Trabzonspor Kulübü zor günler geçiriyor.
Camia paramparça, camiayı toparlama görevini yapması gereken Kulüp Başkanı İbrahim Haciosmanoğlu, kulüp yönetiminde sergilediği başarısızlığın alasını camiayı daha fazla bölüp parçalarken gösteriyor.
Bordo mavili camianın büyük bir kısmı zaten Haciosmanoğlu’ndan, bölük pörçük olmuş camianın birlik beraberlik içinde görüntü vermesini, başkandan beklemiyor.
Camianın büyük çoğunluk Haciosmanoğlu’na gölge etme başka ihsan istemeyiz diyor.
Haciosmanoğlu’nun göreve geldiği 25 Mayıs 2013 genel kurulu halen mahkemede bekliyor.
Yargıtay’da temyiz aşamasında olan davanın sonuçlanması için mahkeme Trabzonspor yönetiminden söz konusu kongrenin hazirun cetvelini bekliyor ama yönetim bu evrakları Yargıtay’a göndermemekte direniyor.
Haciosmanoğlu ve yönetimi Trabzonspor camiasını mutsuz ve umutsuz etmesine rağmen, bir yandan Yargıtay’ın muhtemelen vereceği yeniden kongre yapılması kararını ertelemeye çalışırken, bir yandan da keyfi uygulamalarıyla, kulübü içinden çıkılması çok güç olan mali sıkıntıya sokuyor.
Trabzonspor camiası bölük pörçük.
Adayların yarışına dönen genel kurulların ardından camia bölündükçe bölündü, vasıfsız yöneticiler, görevleri sona erdikten sonra, Trabzonspor yönetiminde olmayı ve burada kalmayı kendilerinde hak görmeye başladılar, grup kurdular, bütün gruplar, Trabzonspor’un menfaatlerini değil de, kendilerinin Trabzonspor’la ilgili geleceklerini ön plana aldıkları için, camianın yeniden toparlanması imkansız hale geliyor.
Yönetim kaynaklı oluşan gruplaşmalar, gerek kulübe gerekse de camiaya büyük zararlar vermeye devam ederken, önümüzdeki ay yapılacak olan Divan Başkanlık Kurulu seçimi için şimdilik iki başkan adayının çıkması yeni bir bölünmeyi getirecek olmasından endişe duyulmaya başlandı.
Camianın önde gelen isimleri her ne kadar divan başkanlık seçiminin tek liste halinde seçime gidilmesinden yana tavır koymak için istişarelere başlamış görünüyorsa bile Av. Ali Sürmen ile işadamı Nadir Saral divan başkanlığı için adaylıklarını açıklayarak, Trabzonspor’da bir ilk yaşatıp, divan seçiminde yarışı başlatma adına divan üyelerinin kapısını çalmaya başladılar.
Zaten bölük pörçük olmuş bordo mavili camiada bir gedik daha açarak divan başkanlık seçimini yarış haline sokularak yeni bir bölünmenin fitilini ateşlemenin gereği olmadığını düşünüyorum.
Çoğunluğu Trabzonspor’a bir şekilde hizmet etmiş veya aralıksız en az 25 yılın üzerinde üye aidatını yatırarak, divan üyeliği kazanmış isimler arasında bir bölünmenin yaşanmasının zamanı ve zemini olmadığını düşünüyorum.
Nadir Saral veya Ali Sürmen’in şahıslarıyla alakalı değil.
İkisi de aday olabilir veya üçüncü yol bulunabilir.
Orta yol nasıl bulunursa bulunsun divan başkanlık yarışı tek aday ve tek listeye indirgenmeli, yeni bölünmelere sebebiyet verilmemelidir.
Seçilecek divan başkanı son dönemde görev yapan divan başkanları gibi pasif ve yönetime teslim olacak yapıda isim olmamalı. Trabzonspor kulübünün hakkını koruyan ve bu uğurda mücadele eden isim olmalı.
Divan başkanı, Başkan Haciosmanoğlu ve yönetimine dur demesini bilecek, gerektiği zaman R(İşte bu zamandır), yönetim icraatlarından kaynaklı yanlışları camiayla paylaşıp, camianın desteğini almasını bilecek, inandırıcı olacak.
Trabzonspor kulübünün getirildiği bu aşamasında, Haciosmanoğlu ile iyi geçinecek divan başkanlık kurulu tercihi fikrine katılmam mümkün değil.
Trabzonspor kulübü borç batağına bilinçli olarak sürüklenirken, yönetim kaynaklı camiaya sürekli hizmet vermiş insanlara karşı savaş açılırken, camia paramparça yapılmaya devam edilirken, Haciosmanoğlu yönetimi ile uyumlu olacak divan heyeti seçmek, idareyi maslahat anlayışından başkası değildir.
Trabzonspor divan kurulunun ne kadar yetkisi varsa, yetkisini kulübün göz göre göre batağa itildiği bu dönemde kullanmalıdır.
Gerekli hallerde genel kurul yapılarak divan kurulunun yetkilerinin artırılması için üyelerin desteği alınması için genel kurula gidilmeli, tüzük yeni şartları içermeli, divana daha fazla yetki vermeli.
Ne pahasına olursa olsun divan başkanlık kurulu tek liste olmalı, çok listeyle seçime gidilerek, camiada yeni bölünmelere, divan üyeleri çanak tutmamalı.