Benim de eski yıllarda birazcık serinleme fırsatı bulduğum,Atlas okyanusunun kıyısındaki Lizbon’un Estadio da luz stadyumunun üzerine umutlar inmeye başlamış mıdır sizce ?
Alaca karanlıkta çise düşmüş çim zeminin de,top başı yapılacak olan bir UEFA gününün gece vakti için, önümüzdeki sezon adına, karamsar olmayacak bir zamandır,bu zaman...
*
Babam da evde ellerinin avuç içini, çenesine dayamıştı. Dirseklerini de pencere altındaki pervaza yaslayarak, oturduğu yerden buğulanmış camdan dışarıya bakıyordu.
Her evde D-smart kanalı olmayınca,yanı başındaki, 49 yıllık tarihi olan antika radyomuzdan hiç olmazsa,bir yıl aradan sonra gelecek bir tur türküsüyle, içindeki sıkıntının biraz olsun rahata kavuşmasını bekliyordu.
Futbolla arası çok iyi olmasa da, Trabzonspor’un yenilgisin de ve yıllardır elinden masa başı oyunlarla alınan şampiyonlukların üzüntüsünü, bir kaç saat de gideremediğine hep tanık olmuşumdur.
*
Trabzon’da hafiften denizden esen rüzgar, kombine biletlerin satışına da
yansımaya başlarken,yapılan 4’ü yabancı 9 yeni transferle birlikte,Estadio da luz da Trabzonspor’u 65 bin kırmızı beyazlı taraftar bekliyor bu gece.
Kırmızılılar,kartallar ve Kırmızı Şeytanlar diye adlandırılan, Portekiz’in en ünlü takımı yenilmeyecek cinsten değildir bilesiniz.
*
Kupa Amarika’dan dönen Oscar Cordoza ve Maxi Pereira’nın oynamamasının yanı sıra, Luis da Silva, Nolito ve Pedro Saviolo’nun günlerinde olmaması da dileğimizdir
tabi ki… İlk 30 dakikada Trabzonspor gol yemez de oyunu kontrolünde tutarsa,neden tarihine yeni bir paragraf daha eklemesin.
Geçen yıl Liverpool takımını elinden kaçıran Bordo Mavili kramponlar, yeter ki bu takımı eleyeceklerine inansınlar, Çünkü; Liverpool dan hiçbir üstünlüğü yok.
*
Babam, Avni Aker ‘in deniz tarafındaki kale arkası tribününe yakın olan evinin içinde her nedense oflayıp, puflayıp bir tur atmaya devam ediyor, camın kenarına gelip gökyüzünün griliğine doğru gözlerini dikiyor “ Yine yağmur yağacak “ diye mırıldanıyor ve öylesine derinlere doğru dalıp gidiyordu.
Arada bir romatizmalarından, şikayet edip dururken 76’sına merdiven dayamış babam, yine camdan dışarısını seyrediyor, karamsar bir şekilde kendi kendine konuşuyor, aslında bana işittiriyordu.
“ Ramazan geldi çattı, deniz de balık –malık da kalmadı... Bordo gözlü hamsi bile kaçtı geçen sene buralardan,bakalım çingene palamudu da Eylül’de sürü halinde gelir mi ? ” dedi ve dayanamadı, ekledi “Acaba uşaklar,bu turu geçer mi ? ”
*
Fildişili Zokora,Polonyalı Adrian,Brezilyalı Henrike ve Çekoslavak Celustka, bu ilk ciddi sınavınız,gösterin bakalım kendinizi,yıkılmaz duvar mısınız ,kartonpiyer mi ?
Jorge Jesus Benfica‘nın teknik direktörü her ne kadar “ Tabzonspor karşısında favori değiliz” diyorsa da inanmayın o tilkiye,şark kurnazlığı yapıyor kendince.
Şimdi bırakalım bu maç öncesi teknik,taktiği detaya geçmeden bir kenara, Şenol hoca ve hatırı sayılır para kazanan futbolcuları unutmayın ki ; Bu iş bir sinerji ,azim,hırs ve saha içerisinde kenetlenme gerektirir,başarı için birlikte hareket etmeli ve birbirinizin hatasını anında müdahale ile kapatmalısınız.
Gün gelir adama sorarlar “ Yönetim ve taraftar yapması gerekeni yapıyor,siz ne yaptınız ? “
Hadi bakalım,gazanız mübarek olsun…
Trabzon kenti, toplu taşımacılık için raylı sistemi ve lösemi çocuklar için, hastaneyi acilen bekliyor