Elde kaldı kocaman bir hiç!

Elde kaldı kocaman bir hiç!

Artık, ne 50.yıl şampiyonluk ne de kupa hedefimiz var!
Hedefler de beklentiler de bir başka bahara kaldı.
Geri kalan 15 haftada önümüzdeki yılları planlama üzerine hazırlık yapmalıyız.
Bu planlamanın temelinde de kendi alt yapımız olmalı.
Yusuf’un formsuzluğunu örnek göstererek homurdanmaya gerek yok.
Bu kadar pahalı “tıransferler” yaptıkta ne oldu?
***
Maç öncesi hafta içi iki önemli nokta!
İlki biletlerin Salı günü saat satışa sunulası ve günün akşamında büyük bir kısmının tükenmesi.
İkincisiyseTS sevdalılarının yaptıkları şike anıtının maç öncesi açılması.
Umarız konuyla ilgili bugüne kadar üzerine düşeni yapmayanlar gerekli dersi bu insanlardan almışlardır.
***

Başta VİRA GURUBU başta olmak üzere taraftar elinden gelenin en iyisini yapmış olmasına rağmen gurupların birbirinden bihaber tavırları çok büyük bir sorun.
Başta Vira dedik hazırladıkları gösteri müthişti. Ellerine ve yüreklerine sağlık.
“SENE HEP 2011” ince düşünülmüş bir nükte.
Helal olsun size bordo mavili asi çocuklar!
***

Katılacaksınız veya katılmayacaksınız!
Biz maç öncesi ısınmayı TS adına yeterli görmedik. Düşük tempo ısınma yaptık. Tıpkı oyunumuz gibi.
Maça iyi başlayamamızın gerekçelerinden biri de budur diye düşünüyoruz.
Bir de seromonide yaşanan küçük bir anekdot var.
Görünüş çok güzel ve anlamlı ama TS gibi bir takımın hele rakibin FB olduğu bir maçta yapmaması gereken bir durum.
Seromoni yağmurla başladı!
Havada çok soğuk ve üstte ne yağmurluk ne de eşofman üstü var.
Yaklaşık 2 dakika kadar hareketsiz bir biçimde yağışlı ve soğuk bir havada beklemek ne kadar doğru?
Çoxukları da elbette üşütmemek gerekir. Ama yöntem bu değil.
Rakip mi?
Olması gerektiği gibi!

***

Oyuna hiç iyi başlamadık.
Savunmada uzun oynamaya çalıştıkça, orta alanda topa basamadık ve hücumda topu önde tutamadık.
Özellikle Durica, topun geldiği yöne doğru hep havadan oynadı.
Abdulkadir’e dahi havadan oynayan bir oyun anlayışımız oluştu.
Elbette soyunma odasında konuşulan bu oyun tarzı olmasa da sahaya yansıyan bu şekilde.
Hafta boyunca sakin olalım saha içinde sakin kalalım telkinlerini başta Yusuf olmak üzere yanlış anlayan bir çok oyuncumuz olmuş.
Tahriklere ve tacizlere karşı sakin olalım istedik. Yoksa yürüyerek futbol oynayın demedik.

***

Rıza hocam!
Hücuma çıkarken topu geriye oynama hastalığından ne zaman kurtulacağız?
Önde basamadığımızı ve topu tutamadığımızı gördüğünüz halde golü attıktan sonra çift “santıraforlu” bir oyunu tercih etmedik?
Ne topu paylaşmayı ne de sahayı parsellemeyi bilmiyoruz.
Yan toplarda hep neden sıkıntı yaşıyoruz?
Yediğimiz korner golünü oyuncularımıza defalarca seyrettirecek misiniz?
Rodallega’yı son 5 dk. da oyuna almakla ne amaçladınız?
Ne ligde ne de kupada olmadığımızdan bu saatten sonra “tıransfere” ihtiyaç yok!
“Tıransfer” ihtiyacınızı elinizdeki kadro içinden çözmeniz gerekiyor.
Unutmamak lazım bazen zorunluluklar çıkış noktası olur.
Kamil Ahmet örneğinde olduğu gibi.
***

Son söz başkan Usta’ya!
Başkanım verdiğiniz hiçbir sözü yerine getirmediniz.
Takım çıkış yaptı medya karşısında görüntü vermeye başladınız.
Kötü giden süreçte sustunuz ve saklandınız.
İşin özü “tirübünlere” oynamayı bırakın.
Sorunların çözümü yeni hedefleri “pilanlamak” adına yapışması gereken tek hamle var o da en kısa sürede kongre kararı almak.

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri