KTÜ;
50bin öğrencisi, 3bin kadar akademik ve idari kadrosu;
Artvin, Rize, Gümüşhane, Giresun ve Ordu üniversitelerinin anası olması ile,
Trabzon için övünç kaynağıdır.
Günümüzde Trabzon’u ağabey il yapan da budur.
Noksan bilgi ile YURTKUR algısı
Başka illerden üniversitelere okumaya gelen gençler için (hele ekonomik olarak yetersizlik de varsa) sorun;
Önce barınma,
Sonra burs telaşıdır.
Örneğin KTÜ’yü tercih ederek kayıt yaptıran öğrencilerin %80’i (bu da 40bin eder) il dışından geliyor.
Yurt seçenekleri içinde ilk adım YURTKUR yurtlarında yer bulabilmektir.
Çünkü;
Yüksek Öğrenim yerleşkeleri artık sadece il ya da ilçede değil; beldelere kadar yaygınlık gösteriyor. Buralarda ise barınma başta olmak üzere çeşitli sorunlarla başa çıkmak kolay değildir.
Eksik bilgi yanlış algıyı yaratan en tehlikeli husustur
YURTKUR’un sağladığı barınma olanağı nicelik ve nitelik açısından “AB 2011 Üniversite Oyunları Festivali” kapsamında yapılan olimpiyat köyünün de YURTKUR’a devredilmesi ile çok büyük aşama kaydetmiş durumda. Odalarda TV, internet, mini buzdolabı ve banyo- tuvalet ile sağlanan konfor 3-4 yıldızlı oteli aratmayacak düzeye gelmiş. Yomra’daki yurtlar da standartları yüksek yurtlar olarak göz kamaştırıyor…
Elbette sorunlar var, yeni yurtlar kadar hala kötü koşullarda eski yurtlarda var ama YURTKUR’un çok yol aldığı kesin.
YURTKUR sadece sayısal değil aynı zamanda sürekli iyileştirme yaparak da yurt işletmeciliği işini mükemmel hizmete dönüştürme çabası içinde.
Önyargılarımı kıran ise sadece fiziki iyileştirmeler değil elbette.
Liderlik Okulu
Gelelim bu yüzleşmeyi ve saptamayı yapmamızı sağlayan hususa:
YURTKUR yeni düzenleme ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlanmış.
Bakanlık yurtlarda barınan öğrencilerde“mükemmel müşteri memnuniyeti” yaratma adına yepyeni hizmetler üretmeye başladı.
Bunlardan biri de “Liderlik Okulu” projesi.
“Liderlik Okulu projesinin” ilk etabı, dört ayrı başlıkta saptanan konularda verilen seminer vb. etkinliklerle tamamlandı. Projenin son etabı YURTKUR Trabzon Bölgeye bağlı yurtlarda“Liderlik, Başarı ve Motivasyon” içerikli seminerdi. On gün boyunca YURTKUR Trabzon Bölgeden arkadaşlarla Artvin’den- Şebinkarahisar’a ve Ünye’ye kadar, bağlı yurtlarda bu seminerleri verdik.
Geleceği öngörmenin yolu onu yaratmaktır
Bildiklerimizi, alışkanlıklarımızı ve geleneği sürdürme insanoğlunun en büyük zaafıdır. Geleneği, alışkanlıkları ve bildiklerimizi sorgulama, gelecekle ilgili öngörüde bulunma ve önlem alma da insanoğlunun en büyük gücüdür.
Gençlerimizi
Ülkenin en önemli zenginlik kaynağı olarak görüyor ki; mükemmel müşteri memnuniyeti yaratmak adına (farklı disiplinlerde) Liderlik Okulu Projesini hayata geçirdi.
Bana, YURTKUR Trabzon Bölge Müdür Yardımcısı İbrahim Kocaman, İdare İşletme Şube Müdürü Hayrettin Köse, Sivil Savunma Amiri Hasan Çebi ve ulaştırmamızı sağlayan Ekrem Makul eşlik ettiler.
Kendilerine, hem yakın dostluk hem de katkıları ile Liderlik Okulu kapsamında“Liderlik, Başarı ve Motivasyon” semineri verdiğimiz Yurt Müdürlüklerine teşekkür ederim.
Eksik bilgi ve yanlış algı
Çağımızda ne iş yaparsak yapalım, hangi işle uğraşırsak uğraşalım, en büyük meziyet, doğru bildiklerimizi sorgulama özgüveni göstermektir.
Bildiklerimizi mutlak doğru sanmak tehlikeli bir tuzaktır.
Öngörme ve önlem alma da ancak yeterli ve net bilgi ile mümkündür.
Liderlik Okulunun ikinci etabı için Bakan Suat Kılıç’a açık çağrı
“Girişimcilik” konusu mutlaka bu eğitimlerin bir etabını oluşturmalıdır.
Yeni Girişimcilerin yetiştirilmesi Ülkemiz için hayati önemdedir. Bir ön araştırma yapılması, bu alanda sanal şirket kurma oyunlarını da içinde barındıran bir programın YURTKUR yurtlarında barınan gençlerin mezuniyet sonrası hem maddi hem de manevi olarak önlerini açacağına kuvvetle inancımı belirtmek isterim.
Bunun için 60 saatlik KOSGEB programının akreditasyonu sağlanmalıdır. Sonra eğiticilerin eğitimi ile akredite bir eğitimci gurup yaratılmalı, eğitimleri bu gurup üstlenmelidir.
Not: Trabzon’da futbol dışında spor olmayacağını savunanlar, diğer branşlara köstek olanlar;
Trabzonspor Basketbol takımı, Beko Basketbol ligine tutunamayarak düştü.
Gözünüz aydın!
Yediğimiz kazığı kime yazalım? Ne dersiniz?