Kaçkar Dağları, dağcılık faaliyetleri açısından jeolojik yapısı (son buzulları - buzul çökelleri) ve vadileri ile bir cennet. Geçen hafta Kaçkarlar zirvesine Kavrun Vadisinden oldukça yaklaştım, ilk defa bu kadar yakınım zirveye. Vadi o kadar büyük ki, her adımda daha derinleşiyor ve uzaklaşıyor. Kaçkar Zirvesi Vadinin solunda tüm heybetiyle görünüyor. Vadiden zirveye bakarken insan kendini küçücük hissediyor.
Bu tarz aktiviteleri ben çok önemserim. Eğitimde doğa aktivitelerinin hiking (konaklamasız), trekking (konaklamalı), kaya tırmanışı, vb. etkinlikler yükseklere tırmanmak “kendini tanıma, risk alma, hedef belirleme, kararlı olma” kavramlarını deneyimleyerek içselleştirme süreçlerini destekler. Gerçek hayatta da herkes yükseklere tırmanabilir ancak “iyi hedef belirleme, motivasyonu ve hazırlığı tam olanlar başarıya ulaşabiliyor.”
Kaçkarlar Zirve faaliyeti artık Türk dağcıları için ilk beş zirvesinden biri olarak anılıyor. Kar leoparı ünvanlı, Everest’e tırmanan ilk Türk Nasuh Mahruki “Kendi Everest’inize Tırmanın” adlı kişisel gelişim kitabında tam da alıntıladıklarımı anlatıyor.
Mahruki kitabında “Herkes Everest'e tırmanamayabilir, ama herkesin tırmanabileceği bir Everest’i vardır. Önemli olan kişinin kendini keşfetmesi, kendi yeteneğini bilmesi ve bu yeteneğini kanıtlayacak yol haritasını bulabilmesidir” ifadelerine yer veriyor.
Kaçkarlarda hazine saklı
Kavrun dağcılar için konaklama (uyum) için konak yeridir. Birincil rota elbette Kaçkar zirvesidir. İkincil rota buzul göllere zorlu bir yürüyüştür. Muhteşem gölleri görebilmek,. Hele bir de kamp ile göllerin tadını çıkarırsanız, şahane olur. Üçüncül olarak da bulut denizinin üstünden gün batımını izlemek hedeflenebilir. Bulut denizinin üstünden güneşin batışını izlemek de harika.
Kavrun, doğası, mimarisi, yöresel değerler (kıyafet, müzik, hayvancılık) ve folkloru ile Rize’nin fark yaratan bir bölgesi. Bu farkı, dünyanın bir çok ülkesinden gelen gezginler görüyor. Gelmeye de devam ediyorlar. O zaman ne gerekli oluyor?
Doğaya, yerele, doğal olana dokunmadan turizm işletmeciliği.
Ama…
Bu bakir alanda turizm odaklı işletmecilik yapmak zor.
Nerden mi biliyorum?
Konakladığımız iki (2) gece Yalçın Şahin’den (pansiyonunda) dertlerini dinledik.
Altı (6) dava açılmış, dede yadigarı alanda yaptığı turizm odaklı işletmecilik için.
Neden?
Yasal düzenlemeler yetersiz.
Kaçkarlar’ın Alplerden ne farkı var?
Sadece rotaları işaretli olsa, gastronomisi üzerine düşünülse… para basar.
Biz, zirveyi değil ama buzul göllerin ve gün batımının inanılmaz rotalarını deneyebildik. Göllere rotamız dört saat kadar sürdü, yer yer zorlu bir tırmanış şeklinde oldu. Yollar ise ne işaretlenmiş ne de bir yol gösterici var. Patikayı takip et bulursun deniyor ama o eşsiz vadide kaybolmak çok da zor değil. Yüksek irtifa dağcılık faaliyetleri içinde bulutların üzerinden gün batımını izledim.
Yeşil yol bizi ulaştırdı ama dağlar yarılarak açılan bu yedi metrelik yol aslında “gelmeyin” diyor adeta. Detaya hakim değilim, Yeşil Yol durduruldu mu, yoksa planlanan yeşil yol bu muydu ama aracın debriyaj sistemini komple değiştirmek zorunda kaldık döndüğümüzde. Yeşil yol bu haliyle tehlikeli ve hatalı. Yine de günbatımını izlemek için o noktaya çıkmaya değer mi? Evet, muhteşem bulut denizi üzerinden bir gün batımı izlemek muhteşem. Dönüşte, Şahin pansiyonumuzun önünde akşam kamp ateşi etrafında ailece birbirimizin gözlerine baktığımız sayılı saatleri de yaşadık.
Neler mi öğretiyor?
Cesaretli olmayı ancak tedbiri elden bırakmamayı, rakibi küçümsememeyi, gereksiz risk almamayı, çözüm üretmeyi, sevdiği işi yapmayı ve yaptığı işi sevmeyi, gerektiğinde ise geri çekilmeyi bilmeyi öğretir.
Doğa muhteşem bir okul. Sayısız etkinlik türü ile öğrencilerini bekliyor.
Kavrun’da hazine apaçık ortada. Yapılacak çok şey var. Bakmak, görmek ve düşünmek gerekli.