Trabzonspor- Fenerbahçe
Bugünkü kötü futbolun ve başarısız sonuçların sorumlulığunu elbetteki Hami’ye yüklemek doğru değildir.
Bu takım sezon başından beri kötü oynuyor.
Oyun disiplini, belli bir oyun sitemi yok.
Sezon başında takım kurgulanırken yanlış oyuncular tercih edilmiş.
Alınan futbolular, gidenlerden çok farklılık yaratmadılar.
Büyük paralar verilen Maoluda ve Bosingva, geçen sezondan özürlü Colman gibi futbolcular takımın ahengini bozdu.
Maoludalı Trabzonspor 1-2 maç dışında sahada adeta bir eksikle oynuyor.
Eğer iddia edildiği gibi sözleşmesinde sakat veya hasta olmadığı her maçta direkt oynayacak gibi bir madde varsa bu bir skandaldır.
Bu sözleşmenin ardında hangi yöneticinin imzası varsa, hangi teknik direktörün onayı varsa derhal açıklanmalıdır.
Bosingva savunmada iyi görünüyor ama günümüz oyun anlayışında beklerin ikinci görevleri de hücuma destek olmaktır.
Bunu yeterince yaptığı söylenemez. Dar bir alanda oynuyor.
Oysa Geçen sezon Serkan Balcı takımı hücuma çıkaran adamdı.
Colman, geçen yıldan da anlaşıldı ki Trabzon’dan bıkmış. Oynama hevesi kalmamış. Onun için Avrupa maçları dışında laubali oynuyor. Belli ki ayrılmak istiyor.
Sezon başı gönderilmeliydi. Ama gönderilmediyse kazanılmalıydı. Yani bu takımda Zokora’nın yanında bir tek o oynar.
Sezon başında bir solbek ve santrafor alınmaması da takım kurgusunun en önemli transfer hatalarıydı.
Her maç solbek ve santrafor ihtiyacı çok açık bir şiekilde ortaya çıktı.
Hal böyle iken sen kalk orta sahaya Zokora tipinde Rumen Borceanu’yu al.
Buna hangi akıl karar verdi doğrusu merak ediyorum. Bu aklın futbol fakiri olduğu kanaatindeyim.
Şimdi Zokora ile Borceanu ikilisi ön liberoda oynuyor. İkisi de topu ileriye değil, yana ve arkaya oynuyor. Yani savunmacılar.
Oysa Trabzonspor’da topu ileriye taşıyacak futbolcuya ihtiyaç vardı. Olcan dışında halen daha böyle bir futbolcu yok gibi..
Böyle bir futbolcu yapılanması Trabzonspor’a bazı maçlarda iyi futbol oynatsa da sonuçlar çok farklı olmaz.
Fener’i yenmek mi?
Fenerbahçe maçları Trabzonspor tarihinde çok önemli yer tutar. Bu maçlar özellikle Avni Aker’de çok farklı atmosferde oynanır. Özellikle şike sürecinden sonra bu atmosfer iki katına çıkıyor.
Ama görünen bir gerçek var ki, Trabzonspor böylesine yüksek atmosferdeki maçları hiç kazanamıyor.
2010 yılındaki 3-2’lik galibiyetten sonra Trabzonspor Fenerbahçe’yi hiç yenememiş.
Durum böyle iken taraftarların maçın atmosferini yükseltecek söylem ve eylemlerden uzak durmaları gerekir. Bu maça normal bir lig maçı gibi bakmalı. Sadece takımlarını desteklemeli.
Unutulmasın ki, rakip futbolculara karşı yapılan her söylem ve eylem, onları daha da motive ediyor.
Bordo mavili taraftarlar şu gerçeği kabullenmek zorundadır.
Şu anda liglerin en iyi takımı Fenerbahçe, en kötü takımı da Trabzonspor’dur.
Fenerbahçe kötü oynasada çok rahat gol pozisyonuna giriyor ve kalesinde az pozisyon veriyor.
Trabzonspor ise, iyi oynasa da çok zor pozisyona giriyor ve kalesinde çok kolay pozisyon veriyor.
Jüventus maçı adeta Onur ile Juventus arasında oynandı.
Korkarım ki, bu maç da, Fenerbahçe ile Onur arasında geçecek gibi. Bütün verilen maçın favorisinin Fenerbahçe olduğunu gösteriyor. (Tahmin:%60:2 %40:0)
Galatasaray- Akhisar Belediyesi (Tahmin:1)
Beşiktaş- Eskişehirspor(Tahmin:1)
Bursaspor- Karabükspor (Tahmin:1)
Elazığspor- Kasımpaşa (Tahmin: %60:2 %40:0)
Antalyaspor- Rizespor (Tahmin:0)
Gençlerbirliği- Sivasspor (Tahmin:% 50:2 %50:0)
Kayseri Erciyes- Konyaspor (Tahmin:0)
Gaziantepspor- Kayserispor (Tahmin:%60:0 %40:2)