Ülkemizin sahip olduğu en büyük kültür, tarih ve doğal miraslarından biri olan Kapodokya Bölgesindeki “Avanos” Seyrani’nin dizelerinde;
"Kör de bilir Avanos'un yolunu, çanak çömlek kırığından bellidir" diye yankılanır.
Kızılırmak’tan ve civar dağlardan ve dağların eteklerinde ki sel yataklarından alınan kırmızı yumuşak ve killi toprak, bir güzel yoğrulur; çamur, ustasının elinde şekillenerek testi, çanak, çömleğe ya da dekoratif eşyalara, birer sanat eserine dönüşür.
Avanos, Hititlerden bugüne sürmekte olan beşbin yıllık çömlekçilik geleneğine halen ev sahipliği yapmaktadır.
KTÜ Güzel Sanatlar Fakültesinde “Kapodokya’da yeraltı seramik müzesi” sunumunu, Dekan Prof Dr Sonay Çevik’in daveti ile ben de izledim.
Müzenin Kurucusu Güray Tüysüz’ün konuşması bir hayalle çıkılan yolculuğun bir müzeye dönüşmesinin hikayesidir.
Müzenin amacı ise; son onbin yılda Anadolu’da seramik olarak neler yaptık, geldiğimiz son nokta nedir, onu göstermek ve ülkemize ve insanlığa güzel bir hediye bırakmaktır, şeklinde özetlenebilir.
Güray Tüysüz adım adım müzenin yapılışını, yeraltı seramik müzesini sanal ziyareti ile birer müze gönüllüsü yapmayı başardı.
Müzeyi yer altına inşa ettiler
Güray Müze, bu el sanatının geçmiş eserlerini, bugünün çağdaş Türk ve Dünya Sanatçılarının eserlerini buluşturmuş; bir Sosyal sorumluluk projesi olarak hayata geçirildiğini öğrendik.
Ünü şimdiden ülke sınırları dışına taşan Güray Müze, aslında Kapadokya'da hayallerinin peşinde koşan Güray Tüysüz’ün de bir başarı hikayesi ayni zamanda.
İnişli çıkışlı tam yedi yıl sürmüş yeraltındaki inşaat ama asla pes edilmemiş ve ailenin desteği de hiç eksilmemiş.
Güray Tüysüz “Kapadokya yer altı müzesi” için dedesinin ve babasının da büyük rolünden söz ederken “…asıl başarı onların; onlar çömlekçiliği sevdirmeselerdi bu büyük eser asla olmazdı” cümlesi ile de usta çırak ilişkisine verdiği değeri de göstermiş oldu.
Yaşayan müze
Güray Müzenin yer altındaki inşası, yıl oniki ay çok değişik etkinliklere de ev sahipliği yapması ile dünyada eşi benzeri yok.
Bayburt Baksı Müzesinden sonra Kapadokya’da ki Güray yeraltı seramik müzesi de övgüyü hak ediyor.
Müzelerimizin çoğalmasını dileyelim…