Eskişehirspor- Trabzonspor
Hami Mandıralı’nın Trabzonspor serüveni deplasmanda Karabük maçı ile başladı.
2-2’lik beraberliğin ardından Avni Aker’deki Kayseri galibiyeti onun Trabzonspor’daki ilk galibiyeti oldu.
Bu sezonun en farklı skorları olan deplasmanda Sivasspor’a karşı alınan 4-0 ve Avni Aker’de Gençlerbirliğine karşı alınan 3-0’lık sonuçlar da yine onun dönemine rastladı.
Trabzonspor Fenerbahçe hükmen yenilgisi dışında Hami hoca ile çıktığı maçların hiçbirinde yenilmedi.
Yine Fenerbahçe maçı dışında ki maçlarda toplam 11 gol atıp sadece 3 gol yemesi ve son 5 maçta kalesinde gol görmemesi de Hami’nin oyun planının bir gereği olsa gerek.
Oysa Trabzonspor, az pozisyona giren ve kalesinde çok pozisyon veren bir görünümündeydi.
Kazandığı maçlara da kaleci Onur damga vuruyordu.
Oysa Onur, Hami hoca döneminin en rahat maçlarını oynuyor. Kalesinde fazla pozisyon görmüyor.
Nitekim bunu bizzat kendisi, “Son haftalarda biraz dinleniyorum” diyerek doğruluyor.
Yine Trabzonspor 3-0, 4-0 gibi farklı maçları arar olmuştu.
Öyle ki, 2-0 öndeyken bile umut vermeyen bir takım ve 3-2 kaybedilen maçları hatırladıkça insanın bugünlere kurban olası geliyor.
Peki Hami hoca bütün bunları nasıl başardı.?
Öncelikle şunu belirteyim ki, Trabzonspor büyük umutlarla aldığı Maoluda’dan istediği verimi alamadı.
Onun oynadığı maçlarda Trabzonspor hep bir eksikle oynuyordu. Takım içinde ayrıcalıklı bir görünümdeydi.
Sadece Maoluda değil, Colman ve Zokora’da adeta keyfine göre oynuyordu.
Başkandan torpilliler.. Teknik direktörü takmayan havadalar.İzinsiz kaçamaklar. Bu durum takım içinde disiplinsizlikleri de beraberinde götürdü.
Hami gelir gelmez neşteri vurdu ve önce Maoludasız bir takım ortaya çıkardı.
Daha sonrada Colman ve Zokora’ya da gerekli dersleri veriyor. Bu futbolcuları kadro dışı bırakarak çok da doğru yaptı.
Yabancıların ayrıcalıklarını ortadan kaldırıp, takım için savaşanlarla yoluna devam edeceği mesajını verdi.
Böylece yerli futbolcuların güvenini kazandı. Takım içi disiplini sağladı. Herkes kendi başına değil, belli bir sisteme göre oynuyor.
Takıma hücuma dönük bir oyun anlayışı kazandırdı.
Toplu hücum, toplu savunma stratejisi birçok maçta kendini gösterdi.Daha çok koşan, daha çok savaşan fubtolcuları görüyoruz sahada..
Bütün bunların sonunda Trabzonspor, çok gol yiyip, az gol atma özelliğinden, çok gol atıp, az gol yeme özelliğine büründü.
Belki göze hoş gelen bir futbol yok ama, kendine güvenen bir takım pozisyonu, taraftara da güven verir oldu.
Bu anlayışdaki Trabzonspor’un Eskişehirspor karşısında yenilmesini beklemiyorum. (Tahmin: %60:0 %40:2)
Fenerbahçe- Antalyaspor(Tahmin:1)
Sivasspor- Galatasaray(Tahmin:% 55:0 %45:2)
Konyaspor- Beşiktaş(Tahmin:2)
Karabükspor- Akhisar Belediye (Tahmin:%55:0 %45:2)
Kasımpaşa- Bursaspor(Tahmin:0)
Gençlerbirliği- Kayseri Erciyes (Tahmin:0)
Kayserispor- Rizespor(Tahmin:%60:0 %40:1)
Elazığspor- Gaziantep (Tahmin:1)