Ligin 14. haftasında Trabzonspor Medicalpark kendi sahasında her sene kendine yüksek hedefler koyan Banvit ile karşılaştı. Trabzonspor Medicalpark ligde en son galibiyetini 12. haftada TED Ankara Kolejliler’e karşı aldıktan sonra geçtiğimiz hafta Uşak Sportif’e bu hafta da Banvit’e mağlup olarak galibiyet serisini de arkasında bırakmış oldu. Karşılaşmanın favorisi olan Banvit karşılaşmayı baştan sona önde getiren takım oldu. Her pozisyonda 2-3 alternatifi olan Banvit geçen seneden daha iyi bir takım kurmasına rağmen, bir önceki sene coach Dimitris Itoudis ile yakaladığı istikrardan uzak bir görüntü sergiliyor.
Müsabakada özelikle savunma sertliği ön plana çıktı. Boyalı alanda inanılmaz bir mücadeleye şahit olduk. Trabzonspor Medicalpark, çember altında üstünlüğü hücum reboundlarında 17/4, genel anlamda da 41/32 lik bir istatistikle ele geçirse de aldığı reboundları kullanamamanın verdiği rahatsızlık skor üretiminde de pozitif anlamda bir değerle sonuçlanamadı. Rakip, takımımızı iyi analiz ederek özelikle hücum etkinliğimizi, Dwight Hardy’i çok iyi savunarak, ve pick’n roll savunmasında sürekli konsantre kalıp, atılan her topa hamle yapıp yardım getirerek son derece zaafa uğrattı. Çember altında sanırım sakatlandığı için oyunda çok fazla kalamayan Veremeenko ve oyunun son bölümünde 5 faul alarak oyunu terk eden Dragicevic sayesinde boyalı alan üstünlüğünü de ele geçirmeyi başardık. Fakat oyunun sonunu iyi oynayabilecek bir kadro yapısına sahip olmadığımız için son topu doğru kullanmayarak maçı kaybettik. Rakibin kadro derinliğine rağmen önümüzdeki hafta başlayacak Avrupa kupası mesaisi oyun konsantrelerini de olumsuz etkiledi. Rakibin altyapıdan gelen ya da genç oyuncularla oynamayı tercih etmesi de oyunun sürekli gidip gelmesine neden oldu.
Trabzonspor Medicalpark’ta ise dışarıdan skor beklenilen Hardy’nin yukarıda da belirttiğim gibi sert savunma ile yılgınlaşması, Bost’un ise her karşılaşmada yaşadığı skor üretmedeki etkisizliği, takımın Sean Marshall’ın eline kalmasına neden oldu. Fakat Marshall’ın attığı 15 sayı maçın kazanılmasını sağlayamadı. Velickovic son periyoda kadar sahada etkinliğini korudu. Fakat doğal olarak mevcut sakatlığı onun böylesi sert maçları aynı etkinlikte tamamlamasına engel bir etmen. Dolayısıyla son periyodu aynı verimlilikte oynayamadı. Can Altıntığ rakiplerin artık önlem alması nedeniyle Lawal ile pick’n roll oyunlarını artık birkaç hafta öncesine göre rahat oynayamıyor. Gani Lawal ise oyunda kaldığı yaklaşık 15 dakikalık bölümde çember altında son derece mücadeleci bir oyun sergiledi. Fakat hemen her yazımda belirttiğim bench zafiyeti oyuncuların paylaşımdaki yetersizliği ön plana çıkararak, performansın düşmesine sebep oluyor. Karşılaşmanın son toplarını geçen hafta Uşak maçında olduğu gibi doğru kullanamadığımızdan sonuç bu hafta da aleyhimize bir görüntü ile tamamlandı. Karşılaşmanın bitimine 12 saniye civarında bir zaman olmasına rağmen Hardy’nin topu hızlı hücum sonrası düzen dahilinde değil de aceleyle kullanması maçın kaybedilmesindeki sonuç bölümü olarak gösterilebilir.
Karşılaşmada dikkat çeken bir durum da, rakibin 21 yaş ve altında 4 oyuncuyla sahada olmasıydı. Bu durum, Türk basketbolunda oyuncu yetiştirilirken de yarışılabileceğinin önemli bir göstergesi sanırım. Altyapı anlayışının öneminin kavranması açısından da son derece önemli diye düşünüyorum. Bu, her sene ağustos ayında altyapıya 15-20 tane oyuncu alıp, sezon bittiğinde hemen hepsiyle yollarını ayıran, her sene aynı anlayışı tekrar ederek altyapılarda mahalli başarılarla yetinen, kendi değerlerine sırtını dönüp, A takıma oyuncu kazandırmadan ziyade antrenöre takım hazırlayan anlayışlar için de bazı doğruların nasıl yapılması gerektiğinin mesajlarını birilerine verir umarım.