Her şeyi bir tarafa bırakın, sen Trabzonspor takımısın ve rakibin 1. Lig den, Süper Lige çıkma hesapları yapıyor.
Üstelik, Ümraniye takımı Fenerbahçe’yi elemiş çeyrek finale gelen 8 takımdan biri.
Çeyrek finalin ilk ayağına çıkıyorsun ve ev sahibisin. En azından rakibine şunu dedirt ‘’ Vallahi biz bu takımla 90 değil, 290 dakika oynasak, bunları eleyemeyiz. Gücü ortada adamlar oynuyor yaa’’
Peki sizce bu Trabzonspor bunu özellikle ilk yarıda dedirtti mi ? ‘ Hayır ‘ değil mi?
Biliyoruz en önemli oyuncularından 5 tanesi sakat; Onazi, Sosa, Pereira, Novak ve Uğurcan.
Bu çok telafisi olmayan kupa maçında önemli bir gerekçe değil, ilk 45 dakikada ev sahibi bordo mavililerin çok net pozisyonu olarak iki pozisyonu var diyebiliriz.
Direkten dönen top ise konuk ekipte Madinda’ya ait.
Eğer transfer tahtası açılsaydı, Trabzonspor’un alması gereken belki de tek adam, Erzurumspor’un Bosnalı kalecisi İbrahim Sehic’di bana göre ve korkulan oldu; Uğurcan sakatlandı, Galatasaray maçında yok. Ondan sonraki hafta içeri deki karşılaşma da belki.
*
Bu gece takımında oyuna iyi başlayanlardan ama ilk yarının ortalarında sakatlanarak çıkan ve yerini Abdülkadir Parmak’a bırakan Batuhan idi.
Ünal hoca, Rodallega, Abdüladir Parmak ve Toure’yi ne olur ne olmaz diye kulübede yanında oturttuysa da, Parmak ilerleyen dakikalarda oyuna girmek zorunda kaldı.
1.Ligde puan cetvelinde 4.sırada yer alan, 11 galibiyet 5 mağlubiyeti bulunan, attığı 25 gole karşılık, oldukça fazla 18 gol yiyen Ahmet Taşyürek’in talebeleri aslında Trabzon’a derslerine iyi hazırlanmış geldiler.
Bu hafta bordo mavili takımın Galatasaray deplasmanına hazırlanacağı gibi…
Çünkü; kalede bu ligde tecrübesiz bir kalecisi olacak. Dilerim şans faktörü de Trabzonspor’un bu alt yapısından yetişmiş kaleci Arda’nın yanında olur.
İlk yarıda Trabzon takımı adına da kötü bir ekip seyrettik diyebilirim.
*
İkinci 45 dakikada daha derli toplu gözüken ev sahibi, Yusuf’un serbest atışta yan direkte patlayan topu ile biraz daha kendine geldi.
Son iki maçtır gördüğüm Vahid Amiri, sanırım vücudunu Asya Kupası’nda bırakmış gelmiş. Bir an önce toparlanması lazım. Zaten bu yarıda yerini de Rodallega’ya bırakıp soyunma odasına gitti.
Bu yarıda bir çok pozisyonda son vuruşu iyi yapamayan bordo mavililerin uç elemanları, takımlarını golle de buluşturamadı.
Karşılaşmanın orta hakemi Yaşar Kemal Uğurlu çok da iyi maç yönetmedi. Zaten bu stadyum bu tip hakemler için sanki prova sahası gibi!
Beraberliği korumaya çalışan kırmızı beyazlı ekip, devamlı oyunun temposunu düşürmek için uğraş vermesi de onlara yakışmadı.
Henüz her şey bitmedi ama bu maçın rövanşında bence çok hazır olmak ve işi sıkı tutmak lazım.
Çünkü; Ümraniyespor hiç şaka yapacak bir ekibe benzemiyor.
Gördük ki; Fenerbahçe’yi de boşuna elememiş.