Geçen Cuma hutbe öncesi vaazda Karşıyaka Camii’nde vaiz, bir ayet okuyarak “ En büyük hırsız namazından çalandır” dedi! Doğrudur, namazı dosdoğru kılmak gerekir. İmamın bunu hangi maksatla söylediğini veya o anki ruh halini bilemem ancak, hırsızlık yapanlara yani gerçek, elle tutulan, gözle görülen büyük maddi hırsızlıklara tek kelam etmedi! Ne güzel iş değil mi? Gerçek hırsızlara tek cümle söyleme, namazından çalanları günahkar ilan et!!! İkaz doğrudur ama namazın doğru kılınıp, kılınmasının cezasını sadece Allah verir. Bir insanın bırakın eksik namaz kılmasını, kılıp kalmaması da başkasını ilgilendirmez. Hem de hiç ilgilendirmez. Ama hırsızlık hem uhrevi, hem dünyevi olarak büyük suçtur. Cezası da çok ağırdır.
Bu kısa vaazdan sonra gelelim dün geceki maça… Evet, Trabzonspor eksikti, iyi oynamadı, hocanın takıma müdahalesi tartışılır. 2 farkla öne geçince oyunu bırakmış gibi bir halleri vardı. Tamam da maç 3-2 devam ederken Uğur Demirok’un attığı golü hakem hangi gerekçe ile vermez??? Top kornerden gelirken faulü yapan eski Trabzonsporlu Ceyhun Gülselam! O faul sonucunda bir dizi oyuncu birbirine takılıp düşüyor. Tekrarında defalarca görülüyor ki hakem ya golü verecek, ya da penaltı çalacak! Ama hakem Trabzonspor’un aleyhine faul kararı veriyor!!! “Böyle bir maçta hakem konuşulmaz” diyenler olabilir. Saygı duyarım ama bu hakeme asla… Üstelik aynı hakem Kucka’nın kafasına dirseği indiren Yalçın’a da hiçbir yaptırım uygulamadı!!!
Türkiye’de hırsızlık aldı başını gidiyor. Her türlü hırsız türedi. Üstelik güya İslam ülkesiyiz!!! En az, ya da hırsızlığın olmaması gereken belki de tek ülkeyiz. Ama gerçekler bunun tam dersini söylüyor.
Pardon, özür dilerim maç yazacaktık değil mi? Yok, sadece Hoca Nasrettin’in evine giren hırsızı değil de “ Kapını niye açık bıraktın? Pencereni niye kapatmadın?” gibi suçlamalara “ Tamam ben hatalıyım da hırsızın hiç mi suçu yok?” dediği fıkrası geldi aklıma...
Yine de siz istediğiniz yorumu yapabilirisiniz. Maç yorumu mu olur, başka bir şey mi size kalmış. Atış serbest!
“Hırsızın suçu yok mu?”
“Hırsızın suçu yok mu?”