Doğu Karadeniz Bölgesinde HES (hidroelektrik santrali) ile ilgili planlanan ve uygulanan projeler arasında oluşan olumsuzluklar yatırımcıları şimdiden kaygılandırmaktadır.
Gerçekçi olmayan, geleceğe dönük iklim değişimini dikkate almayan, sürdürülebilir özellikleri pek görünmeyen HES projeleri, gelecekteki olasılı kuraklık ve dere sularındaki azalma sonucunda ortaya çıkabilecek zorunlu doğa korumasına bağlı lisans iptali tehlikesi ile karşı karşıyadır.
HES NEDİR?
Serbest akan dere suyundan elektrik enerjisi elde etmek için ( HES ) suyun depolanmasına veya baraj yapılmasına gerek yoktur.
Bu nedenle HES in verimliliği mevsim yağışlarıyla doğrudan ilişkilidir. Başka deyişle her mevsim ihtiyaca karşılık verebilecek miktarda su bulunduran dereler bu tür HES için uygun yerledir.
Bir derenin akan suyundan elde edilecek elektrik enerjisinin miktarı veya HES sayısı derenin saniyede akıttığı su miktarı (debi) ile suyun düşürüldüğü kot farkına yani arazinin engebesine bağlıdır.
Ancak dere suyunun debisi veya bölge yağışları geçmiş yılların ortalamalarına göre alındığından gelecek yıllarda yaşanması mümkün küresel ısınma ve iklim değişiminin neden olacağı kuraklık ve debi azalması asla dikkate alınmaz.
Bu durum santraların ın enerji üretimini azaltacağından yüksek maliyetli HES yatırımının geri ödeme planını da bozar.
Serbestçe akan sudan gerçekçi planlama ve uygulamalarla elektrik enerjisi elde etmek (HES) doğaya çok az veya hiç zarar vermeyen ancak ülke ekonomisine katkı sağlayan bir yöntemdir.
HES projesinin basitleştirilmiş şekli: Resmin sağ tarafında by-pas yapılmış ve can suyu ile varlığını sürdüren dere görülmektedir. Resmin sol tarafında ise toplama havuzlarından kanallara akıtılan su yüksek kottan düşürülerek türbinleri çalıştırdıktan sonra tekrar ana dereye boşalıyor.
HES İÇİN EN UYGUN BÖLGE DOĞU KARADENİZ BÖLGESİ
Yukarıdaki özellikler dikkate alındığında HES için Türkiye’nin en uygun bölgesinin yıllık yağış miktarı ve dik topoğrafyası nedeniyle Doğu Karadeniz Bölgesi olduğunu söylemek mümkündür.
Serbest akan dere suyundan enerji elde etmek için derenin 3-5km lik kısmı by pas yapılarak bu kısımdaki suyun %60-90 lık kısmı kanallara ve toplama havuzuna alınır. By-pas yapılan derede ise canlıların yaşayabileceği miktarda can suyu adı verilen %10-30 oranında su bırakılır.
Kanala ve havuza alınan su yüksek bir kottan düşürülerek trübün ve regülatör çalıştırır. Elektrik enerjisi elde edildikten sonra görevini tamamlamış su daha sonra tekrar dere yatağına akıtılır.
HES’IN AVANTAJLARI
♦ HES ler uygun yerlerde, amacına uygun şekilde ve uygun sayıda yapıldığı takdirde, çevresine en az zarar vererek suyun tekrardan kullanılmasına olanak sağlayan, sürekli temiz enerji üretebilen sistemlerdir.
♦ HES santrallerinin bulunduğu vadide yaşayan köylü vatandaşın büyük baraj inşasında olduğu gibi başka yerlere göç etmesine gerek yoktur.
♦ Elektrik enerjisinin çevreyi kirleten kömür diğer yakıtlara göre daha fazla tercih edilmesi (temiz enerji) HES için bir diğer avantajdır.
HES’IN DEZAVANTAJLARI
♦ Sürekli ve aynı miktarda enerji üretemezler.
♦ Yağışların en fazla olduğu ilk bahar üretimin en fazla olduğu, yağışların en az olduğu yaz mevsimi ise üretimin en düşük olduğu dönemlerdir.
♦ Vadide gereğinden fazla HES bulunması dere suyunun zamanla ısınması ve su derinliğinin azalmasına neden olacağı için derede yaşayan balık ve canlıların yaşamları risk altına girebilir
♦ Öte yandan küresel ısınmaya ve mevsim değişikliğine bağlı olarak yağışların azalması ve dere yatağındaki su seviyesinin düşmesi nedeniyle hükümet doğal yaşamı korumak amacıyla çok sayıdaki HES lerin üretim lisanslarını iptal edebilir.
İKİZDERE VADİSİNİN ÖĞRETTİKLERİ!
Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nca 22 Ekim 2010 tarihinde doğal SİT alanı ilan edilen İkizdere Vadisine 26 HES projesinin yapımının planlanmıştır. Ancak 4 santral tam kapasite ile çalışmamasına rağmen dere yatağındaki suyun oldukça azalması tartışmalara yol açmış planlanan 22 HES projesinin geçerliliği sorgulanmağa başlamıştır.
Gerçekçi olmayan HES projesi yatırımcıyı zarara sokacağı gibi doğanın tahrip olmasına neden olur. HES leri gelecekte tehdit eden en önemli iki faktör kuraklık ve lisans iptalidir.
HES PROJELERİ GERÇEKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR Mİ?
Doğu Karadeniz Bölgesinde uygulanan HES projelerinin sağlıklı ve sürdürülebilir olduğunu söylemek pek mümkün değildir.
♦ Neden?
♦ Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları genel özellikleri açısından formatlanmış, gerçekleri tam yansıtmayan ısmarlama raporlardır.
♦ Vadilerde planlanan HES sayısı vadi debisini (vadide akan su miktarı) çok zorlayan veya aşan populist politikaların etkisi altındadır.
♦ Vadideki HES sayısının belirlenmesinde geçmiş yıllara ait yağış ve ısı istatistiki verileri dikkate alınmıştır. Oysa gelecek yıllarda yaşanması mümkün küresel ısınma ve iklim değişimine bağlı kuraklık olasılıkları dikkate alınmamıştır.
♦ Vadilerde herhangi bir nedenle suyun azalması ve doğanın zarar görmesi durumunda HES lisanslarının önümüzdeki yıllarda iptal edilme olasılığı yatırımcı için çok önemli bir risktir.
SONUÇ: Akan sudan yararlanmak için akıl gerekir.
Akan suyu kurutmak için akıldan yoksun olmak gerekir.
Prof. Dr. Osman BEKTAŞ 30.6.2013
obektas@ktu.edu.tr