Her şeyin başı sağlık!
Sağlık olmadıktan sonra dünya sizin olsun boşuna!
Sağlık alanında hizmet veren tüm doktorlar, hemşireler ve çalışanlar ise insanlık adına büyük bir sorumluluk altındalar
Onları sadece 14 Mart’ta değil her gün hatırlamak-anlamak ve anlatmak şart!
Şunun altını da çizeyim ki ben mesleğinin hakkını verenlere saygı duyarım!
Hangi meslekten olursa olsun.
Hele insan hayatına bire-bir dokunan öğretmenlik ve doktorluk mesleğini her zaman kutsal sayarım.
Eminim ki benim gibi düşünen çok sayıda insan var.
Mesleğinin hakını veren isimlerde biri de Mehmet Sönmez hocam..
Trabzon sağlık camiasında önemli bir değer olan Sönmez hocamız hayata tutunmak için mücadele veren hastaların en büyük moral kaynağı
Hasta –doktor ötesinde abi-kardeş amca-yeğen baba-oğul ilişkisini yakalayacak kadar hassasiyet ve samimiyete sahip.
Bu kadar yoğunluk-stres ve koşturma içinde kolay değildir bu duruşu göstermek.
Başarılı olmaktan öte geldiğiniz yeri korumak hepsinden önemlidir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Hematoloji ABD başkanı Prof. Dr. Mehmet Sönmez için bu anlamda ne yazsak azdır.
Hastaları çok anlamlı diyaloglar yakalayan hocamız umut-sevgi-dayanışma ve yardımlaşma adına zaman-zaman sosyal medyadan da paylaşımlar yaparak gönül köprüsü kuruyor.
Tıpkı Trabzonspor teknik kadrosunda yer alan Mehmet Turah Demir’in Erdem Koçak’a yaptığı jest paylaşımı gibi..
Sönmez hocamız paylaşım altına şu notu düşmüş:
“Mehmet Turhan Demir, kendisinin hastalıkla mücadeleyi kazanırken gösterdiği hayata bağlılığı ve mutlu olmayı, fanatik Trabzonsporlu hastamız Erdem Kolçak'a ancak bu kadar güzel anlatabilirdi”
İnsan duygulanıyor!
Tedavisi sonrası sağlığına kavuşan Mehmet Turhan Demir “Ben iyileştim ama diğer hastalara nasıl yardımcı olabilirim, nasıl moral verebilirim” hesabını yapıyor
Erdem Kolçak’a hediye ettiği imzalı Trabzonspor forması da bunun bir göstergesi..
Değerli okurlarım sağlıkta-hastalıkta hüzünde-mutlulukta yaşamın bir parçası..
Allah herkese her şeyden önce sağlık-sıhhat versin..
Bir evde bir kişi hasta oldu mu herkesin huzuru kaçıyor!
Hem hasta hem de hasta yakını için kolay değil!
Hele kanser gibi tedavisi güç ve sıkıntılı bir süreç olan hastalığa karşı mücadele etmek kolay değil.
Ama ne olursa olsun sevgi ve gülümse her hastalığın en büyük düşmanı..
Reçetemiz her zaman hoşgörü olmalı.
Daha da önemlisi kendimizle barışık-yaşamamız gerek.
Hayata bağlanmak için hayattan kopmamak için direnmek gerekiyor.
Şu üç günlük dünyayı kendimize zehir etmeden başkasına zarar vermeden insanca yaşanın yolunu bulmak zorundayız.