Trabzon’da gelen gidenin ağzına sakız olan bir yer var…
Kentin imajı bozuluyor hemen yıkılması gerek, yok havadan gelirken ilk o gözüküyor durum çok kötü; insan sağlığını etkiliyor kesin yıkılması gerekli…
Nereden bahsettiğimi anlamışsınızdır…
Herkese katılıyorum doğru söylüyorsunuz… Çimento Fabrikası yıkılsın…
Fakat yenisi yapılsın peşine eskisi yıkılsın… Bu kentin sınırları içerisine yapılsın içinde çalışan mevcut işçi kardeşlerimizde orada çalıştırılma garantisi verilsin öyle kaldırılsın şimdi ki yerinden…
Bu garantiler verilmeden yapılacak olan yıkım burada çalışan işçi kardeşlerimize ihanettir… Son edindiğim bilgiye göre; burası yıkılırsa kent sınırları içerisinde kesinlikle çimento fabrikası yapılmayacakmış… Bu fabrika’da direk olarak 1000’e yakın işçi evine ekmek getirmekte dolaylı yollardan yaklaşık olarak 30 bin kişi buradan ekmek yiyor…
Siz kalkar sırf kentte makyaj yapacağız diyerek değişikliğe giderseniz; iş olsun diye insanların ekmekleri ile oynarsınız… Şimdi; benim sosyete Trabzonlum hava yolu ile Trabzon’a gelirken güzel bir kent görmek istiyor diye ben 1000 emekçi kardeşimin işsiz kalmasına razı gelemem…
Bu duruma sessiz kalanlara da; hey siz ne yapıyorsunuz diye seslenirim… Oradaki işçilerin hepsinin bir öyküsü vardır… Kimi hasta çocuğuna bakıyordur.. Kimi yeni evlenmiştir… Kimi hayata tutunmaya çalışıyordur… Birilerinin gözüne batıyor fabrikanın bacası diye bu insanların gelecekleri ile oynayamayız…
Burayı yıkarsak şartlı yıkalım…
Nedir o şartlar?
1 – Burada çalışan işçi kardeşlerimiz aynı güvencede ve imkanda işe yerleştirilecek…
2 – Aynı hacim ve kapasitede bir fabrika kent sınırları içerisinde tekrar yapılacak…
3 – Yıkılan alan rantiye sahası haline çevrilerek birilerine peşkeş çekilmeyecek… Hele TOKİ müteahhitlerinin eline hiç bırakılmayacak…
4 – Bu maddeler noter huzurunda tasdikleşmeden yıkım başlanmayacak….
Bu ülkede işçi sendikaları var…
Bu sendikalara açıyorum… Hepsi sarı sendika olmuş… Yani yatarlar üyelerinden kesilen paralar ile bir güzel alem yaparlar ama işçi hakkına sıra geldi mi? susarlar… DİSK, TÜRK İŞ ve HAK İş gibi işçiyi sömüren ve onun sırtından geçinen dünyada başka bir üçlü yapı göremezsiniz…
Bu ne olduğu belirsiz sendika paçavraları burada gözüküyor ki ileride yaşanacak işçilere yönelik haksızlık için sesini çıkarmıyor… Hele DİSK ve TÜRK İŞ var bu sendikaların entrikasyonel yöneticileri var ya koltuk sevdalılar sizden bu işçi hesap sorması gerekli… HAK İŞ’e sözüm yok o zaten güçten yana… Yani işçi ölmüş umurun da değil…
Birde Bu işin siyasi boyutu var…
Trabzon Milletvekillerine sorun hepsi burası yıkılsın söyler… Siyasiler günümüzde sosyetelerin siyasetçisi olmuş… Hiçbir Trabzon Milletvekili seçim zamanı dışında bir işçi ile gezerken gördünüz mü? Göremezsiniz… Neden mi?
Bir işçi ile oturmak onunla ekmek kırıp bir gazete parçası üzerinde 3 zeytin bir kalıp peynir ve yarım domates yemek her adamın yüreğinin yapacağı iş değildir… Bu nedenle de işte böyle sırf bir sonraki seçim elitistlerin masalarına beze olmak için çırpınan siyasilerin “Fabrika yıkılmalı” vaatleri ile karşılaşırsınız…
Yoksa benim orada o fabrikada çalışan Özgür Kardeşim, Ahmet kardeşim, Sezgin Kardeşimi düşünen yok… Sırf makyaj yapmak için bazı siyasiler bunlara bazı Belediye başkanları da dahil yıkalım burayı diyor…
Yıkın beyler yıkın; bir gün sizde yıkılırsınız…