UEFA Avrupa Konferans Ligi, play-off turunun ilk ayağında, Roma’yı evinde ağırlayan Trabzonspor, bir hafta sonra Roma’daki rövanşa umutla gitmek için aradığı skoru istesede bulamadı.
Yeni gelen yunanlı transfer Manolis Siopis’in haliyle olmadığı maç kadrosunda, sakatlık problemini üzerinden attı sayılan Abdülkadir Ömür 23 kişilik kadrodaydı.
Oyunun ilk bölümünde, çok net olarak sadece bir-iki pozisyon yakalayabilen bordo mavililer, bunlarda sonuç alamazken, Roma takımının özellikle sol bekten Uruguay asıllı İtalyan Vina ile sağ bekten Hollandalı oyuncusu Karsdorp’u sık sık kanatlardan hücuma çıkarması, bordo mavili defansa çok sıkıntılı anlar yaşattı.
Haliyle ev sahibinin defans kanatlarındaki İsmail ve Peres hep yalnız kaldı. Serkan Asan’ında oynadığında yalnız kaldığı gibi! Nwakaeme belki hücumda diri kalmak için, İsmail’e yardıma çok gelmedi diye de bir tahmin yürütebiliriz. Yine Nwakaeme’nin 1-1’den sonra topa çok gereksiz basması, oyunu durdurması ve tek oynamaması nükseden hastalığıydı!
Özellikle Romalı bu iki bekin önünü bir türlü kesemeyip, bu ikilinin hücuma çıkmasına mani olamayan Abdullah Avcı, ilk 45 dakikada buna çözüm bulamadı. Trabzonspor için kendi ceza alanında şansla biten pozisyonlar oldu.
Birde Gervinho’nun ilk yarıda neredeyse tüm topları rakibe kaptırması, karşı atak olarak Roma’nın, bordo mavililerin yarı alanına fırsat buldukça tehlikeli bir biçimde inmesine neden oldu. Edgar ilke Hugo’nun zamanında müdahaleleri yerindeydi.
*****
İtalyan takımlarının özel karakteri olan, orta hakemi etkileme varyasyonları, Sloven orta hakem Mataj Jug için de geçerliydi.
Karşılaşmanın ikinci yarısında, konuk ekipte sol bekten önündeki koridora bomboş yine çıkış yapan Vina, bana göre Kaptan Pellegrini’nin attığı golde kilit adam oldu.
Avcı, bu golden sonra doğru hamle yaparak ilk yarıdaki hatasını telafi etti. İsmail ile Gervinho’yu dışarı alarak, Trodsen ve Cornelius’u oyuna soktu. Danimarkalı Cornelius toplada daha ilk buluşmasında, bordo mavili camiaya attığı şık kafa golüyle ‘’ Hoş bulduk’’ dedi.
Oyuna denge gelince, Slovenyalı orta hakemin birkaç pozisyonda inisiyatifini sarı kırmızılılara kullanması, tribünleri biraz gerdi.
Haftalar sonra, oyunun son 15 dakikasında Abdülkadir Ömür’ün, Berat’ın yerine sahne alması gecenin tebessüm eden bir karesiydi. Uğurcan’ın rakibin köşe atışlarında topa çıkıp çıkmamaktaki kararının çok önemli olduğunu bir kez daha gördük. Son haftalarda kaledeki görüntüsü hiç hoş değil. Beklenmedik anda Roma takımında Özbek santrafor Shomurodov’un kullandıkları kornerin devamından gelen çok ucuz bir golü, maalesef her şeyi İtalya’nın tarihi kentine bıraktı.
Bir umut ışığı hatırlatması yapmam gerekirse, İtalya’nın Perugia takımı da yıllar önce Trabzonspor’u, Trabzon’da 2-1 mağlup etmiş ama İtalya’daki kendi evinde 3-1 mağlup olmuştu. Perugia taraftarlarının çıkardığı olayların ardından, UEFA’nın kararıyla bu maç Trabzonspor’un lehine 3-0’lık galibiyetle tescillenmişti.
Bu geceki mağlubiyete rağmen unutmayalım ki; Trabzonspor'un her türlü alacağı tek farklı bir galibiyet, maçı uzatmaya götürür. Yine de her yol haftaya Roma’ya çıkar!