Spor Toto Basketbol Ligi’nde son 3 haftayı galibiyetle kapatarak ligde biraz olsun nefes alan Trabzonspor Medicalpark, bu hafta ligin zirvesinde yer alan Banvit’le karşılaştı. Karşılaşmaya yapması gerektiği gibi sert ve rakibi caydırıcı bir savunmayla başlayan takımımız, kazanmak için, savunma yaparken aynı zamanda sayı atmak gerektiği gerçeğini unutunca farklı yenilgiden kurtulamadı. Gerçi sert savunma da ilk periyottan sonra oyun içerisinde yok olup gitti. Basketbolun klasikleşmiş bir gerçeği bu karşılaşmada bir kez daha dramatik bir şekilde karşımıza çıktı. Oyunu, oyun kurucun kadar oynarsın. Rakipte, yaşadığı ciddi sakatlığa rağmen sahaya çıkıp takımının liderliğini üstlenen, 19 sayı ve 7 asistin yanında yaptığı penetrelerle çok önemli katkı sağlayan Jordan Theodore gibi bir oyuncu varken, bizim iki guardımızın toplam istatistiği, ne skor olarak ne de asist anlamında Theodore’a ulaşabildi. Rakibimizde, geçtiğimiz yıllarda kulübümüzün oyuncusuyken anlaşılmaz bir şekilde gönderilen Can Maxim ve Kulig karşılaşmayı toplamda 19 sayıyla tamamladı. Damian Kulig 10 reboundla pota altında da takımına önemli katkı sağladı.
Oyunu iki yönlü oynayamadığınız taktirde basketbolda maç kazanma şansınız yoktur. Türkiye Spor Toto Basketbol Ligi’nde bir maçta 58 sayı atan bir takımın maç kazanabilmesi de zaten söz konusu değildir. Elbette Banvit takımı bir çok açıdan bizden daha önde. Fakat maçın asıl düşünülmesi gereken boyutu, kaybedilmesinden çok, takımın sahada ne yaptığını bilemeyen oyun anlayışı. Geçen hafta yapılan 30 top kaybından sonra bu haftaki 16 kayıp artı bir değer olsa da hücum organizasyonlarındaki yetersizlik böylesi bir farkın oluşmasına neden oldu. Banvit Avrupa ve Türkiye liginde neredeyse haftada iki maç yaparken sadece Türkiye ligine motive olan Trabzonspor Medicalpark’ın oyundan bu kadar erken düşmesi de son derece ilginç. Takımın en önemli oyuncuları Green 34, Wright ise 32 dakika sahada kalınca, zorluk derecesi böylesi yüksek maçlarda karşılaşmanın sonunu getiremez. O nedenle benchin, takımınıza maç kazanmada olması gerekir. Fakat maalesef takımımızda ilk beşin dışında sahaya girebilecek oyuncu sayısı 3’ü geçmiyor, onların da katkıları yeterli düzeyde değil. Oyunun bir çok bölümünde tam saha baskıyla rakibini durdurmaya çalışan takımımız, zaten ekstra bir efor harcamakta. Eğer oyuncularınızı dinlendiremiyorsanız hata yapma olasılıkları da o oranda artar ve hücumu da doğru oynayamaz.
Rakibe baktığınızda kadrosunda altyapısından gelen 3 oyuncusunun son periyotta sahada olduğunu ve parkeye çok fazla yabancılık çekmeden oynadıklarını gördük. Altyapı planlamalarının nasıl uygulanması gerektiği ve takıma nasıl katkılar sağladığını görmek için, yöneticilerimizin Banvit kulübünü incelemeleri nacizane tavsiyemdir. Kulübümüzün de yarınlarını güvence altına almak adına altyapıda doğru adımlar atması, yapılan gereksiz ve savurgan harcamaların altyapıda pozitif olarak kullanılması en önemli hedefi olmalı diye düşünüyorum. Önümüzdeki hafta oynanacak olan Gaziantep Basketbol karşılaşmasının takımımız adına son derece önem taşıdığını da belirtmem gerekiyor.