Dere Yatağına Bina Yapılır!

  Hızla artan nüfus, sürekli olarak köyden kente doğru olan göç, bunun sonucu olarak da büyüyen şehirler gözlerini artık nehirlerin taşkın düzlüklerine çevirmiş durumda. Arsa talebi o kadar büyümüştür ki, bırakın vatandaşı devletin kendisi yasaya aykırı

 

Hızla artan nüfus, sürekli olarak köyden kente doğru olan göç, bunun sonucu olarak da büyüyen şehirler gözlerini artık nehirlerin taşkın düzlüklerine çevirmiş durumda.

Arsa talebi o kadar büyümüştür ki, bırakın vatandaşı devletin kendisi yasaya aykırı nehir yataklarını işgal etmiş, bununla da yetinmeyerek denizden yer kazanmağa başlamıştır.

Öte yandan Küresel Isınmaya bağlı olarak gelişen iklim değişimi özellikle Karadeniz Bölgesinde kısa süreli ancak şiddetli yağmur ve sellere neden olmaktadır.

Doğu Karadeniz Bölgesinde son 50 yıl içerisindeki, ‘20 yıllık Dönemsel Yağış artışları’ ve buna bağlı olarak gelişen ‘20 yıllık Dönemsel Sel-Heyelan artışları’ Küresel Isınma felaketinin bu gün ve gelecekteki izleridir.

1988 yılından itibaren az yağış rejiminden aşırı yağış rejimine geçen Doğu Karadeniz Bölgesi (Giresun, Trabzon, Rize) sayısal olarak son 20 yıl içerisinde yaşamış olduğu sel-heyelan felaketlerini önümüzdeki 10 yıl içerisinde yaşayabilecektir.

Özetle bir yandan derelerden arsa talebinde bulunurken yatağına sahip çıkan derenin de sel ve taşkın tehdit i altında yaşıyoruz.

Tıpkı her an patlamaya hazır İtalya dai Etna yanardağının etrafındaki bereketli üzüm bağlarında yaşamak zorunda kalan insanlar gibi.

Çözüm jeolojinin temel felsefesinde yatıyor.

Geçmişte olduğu gibi doğanın koşullarına uyum sağlayabilen canlılar nesillerini günümüze kadar iletebilmişlerdir. Uyum sağlayamayanlar ise yok olup gitmişlerdir.

Gelişmiş Ülkeler bu bağlamda Küresel İklim değişimine uyum sağlayabilecek yeni yasalar hazırlayarak uygulamaya koyma aşamasındadırlar.

Yukarıda değindiğimiz gerçekler doğrultusunda ülkemizde de sellerden korunmak ve zararlarını en aza indirmek için yeni sel yönetimi stratejisi ve yasası hazırlanarak bir an önce uygulamaya koyma zorunluluğu vardır.

Tıpkı depremlerden korunma ve zararlarını en aza indirme yasaları gibi.

Gelişen bilgi ve teknolojiye bağlı olarak Avrupa ülkeleri yeni sel yönetimini üç temel esas kavram üzerine oturtmuştur.

Selden Korun

Mümkünse dere yatağına ev yapma veya binanı sel taşkın yüksekliği üzerinde yap.

Sele Karşı Dirençli Ev Yap

Dere yatağına bina yapacaksan su geçirmez malzemeler kullanarak yeni yapı tekniği ile suyun binanın içerisine girmesini önle.

Selin Zararını En Aza İndir

Bina su geçirse bile evde oluşturacağı hasar geçici ve kolay tamir edilebilmeli olmalı.

Sözün kısası

Duygusal bir toplumuz.

Birilerini haksız yere suçlamaya gerek yok.

Birilerinin de duygusal davranıp suçu üzerine almasına gerek yok.

Duygularımızla değil mantığımızla hareket etmeliyiz.

Bilgiyi ve teknolojiyi kullanmalıyız.

Çünkü çözüm orada!

 

Prof.Dr. Osman BEKTAŞ

obektas@ktu.edu.tr

10 temmuz 2012

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri