Bu tür durumlarda yazı yazmak zor iştir!
Bu yazı okununca bize olumlu yada olumsuz sallayanlara da saygılıyız, lafımız yok.
Ama eğer bizim şu atmosferde kafamızın içindeki denklemleri, soruları ve üstü bıyık, altı sakalı bilseler! Sanırım az da olsa bize de hak vereceklerdir.
Öncelikle şunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Pandemi nedeniyle, bana göre yapılan yanlış bir uygulama var medya çalışanlarına karşı.
TFF’nin bu konudaki yetkili isimleri, bu kararlarını bir kez daha gözden geçirmesi gerekiyor. Niye mi? Yazayım…
Örneğin; Rize Stadyumu 14 bin, Yeni Malatya Stadyumu 25 bin, Kayseri Kadir Has Stadyumu 33 bin, Trabzon Medıcal Park Stadyumu 41 bin, Galatasaray Türk Telekom Stadyumu 52 bin. Bu stadyumların bulunduğu kentlerdeki tüm medya çalışanlarının sayısı farklı, stadyum tribün kapasiteleri farklı ama bu stadyumlardaki tüm karşılaşmalara akreditelerini yaptırarak girebilecek olan medya çalışan sayısı aynı; 20 kişi.
Bu sistem tamamıyla yanlış bir uygulamadır. Medya çalışanı sayılarının, tribün kapasitelerine göre arttırılması gerekir.
TSYD’nin genel merkezi, bu konuda ilk girişimini ve görüşmelerini TFF ile yapmış olmasına rağmen, sonuç olumsuz. Bence TSYD genel merkezi bu konunun üstüne ısrarla gitmelidir.
Bu 20 kişilik kotanın, farklı kapasitelerdeki tüm stadyumlarda aynı sayıda uygulanması kesinlikle yanlıştır.
*
Maça gelince; her iki takımda bu ilk maç öncesine sürprizlerle girdi.
Beşiktaş’ta maç öncesi Sergen Yalçın’ın Covid 19 testlerinin pozitif çıkması ve Alexander Sörloth’un transferi var diye, Beşiktaş maçına çıkmamak için Trabzon’a gelmemesi, her iki cephenin kötü sürprizleriydi.
Birde MHK’nin sürprizi vardı! Karşılaşmanın yan hakemlerinden Volkan Emre Narinç’in de testleri pozitif çıkınca, yerine son gün kala Serkan Olguncan gönderildi.
Taraftarlarının olmadığı, hüzünlü atmosferlerde oynanmaya başlayan maçların ilk haftasındaki en önemli karşılaşması buydu.
Oyunun ilk 30 dakikasında, bir şeyler yapmaya çalışan Trabzonspor önünde uyuyan Beşiktaş, Boyd’un şutuyla, Hüseyin’in kafasından seken topla, kontrpiyede kalan Uğurcan’ı avlamasıyla bir gol gördük, başka bir şeyde görmedik zaten.
Haa, birde oldukça fazla sarı kartlar vardı, Ali Şansalan’dan
*
Beşiktaş’ta ikinci yarının başlarında Oğuzhan’ın sakatlanması, belki de Sergen hocanın yerine kulübede duran teknik adamları Murat Şahin’in bu yarıda hesap kitabını da değiştirdi.
Bordo mavililerde, Eddie Newton’un sarı kartı olan Kamil Ahmet’in yerine, Abdurrahim ile başlaması da İngiliz hocanın tercihimiydi? Yoksa soyunma odasında sakatlık ile ilgili bir problemi mi nüksetti? Bunu buradan bilemiyorum şu anda. Eğer ciddi bi sıkıntı yoksa Kamil Ahmet konusunda, bu değişiklik niye idi anlamadım? Ekuban ve Edgar Lee değişikliğinde olduğu gibi!
Ev sahibinin yeni transferleri Anders Trondsen, firardaki Sörloth! sağ ve sol bek Pereira ile Marlon Rodrigues’in ilk hafta olmaması da, Trabzonspor’un negatif yönü oldu.
Doğrudur, son bir hafta Trabzonspor camiasında taraftarlarda dahil, Beşiktaş maçı adeta unutulup gündemi ‘’Sörloth firarda!’’ alınca, av peşinde havadaki kara kartalı herkes unuttu.
Trabzonspor’un çok kötü, Beşiktaş’ın kötü bir 90 dakika sergilediği bu ilk hafta maçlarında, genelde kimin kim olduğu, ne yapmaya çalıştığı anlaşılmaz!
Ama ligin ilk maçı öncesi, tüm bordo mavili cephede gündemi Norveçli alınca, Ne Favio’nun beklemediğim rezil futbolu, ne yaptığı penaltı nede gördüğü kırmızı kart öne çıktı. Nwakaeme’nin, Hüseyin’in, Abdurrahim’in, Guilherme’nin, Parmak’ın sağa içinde var yada yok olmaları da bana göre bu kritik yazısında geri planda kaldı.
*
Bana göre Newton’un planlarını, takımına verilen penaltı ile aynı pozisyondaki Favio’ya verilen kırmızı kart bozdu.
Konuk ekipte N’Sakala’nın bölgesine tam hakim olması, Mensah’ın penaltısı, Lens’in akıl dolu golü, uzun boylu kaleci Ersin ile Welinton arasında kısa boyuna rağmen kafayı uzatan Ömür’ün, 10 kişi kalmış düşünceleri yaralı takımına, bir sarı merhem olması gecenin tek şirin tılsımıydı.
Bu saatte kimseye yüklenmenin bir anlamı yok.
Liglerde ilk hafta sürprizlerle doludur.
Bunun öncesinde de camia olarak ligi unutursan, sürprizler olağana dönüşür.
Bu hafta, Denizli deplasmanına kadar Sörloth’a teşekkür edilip, bu transfer noktalanırsa, bu takımın oyuncuları iyileşeceklerle, geleceklerle, bir an önce bu lige dönecektir.
Stres yapmayın.