İran ve ABD anlaşması ne anlama geliyor?

Türkiye’nin sınırlarında sinirler uzun zamandır gergin bir şekilde duruyor… IŞİD, PYG güçleri derken PKK denen eli kanlı örgütte eylem yapacağı çağrısında bulundu… Sözde PKK bu döneme kadar ateş kes ilan etmiş ve bugün eylem yapacağının altını çizerek vur

Türkiye’nin sınırlarında sinirler uzun zamandır gergin bir şekilde duruyor… IŞİD, PYG güçleri derken PKK denen eli kanlı örgütte eylem yapacağı çağrısında bulundu… Sözde PKK bu döneme kadar ateş kes ilan etmiş ve bugün eylem yapacağının altını çizerek vurguluyor… Tüm bu gelişmeler izler iken birden İran, ABD ile aynı masaya oturarak kendisinin nükleer anlamda bir anlaşma sağladığını duyurdu… Son olarak yaşanan bu gelişme ise dünyada güzel bir gelişme olarak karşılandı…

Soru :  Ama hangi dünyada? Sadece güçlülerin dünyasında mı?

ABD, Ortadoğu ülkelerini ,işgal etmeden önce 2 neden ortaya atar… Genelde birinci nedeni terör örgütleri oluyor ki, EL Kaide’ye karşı etkin bir mücadele gösterdiğini ileri sürerek Afganistan ve Irak işgalini gerçekleştirdi… Göstermiş olduğu ikinci neden ise; Nükleer silahlar… Irak işgaline sadece El kaide’yi katmamız sığ bir neden göstermek olur… İşgalde arkasına sığındığı en büyük yalan ise Nükleer silahlar…

Soru : Peki neden İran’ı vurmadı? Bir sorun mu oldu? İlerleyen bölümlerde bu duruma cevap aramaya çalışacağız…

Birinci Neden El Kaide: Tarihler 11 Eylül 2001’i gösterdiğinde ABD’yi art arta sarsan uçak saldırıları meydana geldi… Bu saldırıları üstlenen isim Usame Bin Ladin olurken, Kendi örgütünün yani EL Kaide militanlarının bu saldırılar arkasında olduğunu duyurdu… ABD, bu saldırılar hemen sonra EL Kaide yuvalarına saldırılması gerektiğini ifade ederek zaman kaybetmeden Afganistan’a ve Pakistan sınır hattına bir saldırı düzenledi… Kendi deyimiyle bir savaş ilan etti…

Not : Usame Bin Ladin Sovyetler döneminde yaşanan soğuk savaşta ABD güdümünde olan biri olduğu söylentisi her dönem ağır basmıştır… Bir çok kaynakta da bu söylemden bahsedilmektedir.

Aslında El kaide’nin ABD’ye saldırdığı ilk eylem bu olay değildi… 1992 yılında Yemen’de ABD askerlerinin kalmış olduğu otele baskın düzenleyen EL Kaide militanları hem bir örgüt olarak ilk eylemlerini gerçekleştirdi hem ilk kez ABD, Ortadoğu kökenli bir örgütün saldırısına maruz kaldı.1 bu tarihte başlayan saldırılar 2005 yılına kadar EL Kaide adında devam etti.. Örgüt toplamda 5 kez ABD’yi hedef yapmıştı… Bu saldırıların içerisine 11 Eylül’ü de kadarsak çok sayıda ABD askeri ve ABD vatandaşı canından olmuştu…

Soru : ABD, 1992 yılından başlayan saldırılara neden anında cevap vermedi de sonrasında 9 yıl sonra Afganistan’a müdahale etti? her zaman bu soru akıllarda yer tutmuştur…

Aslında ABD’nin tam olarak petrol için savaştığı da söylenemez… Büyük Ortadoğu Projesinin ilk temel atılımları İsrail devletinin bölgede kurulmasından sonra İslam devletleri arasında hizip çıkara bilmek için terör oyununu başlatmak planıydı… ABD, buradaki faaliyetini kısmen tamamladıktan sonra El Kaide’nin Irak’a kaydığını iddia etti…

2002 yılının Nisan Ayında yani Irak işgalinden tam 11 ay önce dönemin ABD başkanı Bush EL Kaide uzantılarının Irak’a geçtiğini ileri sürerek buraya müdahale edilmesini gerektiğini söyledi.2 Bu tutumundan vazgeçmeyeceğinin sinyalini veren ABD, Irak işgalinin kaçınılmaz olduğunun da tam 11 ay önceki açıklamalarıyla  da vermiş oldu… ABD, bölgeyi işgal etmeden önce bölgede EL Kaide unsurları bulunmuyordu… Bush’un açıklamaları üzerine  Usame Bin Ladin ile sorun yaşayan Tevhid ve Cihat kurucusu Zerkavi bölgeye gitme kararı aldı.3 Bu durumu kitabında yıllar sonra yazan Arap Gazeteci Fuat Hüseyin “Zerkavi’nin işgali ön gördüğü ve işgalden sadece 1 ay önce bölgeye gittiğini.”ifade ediyor…

Not : Zerkavi Bugün bazı kaynakların DEAŞ, bazılarının ise IŞİD olarak ifade ettiği örgütün kurucusudur…

ABD, Irak işgali ile birlikte bölgede yani tam olarak Ortadoğu’nun tam ortasında istikrarsız bir ülke ortaya inşa etti…. Demokrasi adı altında işgal ettiği Afganistan’ı sayısız örgütlere teslim eden ABD, Irak’ı da bu örgütlerin eğitim sahası yaparak çekildi… Şimdi bu coğrafya ya baktığınız zaman sayısız örgüt ve kan, göz yaşının hiç durmadığını fark edersiniz… Bu planların sadece siyah bir petrol değil büyük bir devletin hayalinin ilk girişi olduğunu da unutmamak gerek…

İkinci Neden Nükleer silahlar ; ABD’nin bir türlü vazgeçmediği yalanlardan bir tanesi de bu Nükleer silahlar… Hani kral adam asacağı zaman bahanesi göz üstünde kaş arar ya… Buda böyle bir bahane… Bu söylem ABD’nin ilk olarak Irak’ta çıkartmış olduğu bir yalandır diyemeyiz… Çünkü Sovyetler ile soğuk savaş yıllarında pek çok kez söylemiştir… Ama, Orayı ne Afganistan nede Irak gibi çerez yapamamıştır…

Not : Ama bünyesinde yetiştirmiş olduğu bazı örgütleri Sovyetlerin üzerine göndermiştir… Bu örgütlerde başarılı olmuştur…

Irak’ta Nükleer silahlar var diyen Bush’un açıklamasında tam 13 yıl geçti… Hala daha bir nükleer silah bulunamadı… İki kartondan uçak ve bir traktörden devşirme zırhlı bir araçtan başkada zaten silah bulunmadı… Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 5 Şubat 2003’de BM Güvenlik Konseyi toplantısında Saddam Hüseyin’in elinde kitle imha silahları var4 şeklinde açıklama yaptı… İşte Irak’ın kıyameti bu açıklama ile başladı… Aradan çok geçmeden ABD’de bölgeye girdi…

Sonuç : 1 Milyon sivil ABD tarafından öldürüldü… Batı Serebrenitsa’dan sonra en büyük vahşetini bir kez daha gösterdi… 500 Bin kayıp ve 350 bin sakat…

Şimdi aynı oyun İran’a da denendi… Önce EL kaide ile bağlantısı olduğu vurgusu yapıldı… Bu durumun imkansız olduğu herkes tarafından biliniyor… İran Şii bir yapıya sahip, El Kaide ise Selefi anlayıştan geliyor ki; birbirlerinin tam tersi fikirleri savunuyorlar… Bu durum tutmadı… Sonra işi Nükleer yalana attı… Bunu uzun yıllar sürdürdü… Ama, dünya artık 4. nesil savaşa döndü… Yani terör saldırılarına… Bölgede de örgüt sayısı fazla ve ABD’ye karşı hepsi birleşe bilir… Bu nedenle şimdi buraya girmesi olanaksız…

ABD’nin en büyük korkusu asker kayıpları… Ne kadar fazla asker hayatını kaybederse o kadar baş ağrısı demek… Bu nedenle İran ile masa üstünde anlaştı… Fakat PYG gibi bölgede bulunan PJAK’ı unutmamak gerek… Bu örgüt her an geniş eylemlere kalka bilir… Türkiye’de PKK’nın eylem yaparız demesi aslında PJAK denen örgütün İran’da durumu… İran ABD ile anlaştıysa PJAK ne olur?

Son Söz : Satranç 64 kareli bir tahta üzerinde oynanır… Oyunun hamleleri bir çok ülkenin sınırları değiştirir…

 

Dipnotlar;

1 – Türkiye’de El Kaide Unsurları sayfa 45 – 48

2 – Büyük Güçlerin Suriye Planı sayfa 141

3 – Zerkavi El Kadienin ikinci kuşağı sayfa 29

4 – El Kaide’den Post Kaide’ye Dönüşüm : IŞİD “Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi, Irak Çalışma Masası Recep Gürler, Ömer Berham Özdemir’in hazırlamış olduğu çalışma.”

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri