Kim ne derse desin eğer bir ülkede eğitim sistemi oturmamışsa ne konuşsak ne yazsak boşunadır.
Eğitim meselesini dertlenmeyen kaybetmeye mahkumdur..
Aş-iş-ekmek kadar kıymetlidir eğitim.
Ama gelin görün ki bunu ne anlatmak ne de anlamak kolay değildir.
30 yıldır süren gazetecilik mesleğimde her fırsatta eğitime vurgu yapmaya çalıştım.
Kendimce katkı sağlamaya çalıştım.
Güzel olana güzel yanlış olana da yanlış demeyi ilke edindim.
Eğitim değince akan suların durması gerek..
Asla ucuz siyasete kurban edilmemeli.
Günlük düşünülmemeli..
Sıradanlaşmamalı..
Samimi-dürüst ve iyi niyetli bir yaklaşımla somut çözümler üretilmeli.
Yaz boz tahtası haline gelen eğitim sisteminden kimseye fayda gelmez..
Her şeyin yanlışı bir şekilde düzeltilir ama eğitim elden gitti mi sıkıntı büyük olur
Ülkeleri-şehirleri yaşadığımız yerleri geleceğe taşıyan eğitim düzeyi kültür seviyesi ve derin tarihçesidir.
Ülkemizde eğitim meselesi giderek derinleşen yaralar açmakta.
Tedavi ise kökten değil pansuman olarak görülmekte.
Oysa hastanın ayağa kalkması için eksiksiz tedavi gerek.
Peki bunu yapabiliyor muyuz?
Maalesef bu alanda istenen başarıyı elde edemedik.
Çok ciddi yanlışlar ve hatalar içindeyiz..
Bilimsel-özgür ve katılımcı karar alma mekanizması yok..
Eğitimde birinci kural suyun başını ehli insanlara teslim etmekten geçer..
Tecrübe deneyim ve yarınları hesaba katacak ortak akıl şart.
Önüne gelenin tartışacağı üzerinde kafa yoracağı bir konu değildir eğitim..
Sonra yapılan yanlışları düzeltmek kolay olmuyor..
Ah-vah çekmenin de kimseye bir faydası yok..
Bakın en son alınan karar da çok yanlış..
2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavından (YKS) itibaren ön lisans ve lisans programlarını tercihte 150 ve 180 olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi (AYT) baraj puanları uygulaması kaldırıldı.
Üniversite sınavlarında baraj puanın kaldırmak hangi akla hizmettir?
Liseleri adeta iflasa sürüklüyoruz..
Başarısızlığı ödüllendirmek kalkınmanın önüne set çekmektir..
Eğitimi yönetenler karar vericiler ve etkililer nasıl mantıkla bu işe karar verdi?
İş sahibi yapacak üretime dayalı, ana elaman işbaşı eğitimi varken boş kalan üniversiteleri doldurmak ve gençleri 4 yıl daha oyalamak mı amaç..
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar üniversite sınavında barajı kaldırarak daha fazla sayıda öğrencinin önlisans ve lisans programlarını tercih etme hakkını artırdıklarını iddia ederek “sistemi rahatlattıklarını” dile getiriyor..
Sistemi rahatlatmak için mi tüm bunlar?
Bu yanlışları yüksek sesle dillendirmeliyiz..
Şunu yazsam ne olur bunu konuşsam ne olur hesabı yapmadan..
Keşke bu işe önce eğitimciler sarılsa-sahiplense..
Ama onlarda da ayrı bir gruplaşma var..
Öğretmenlik mesleğinin kutsallığını unutanlar işin sadece cüzdan tarafına bakıp vicdanlı olmayı bir kenara koyarsa vay halimize..
Neyse bu konularda dert çok..
Ne yazık ki hep ağlayan-sızlayan-isyan eden taraftayız..
Elimizden kayıp giden geleceğimize kim gözünü kapatıp üç maymunu oynuyorsa yazıklar olsun ne diyeyim ki ..