Trabzon Belediyesi ile Karayolları arasında Moloz mevkiinde yaşanan sorun fındıkkabuğunu dolduracak kadar değil.
Trabzon"un yıllardan beri başını ağartan çöp sorunu Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu ve Bayındırlık Bakanı Faruk Özak"ın büyük destekleri sonucunda çözüldü.
Yıllardan beri Trabzon"un başına bela olan çöp sorunu ortadan kalktı.
Trabzon halkı denizden gelen pis kokuyu daha teneffüs etmiyor.
Ama gelin görün ki iş bununla bitmiyor.
Belediye Başkanı Canalioğlu, Söz verdik, sözümüzü tuttuk ifadelerinin bulunduğu Karayolları sınırları içerisinde imiş.
Ha 20 metre ilerde olmuş ha 20 metre geride olmuş
Ne fark eder..
Molozdan, Akçaabat"a arasındaki yol güzergahına bakıldığında asılan levhaların hepsi yol kenarında olmasına rağmen Karayolları Genel Müdür Vekili Mahmut Çelikcan Trabzon"da Karayolları bölge müdürlüğü yaptığı zaman bunları görmemezlikten geliyordu. Şimdi ne değişti. Ankara"ya gittikten sonramı aklına bunlar geldi. Ve Canalioğlu"nun çöple ilgili asılan levhasına kafayı taktı.
Vay vay vay
Sen misin oraya panoyu asan, derhal onu ordan kaldır, kaldırmazsan biz kaldırırız gibi demeçler veren Karayolları Genel Müdür vekili Mahmut Çelikcan dediğini de yaptı.
Hemde gece aldığı bir kararla baskın yaptırırcasına levhayı olduğu yerden kaldırttı.
Türkiye"de yaşanan çarpıklıkları Karayolları görmüyor da, Trabzon"da Moloz mevkiine asılan bir levhayı mı görüyor.
Trabzon Belediye Başkanı yaptığı hizmetleri vatandaşlarına duyurması kadar doğal bir hakkı olmaz.
Bu her yerde böyle Türkiye"nin dört bir tarafında bulunan illerdeki belediye başkanları da hizmetlerini vatandaşlara böyle reklâmlarla anlatıyor.
Ankara"da Melik Gökçek, İstanbul"da Kadir Topbaş, Türkiye"nin turizm cenneti olan Antalya"da Menderes Türel bunlar levha asmıyorlar mı asıyorlar.
Peki, onların levhalarını Karayolları Genel Müdür Vekili Mahmut Çelikcan neden kaldırmıyor.
Mahmut Çelikcan Milletvekili seçimlerinden önce Trabzon Karayolları bölge müdürü idi. Daha sonra Mersin"den Ak Parti onuncu sırada milletvekilliği adaylığını koydu. Kazanamayınca Adana"da Karayolları müdürü oldu. Daha sonra Trabzonlu bakanımız Faruk Özak onu ödüllendirerek Karayolları Genel müdür vekiliğine atadı.
Ne yaptı Çelikcan diğer illerdeki çarpıklaşmalarla uğraşamayacağını anlayınca Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu"nun astığı levhaya gücü yetti.
İşte burada çiftte standart var.
Bu konuda AK Parti belediye encümen üyesi ağabeyimizle konuştuk.
Kendisine bu soruyu sorduğumuzda.
Karayolları"nın levhanın oradan kaldırılmayla yanlış yaptığını söylüyor.
Ha sen yaptın, ha ben yaptım
Yapılan çalışmayı vatandaşa iyi aktaran ve anlatan kazanır.
Bu hizmet yarışıdır.
Başka parti olmuş veya olmamış bu hizmet Trabzon"a yapılıyor.
Başka bir şehre yapılmıyor.
Doğru söze nedir.
ÖZEL HASTANELER!
Türkiye"de insan sağlığına ne kadar önem verildiğini biliyoruz.
Bir doktora muayene esnasında düşen hasta sayısı günde 100"ü geçiyor.
Doktorlar hastaya soruyor; "Neyin var?"
Hasta tam derdini anlatacak, doktordan durumu anladığına dair "Tamam" geliyor.
Önündeki reçeteye iki ilaç yazıp "Bunları kullan" diyor.
Bunlar devlet hastanesinde yaşanan şeyler.
Birde özel hastaneler var.
Devlet hastanelerinde göremedikleri(!) ilgi ve alakayı görmek isteyen vatandaşlar özel hastanelere gidiyorlar.
Yani hastalıklarını karşısındaki doktorlara anlatmak isterler.
Özel hastanelerde aynı devlet hastaneleri gibi SSK, Bağ-Kur ve emekli sandığı hastalarına bakıyorlar.
Hem bu sağlık kuruluşlarından ücretlerini alıyorlar, hem de özel hastaneye gelen vatandaştan giriş ücreti alıyor. Giriş ücretini aldıktan sonra hasta hangi bölümde muayene olacaksa oraya sevk yapılıyor. Sevk yaptırdığı yerde ayrı bir ücret veriyor.
Yani bir hasta özel hastanede muayene olmak isterse 80 YTL"ye muayene olup çıkıyor. Bunun yanında sağlık karnesi hangi kuruma bağlı ise onunda işlemleri yapılıp, oradan da bir ücret alınıyor.
Bu yapılanlara bu zamana kadar kimse sesini çıkartmadı.
Ancak gelin görkünki özel hastanelerde de hastalarla ilgilenen yok..
Geçenlerde bir ağabeyimizi aradık; özel hastaneye cek-ap yaptırmaya gittiğini ama pişman olduğunu ifade etti.
Kendi sağlığı için özel hastaneye cek-ap yaptırmaya gitti.
Çek-ap"ı yarıda bıraktığını ve hastaneden çıktığını söyledi.
"Allah düşmanınım düşmanını bu özel hastanelere düşürmesin" dedi.
Bunu söylerken ekonomik anlamda söylemediğini belirtti.
Ne doktorlar ilgileniyor, ne de hemşireler.
Acaba özel hastaneler hastalara ne kadar önem veriyor.
Bunu bir araştırın diyerek telefonu kapattı.
Bizimde özel hastanelerle ilgili bazı kuşkularımız vardı.
Demek ki bu kuşkularımız doğru çıkıyor.
Ne diyelim.
Allah herkesin yardımcısı olsun..
AYDOĞAN"IN PROJELERİ
Tufan Aydoğan"ı herkes tanır.
Yıllardan beri Trabzon"da müteahhitlik yapan bir değerli ağabeymiz.
Doğru bildiğini söyler.
Trabzon"da sevilen bir simadır.
Yatırımlarını başkası gibi Trabzon"un dışına yapmıyor.
Doğup büyüdüğü şehre yapıyor.
Trabzon"un kalkınması için elinden gelen tüm çabayı gösteriyor.
Yıllardan beri siyasetin içerisinde yer alan Tufan Aydoğan, iyi bir Trabzonsporluluğun yanı sıra hiçbir zaman parti ayrıcalığı yapmadı. Parti gözetmeksizin maddi veya manevi olarak herkese desteğini verir.
Trabzonspor yönetiminde olsun veya olmasın hangi yönetim olursa olsun her konuda desteğini vermeye hazır olan bir kişiliğe sahip.
Aydoğan Albayrak yönetimine de Trabzonspor için kafasında oluşturduğu projeleri anlatmak istedi. Ama olmadı.
Şimdi gelen Sadri Şener yönetimine kafasında daha önce tasarladığı projeleri anlattı.
Başkan Şener, Tufan Aydoğan"ın bu projeleri hataya geçirilmesini istedi.
Tufan Aydoğan, ağabeyimiz bu konuda çalışmalara başladı.
Bir iki hafta içerisinde Trabzonspor için kafasında tasarladığı projeleri hayata geçirecek.
Bu projeler hayata geçtiği taktirde Trabzonspor maddi sıkıntı çekmeyecek.
Hadi hayırlısı diyelim.
Biz asıl konumuza gelelim.
Geçenlerde Ticaret Sanayi odası oda üyeliğinde 50.yılını dolduran ve 2006 yılı kazançları üzerinden yüksek düzeyde gelir ve kurumlar vergisi ödeyen işadamlarına ödül verdi. Tabi devlete karşı görevini yapan işadamlarını ödüllendirmek manevi anlamda güzel bir şey.
Ama bunu yaparken damga versini veren iş adamlarımızdan Tufan Aydoğan"ı unutuldu.
Ticaret Sanayi odası gelir ve kurumlar vergilerine veren işadamlarını ödüle layık gördü.
Ama karşılığında ona bir ödül bile verilmedi.
Ticaret ve Sanayi odası böyle bir çalışmamız yok.
Bir araştıralım ondan sonra bakarız.
Bu konuda hassas davranan Aydoğan hakkını bir dilekçe yazarak aradı.
Çünkü o da devlete karşı görevini yerine getiriyor.
Nasıl gelirler ve kurumlar vergisini veren iş adamlarımıza Ticaret ve Sanayi odası manevi anlamda ödül veriyorsa Damga vergisi veren iş adamlarımıza da bu ödüle layık görüşmesi gerektiğine inanıyoruz.
Çünkü Vergi haftası geldiğinde devlet ne yapıyor.
İnsanlarımızı bilgilendirmek için afişler asıyor, reklâmlar yapıyor bu konuda dünya para harcıyor.
O zaman damga vergisi veren iş adamlarında Ticaret ve sanayi odasının yaptığı ödül töreninde isimlere olması gerekir.
Gelecek yıllarda Ticaret ve Sanayi odası yetkilileri bunu gözden kaçırmamalarını arzu ediyoruz.