olduğu 415 delegenin oyunu da yadsımamak lazım. Genel Başkan Kılıçdaroğlu ve ekibinin ensesinde sürekli demoklesin kılıcı gibi İnce’nin almış olduğu destek sürekli duracaktır. Kılıçdaroğlu, kurultay konuşmasında parti içi muhalefete meydan okur mesajlar vermesine rağmen, genel başkan oylaması sonuçlanmasının ardından yaptığı teşekkür konuşmasında İnce’nin almış olduğu 415 oyu dikkate alarak, birlikte yürüme sözü verdi. Anlaşılan o ki, Kılıçdaroğlu bir tasfiye falan düşünmüyor, en azından İnce’nin almış olduğu ciddi oyun farkına vararak, tasfiye hareketini kısa vadede sumen altı edecek gibi görünüyor. Güçlü AK Parti karşısında girmiş oldukları tüm seçimlerden yenilgi alarak ayrılan ana muhalefet CHP ile diğer muhalefet MHP’nin içinde karışıklıklar olduğu son kurultaylarıyla ortaya çıktı. Her iki partide de genel başkanlar benimsenmiyor, karşılarına çıkan rakiplerinin ciddi anlamda oy almaları, Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin koltuklarını sallıyor. Kılıçdaroğlu karşısında İnce’nin 415 oya ulaşması gibi MHP’nin 2013 başında yapmış olduğu kurultayda Trabzon Milletvekili Koray Aydın’ın 441 oy alması da azımsanacak bir başarı değildir. Şemdi CHP’de beklenen, MHP’ye benzeyip benzemeyeceği. Bilindiği gibi MHP’nin son kurultayında Bahçeli’nin genel başkanlık oyunun düşmesi tamamen rakibi Koray Aydın’ın almış olduğu 441 oya bağlı idi. Aydın’ın bu başarısı her ne kadar genel başkan seçilmesine yetmese bile Bahçeli’nin koltuğunu ciddi bir şekilde sallamaya başladı. Bunun üzerine MHP yönetimi kurultayın ardından Koray Aydın’a destek veren illeri birer birer görevden alarak, Aydın’ın direncini kırmaya çalıştı. Son olarak da Trabzon il teşkilatının görevden alınmasını sağlayan MHP genel merkezinin, sırada hangi illerin görevden alınacağını da karara bağlamış olduğu görünüyor. Korkunun ecele faydası yoktur. Girdiği bütün seçimleri kaybeden bir genel başkanın o kutlukta durması mümkün değildir.
Parti içi muhalefete karşı ne kadar önlem alırlarsa alsınlar, bir gün olup Bahçeli’de, Kılıçdaroğlu’da teslim olacak, parti içinde görevi başkalarına devredecektir.
MHP’de güçlü genel başkan adayı Koray Aydın’ın önümüzdeki süreçte yapılacak genel başkanlık yarışında gücünü şimdiden kırmak için Bahçeli ve yönetimi teşkilatları görevden alarak, önlem almaya çalışırken, benzer bir uygulamanın son kurultayda seçilmesine rağmen umduğunu bulamayan Kılıçdaroğlu’nun aynı yönteme baş vurmayacağının garantisi yok. Muhalefet politika üretemediği için AK Parti karşısında bir türlü seçim başarası elde edemiyor. Çareyi kurultaylarda görüyor.
Çözüm yolu doğal olarak sandıktır. Başarısız olan genel başkan ve parti yönetimleri gider, daha iddialı isimler partilerin başına geçer ve kervanı yürütme görevini üstlenir.
Yok eğer biz muhalefetiz ve halimizden memnunuz diyorlarsa, mevcut genel başkanlar parti içinde oyun kuruculuğa devam ederek, delege yapısıyla sürekli oynayıp, parti içi muhalefeti susturarak, iktidarın oyun kurucuktaki başarısı karşısında, sürekli muhalefette kalmaya devam ederler. CHP ile MHP’nin birbirine benzemeleri de küçük olsun bizim olsun anlayışı içinde olan genel başkan ve parti yönetimlerinin anlayışları yüzündendir.