DOKAP öldü mü?

Bölgesel planlar yaygın ve eksik olarak, yalnızca  “bölgeler arasındaki kalkınmışlık farkını” gidermeye yönelik olarak yapıldığına inanılır.  Bu, işin sadece bir yönüdür. Şimdilerde ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bölgesel planların yapılmasında

Bölgesel planlar yaygın ve eksik olarak, yalnızca  “bölgeler arasındaki kalkınmışlık farkını” gidermeye yönelik olarak yapıldığına inanılır.

 

Bu, işin sadece bir yönüdür.

 

Şimdilerde ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bölgesel planların yapılmasında önemli “stratejik” değişimler yaşanmaktadır.

 

Dünyada bölge planlamaları;

 

*Hızlı yapısal değişim

*Nüfusun kır kent arasındaki hareketleri

*Sanayileşme

* Tarım

*Sermaye çekme

*Kentsel sistemin güçlendirilmesi

*Yerinden yönetimi güçlendirmek, merkezden uzaklaşmak amacıyla yapılmaktadır.

 

Gerek DPT"nin 9. yedi yıllık kalkınma planında, gerekse AB"deki bölgesel planlama çalışmaları ve dünya uygulamaları da bu savı güçlendirmektedir.

 

Ülkemizde GAP, DAP, Antalya Projesi, Çukurova Projesi, DOKAP... gibi 10 bölgesel proje yapılmış, bu projelerden GAP belli bir oranda başarılı olmuş, başkaca başarılı olmuş proje yoktur.

 

Yeni dünya düzeninde, yerel dinamiklerin, ekonomi, kalkınma ve bölgesel gelişme sürecindeki önemi artmıştır.

 

Sadece 1999"da yaşanan Marmara ve Bolu- Düzce depremleri ile son sellerde İstanbul başta olmak üzere yaşamını yitiren yurttaşların ölüm nedenleri ne deprem ne de seldir;

 

Yanlış arazi kullanımı, çarpık yapılaşmayı önce saymak gerek.

 

Büyük acıları ve zararları meydana getirmiş doğa olayları, bölgesel gelişme politikalarının niçin en etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır.

 

Bir başka açıdan ise nüfusun hızla artması, iç göçler başka bölge planlama nedenleridir.

 

Göç, veren ili de göç alan ili de olumsuz etkiler.

 

İngiltere"de 1960"ların başında bölgesel kalkınma üzerinde sistemli ve kapsamlı bir şekilde durulmuş.

 

 Bunun için önce bölgenin;

·                  Üniversitesi, Sanayi Temsilcileri, Partileri, Sivil Toplum Kuruluşları ile “Bölge Ekonomik Planlama Meclisini” kurmuşlar, bağımsız bütçeleri ile başarılı uygulamalar yapmışlardır.

 

Fransa 1950- 1980 yılları arasında ülkeyi 22 bölgeye ayırarak “Ülke Düzenleme Yasası” ile başarılı bir “Bölgesel Kalkınma Modeli” uygulamıştır.

 

Kötü yönetilen, adeta yağmalanan şehirlerin yeniden yaşanılır hale gelmesi için yürütülen “Kentsel Dönüşüm “ operasyonları, kıt kaynakların verimsiz kullanılmasının en önemli göstergesidir.

 

Doğumuna tanıklık ettiğimiz kalkınma ajansları da yerelleşme adına atılmış önemli adımlardandır.

 

Doğu Karadeniz Kalkınma Projesini (DOKAP"ı) yarın öbür gün, merkezi Trabzon"da olan Kalkınma Ajansının kucağına vereceğiz.

 

“Alın bunu büyütün, adam edin “

 

Bırakın adam etmeyi, taraflar olarak böyle bir bebeği sanırım boğarız.

 

Bugünden tezi yok, bu konu üzerinde düşünmeye başlasak iyi olacak.

 

Ekosistem ve insan altyapısı olarak birbirine çok yakın olan Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Artvin ile Gümüşhane olarak sanırım önce fotoğraf çektirmek için bile olsa bir araya gelmeliyiz.

 

Nitekim Kalkınma Kurulu Başkanı, Vekili ve Sekretaryayı da yanına alarak, yerel yönetimleri ve merkezi yönetimin temsilcilerini ziyarete başladı.

 

Kalkınma Ajansı; bölgesel kalkınma ile ilgili atacağı her adımda ne kavgalar çıkacak…

 

Kalkınma Kurulu önce kendini eğitmeli.

 

Olanak bulurlarsa yurt içi ve yurt dışı uygulamaları yerinde görmelerini bile önerebilirim.

 

Kalkınma Ajansımız önce DOKAP Bölgesinde ortak değer üretmeyi ve paylaşmayı kendi Kalkınma Kurulundan başlayarak öğretmelidir.

 

Tabii Kalkınma Ajansının çalışması için önce Genel Sekreteri atanacak…

 

Kalkınma Ajansımıza elli kadar personel alınacak.

 

Merkezden yerel ve bölgesel kalkınma olmadı, başaramadık…

 

Şimdi merkez destekli, yerelleşiyoruz.,.

 

Korkum ezberle yola devam edenlerin yeni yapılanmayı hırpalamalardır.

 

Hele bir de işin için dar bölge milliyetçiliği girerse...

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri