1996 ve 2005 yıllarında kaçan şampiyonluklarda Trabzonspor’un başında teknik adam olarak Şenol Güneş vardı. Çıplak gözle izlediğim karşılaşmaların ilki olan 1996 yılının mayıs ayında, sarı lacivertlilerin o zamanki kulüp Başkanı Ali Şen, otobüslerine atılan bir taş bahanesiyle ile şampiyonluğa koştu. Camiasına hesap vermekten kurtardı ama Trabzon’da arkada enkaz bıraktı.
İkincisinde de, Şükrü Saraçoğlu’nda karşılaşmanın orta hakemi Cem Papil’nın açıkça sergilediği taraflı yönetiminin sonucunda, Trabzonspor’u yine aynı skorla 2-1 yenerek,2005 Yılının nisan ayında bir şampiyonluğu daha hanesine yazdırdı.
*
Yıllar sonra 2010 yılının mayıs ayında Trabzonspor, yine Şenol Güneş ile Urfa’da Fenerbahçe önünde Türkiye Ziraat kupasını kazandı.
Ardından Şükrü Saraçoğlu’nda 1-1 lik skoru yakalayıp, Fenerbahçe’yi şampiyonluktan edip, en acı anları bu sefer onlara yaşatırken,kaledeki Onur’u başta olmak üzere,tüm futbolcular ve Şenol Güneş,üzerine tarihi bir leke atılacak ve günlerce gündemde kalacak olan Trabzonspor’u son anda oluşacak olan şaibeden kurtardı.
Bazı teknik adamların,eski hakemlerin,eski futbolcuların,adını Hürriyet gazetesi
yazarı Yılmaz Özdil’in bildiği bir gazete yöneticisinin ,hatta bir devlet bakanının gerçek işini meclis de bırakıp, ortaya ney düğü belirsiz iddialar atarak, son oynanan maç öncesinde Fenerbahçe ve Trabzonspor’u zan altında bırakmaları, aslında onların kendi alınlarına bir leke olarak yapıştı.
Bu sezonun en karlı ve haysiyet makamının en yüksek derecesine çıkmış olan takımı bence hem Trabzonspor,hem Fenerbahçe, hem de Bursaspor olmuştur.
Bu üç takımda adam gibi sezonu tamamlamış,madam lık mertebesini ise şaibeli gol yedikleri iddia edilen kalecilere !... ve kulüplerine bırakmıştır.
Hem kupayı ,hem de onurlarını müzelerine götüren bordo-mavililer,yeşil-beyazlılar ve sarı-lacivertlileri kamuoyunda töhmet altında bırakanlara, siyasilerde alet olunca çok özür dilerim kusmam geliyor.
*
Türk basketbolunun efsanelerinden Efes Pilsen’i, ismi alkol çağrışımı yapıyor diye ismine bile tahammül edemeyip, bir kanunla yok edenler, Bendeniz gibi alkol ve sigara kullanmayanları bile çileden çıkartıyor.
Tütün ve Alkol yasasını yeniden düzenliyoruz derken, koskoca basketbol kulübü Efes Pilsen’i tarihe gömüyorsak, benim Temel emicem ile Fadime tiyzemin Trabzon da ki köylerinde bulunan tütün tarlalarını ve tütün damlarını,Amerikan sermayesi için yok ediyorsak,son maç oynanmadan gündemdeki takımları şaibelerle anıyorsak,bu aynen sizin yarattığınız domuz gribi yalanı gibi,pardon masalı gibi kalır.
Mevcut kabinedeki söz konusu bakanının da ortaya attığı yalan iddiaların ardından, sayın bakanın mahcup oluşunun son perdesi sahnelenmiştir.Maç satma ihtimalinden söz eden ve bunun takipçisi olacaklarını söyleyen sayın devlet bakanı,acaba Bursaspor-Beşiktaş maçının öncesini niye hiç ortaya atmamıştır. sanırım en iyi dersi kendisi,
Trabzonspor - Fenerbahçe maçının 1-1 biten skoruyla almıştır.
Bursaspor un şampiyonluğuna da gölge düşürecek,hiç bir ifademiz ve bakışımız asla olamaz.Şampiyonluğu hak ettikleri için de,kupayı kucaklamışlardır.
*
Anlayacağınız,Trabzonspor sadece futbolunu oynayıp aldığı skorla, Anadolu’da kendinden başkasının da şampiyonluğuna sebep olurken,sanırım bu ülkede üstte saydığım birilerinin yüzleri kızarmıştır.
Çünkü onlar her şeyi önceden bilirmişler gibi, hava atma ve edalarla kendilerini otorite gibi gösterir,sanki her şeyden esrarengiz bir şekilde haberleri varmış havası yaratıp,
çevrelerine komplo teorisi üretirler.
Halbuki hiç bir boktan haberleri olmadığını, hep beraber bir kez daha gördük.
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Trabzon ,lösemili çocuklara hastane, şehir içi toplu taşımacılık ve şehirler arası tren yolu için, acil karar bekliyor.