Keşke Görele'den yine dönseydiniz!

Turgay Beşyıldız Yazdı "Keşke Görele'den yine dönseydiniz!"

Türkiye’de futbolun sadece 1 ve 2.lig de, genç takımlar ve de amatör kümelerde oynandığı dönem.

Tarih 1973 yılı, yine bir mayıs ayı…

Türkiye 2.Ligi Kırmızı Grupta son hafta maçları oynanacak. Galibiyete iki puan yazıldığı ve ikili averajın değil, gol averajının geçerli olduğu sezonlar… Kayserispor ile Trabzonspor’un puanı aynı 36, bordo mavililerin gol averajı +12, Kayserispor’un gol averajı +15, Trabzonspor o son hafta kendi evinde Gençlerbirliği’ni, Kayserispor’da kendi evinde Orduspor’u ağırlayacak. Gençlerbirliği küme potasından son anda kurtarmış olan zayıf bir kadroya sahip, Orduspor ise güçlü bir ekip ve ligde 5.sırada.

Kayserispor’un Orduspor’u en 1-0 yenmesi halinde, Trabzonspor’un Gençlerbirliği’ni 5-0 yenmesi gerekiyor ve o gün bu skorları her iki takımda yakalayabilecek güçte. Kent bu maça kilitlenmiş. Trabzonspor ilk kez 1.Lige çıkabilmenin mücadelesini ve heyecanını yaşıyor.

O gün güneşli bir pazar, takvim yapraklarında 27 Mayıs yazıyor.

Trabzonspor takımı maç yemeğini yemiş, Boztepe’de kısa bir yürüyüşten sonra, takım halinde oturmuş semaverde çay içiyor ve maç saatini bekliyorlar. Heyecan dorukta, taraftarlar şampiyonluk hazırlığı yapıyor. Bordo mavili oyuncular sahaya geliyor ve iki grup halinde kale arkalarında ısınmaya başlıyorlar. Trabzon’a bir haber düşüyor. Maçtan ya bir gün önce ya da maç sabahı, Ankara-Trabzon uçağında Gençlerbirliği’nin üç genç oyuncusu Faruk, Bayram ve kalecilerinden Eser ( ilerleyen yıllarda Galatasaray’ın kalesine geçmişti.) üniversite sınavlarına girdikleri için, takımlarının kampına sonradan son anda katılmak adına maça havayoluyla geliyor. Bir yöneticileri de Ali A. Görele’den gelmiş, onları havaalanından alıp beraber kampa dönecekler. Anlatılanlardan hatırladığım kadarıyla, Trabzonspor’un rahmetli eski bir yöneticisi Özcan K. de ya uçakta ya da Trabzon Havalimanı’nda üç oyuncuyu ve idarecilerini tanıyınca, bu maçla ilgili aralarında ‘ Maçı Kayseri’ye sattınız mı? Satmadınız mı?’ şeklinde bir tartışma yaşanıyor. Bu tartışma havaalanında devam ediyor ve kavgaya dönüşüyor. Yönetici Ali A. Trabzon Havalimanı’nda, Trabzon ve çevresinde eğitime ve eğitim kurumlarına o yıllarda çok bağış yapan ve yüzlerce öğrenciye burs veren ama aynı zamanda da duruma ve ortama göre de sert bir mizacı olan rahmetli Özcan K. tarafından sert bir şekilde tartaklanıyor. Üç genç oyuncu korkmuş ve ürkek bir halde, yüzü çok sert darbelerde maruz kalmış Gençlerbirliği yöneticisi Ali A. da hırpalanmış bir durumda, Gençlerbirliği kafilesinin hafta içinden beri kampta olduğu Giresun’un Görele ilçesindeki otele gidiyorlar.

*****

Trabzonlu 18 yaşında ki Gençlerbirliği’nin genç oyuncusu Asım’da o gün kadroda, Görele’de takımla kampta. Trabzon’dan telefon açan dayısının ‘ Burada ortam çok gergin ‘ ifadesine, Asım ‘’ Dayı, biz buraya maç oynamaya geldik. Kimseden teşvik, meşvik primi vallahi almadık. Billahi bir şey almadık. Biz çıkıp adam gibi oynayacağız. Skor ne olur bilemeyiz’’ demiş. Otele dönenlerde, aynı şeyi Trabzon’da ortamın çok gergin olduğunu söylüyorlar. O sıra, maça çıkmak için Görele’de kampta olan Başkent kafilesinin başkanı yok, haftalar önce istifa etmiş. Yerine kongreye kadar kulübün Genel Kaptanı Oğuz Atalay bakıyor. Atalay ve yöneticiler ve kırmızı siyahlı teknik heyet, bir grup nazı geçen oyuncu bu durumu rağmen, hatta Oğuz Atalay’da ‘’Ne olursa olsun maça çıkalım, çıkmalıyız.’’ derken, bir kısmı da ‘Hayır çıkmayalım. Eğer 5-0 yenilmezsek buradan çok kötü dayak yiyerek çıkarız’ görüşüyle karşılaşmayı oynamaya yanaşmıyor ama henüz karar verilmemişken, bu arada dönüş kararının kırılma noktası yaşanıyor.

Trabzon’da o yıllarda faal olan 13-14 tane amatör futbol takımından birinde futbol oynayan, ilerleyen yıllarda Trabzonspor’da teknik direktörlükte yapan önemli bir isim ve bir grup arkadaşı bu oteli basıp, ‘Kayseri’ye mi çalışıyorsunuz? Maçı mı sattınız? Sahaya çıkacaksınız ulan’’ şeklinde bağırıp, çağırıp karşılıklı itişmeler, kalkışmalar yaşanınca, otele gelen polis duruma el koyuyor. Bu olayın üzerine arkadan hemen toplanan Gençlerbirliği’nin oradaki yetkili isimleri, çıkan son kararla oteli terk edip, Görele’den geri dönüüyoooorr.

Orta hakem maç saati start veriyor ama seranomi de Gençlerbirliği yok.

(1972-1973 Sezonu Trabzonspor'un bir ilk 11'i, soldan sağa : K.Bülent(K), Şenol, Hüseyin, İlyas, Hüsamettin, Talat, Kadir, Cemil, İhsan, Necati ve Şener)

Başkent ekibi sahaya çıkmadığı için 3-0 hükmen yenik sayılacak ve puanı Trabzonspor’un 39’da kalacak, averajı Kayserispor ile aynı rakam +15 olacak. Ama aynı gün Kayserispor, Kayseri’de Orduspor’u 1-0 yenmesi halinde puanı 39 olacak ama gol averajı +16 olacak ve 1 gol farkla evet, evet sadece 1 gol farkla şampiyon olup 1.lige çıkacak.

… Ve öylede oluyor. Trabzonspor adına bu maçı seyreden, Trabzonspor’un eski takım kaptanlarından nam-ı diğer Gabak Coşkun’da ( Coşkun Şahinkaya) Kayseri’de tribünde. Orduspor, Kayseri önünde çok iyi mücadele etmesine rağmen, uzatma sürelerinin olmadığı o dönem, maçın bitimine 2 dakika kala iyi direndiği sarı kırmızılar önünde golü yiyor. Karşılaşma Kayserispor’un 1-0’lık galibiyetiyle sonuçlanıyor ve Kayseri takımı şampiyon olup 1.lige çıkıyor. Şimdi burası tartışmaya açık. Gençlerbirliği cephesi Trabzon’da karşılaşmaya çıkmamakta haksız mı? Ya da her ne olursa olsun böyle bir kritik son haftada, maça çıkmamakta haklı mı? Bu artık anılarda kaldı. Ölenlere rahmet, yaşayanlara selamet diliyoruz.

Yalnız şunu belirtmeden geçemeyeceğim. Başkent ekibinin 2010-2011 sezonunda da, Trabzonspor’un averajla elinden alınan şampiyonlukta, Ankara’da mart ayı içinde Fenerbahçe’ye 4-2 nasıl, ne şekilde kötü yenildiği halen daha gözlerimizin önünde!
*****

Şimdi buraya bir ara verip, başka bir konu için Kayseri’ye gidelim; 1973’ün ardından yıllar sonra 1997-1998 sezonu, 34 haftalık ligin 30.haftasında Kayserispor kendi evinde Trabzonspor’u ağırlıyor. Bende NTV’de çalışıyorum bu karşılaşmada basın tribünündeyim. Güneşli güzel bir gün yine, şampiyonluk iddiasından uzaklaşmış Trabzonspor, biraz isteksiz oynuyor Kayserispor ise kötü oynuyor ama yinede yakaladığı net gol pozisyonlarını cömertçe harcıyor. Bitiş düdüğü çaldığında, Kayserispor sahasında bordo mavililere 6-5 yenilerek, puansız ayrılıyor ve tam küme potasına giriyor. Buna rağmen Kayserispor, kalan son 4 haftada Ç.Dardanel’i içerde ve İstanbulspor’u deplasmanda mağlup ediyor. Altay ile deplasmanda berabere kalıyor. Şampiyon olan Galatasaray’a, İstanbul’da farklı mağlup oluyor. Haliyle kendi evinde 6-5 yenildiği ve kendini ateş hattına attığı Trabzonspor maçından sonra, Trabzon’da yer yer ‘Kayserispor ile 1973’ün hesabı görüldü ve hesap kapandı’ diye konuşuluyor. Çünkü Gaziantep son anda kümede kalmış, Kayserispor ve diğer iki takım küme düşmüştür. Ardından yıllar sonra Trabzonspor ve Kayserispor, her iki takım da kardeş kulüp oluyor. Aslında sporun her branşında ne olursa olsun, her zaman derim, kim hak ediyorsa o galip gelsin.

Arkamıza şöyle bir yaslanıp fotoğrafa bir bakalım; Süper ligde Denizlispor, Erzurumspor ve ikili averajla Ankaragücü takımları küme düştü. Düşen tüm takımlara geçmiş olsun. Şimdiiii, yine bir mayıs ayı ve aradan tam 48 yıl geçmiş. Aynı iki takım Kayserispor ve Gençlerbirliği, bu sefer birbirleriyle hesaplaştı. Kayseri ekibi, kendi evinde şampiyonlar Ligine oynayan Fenerbahçe önünde bir puan ararken 2-1 mağlup olmasına rağmen kümede kaldı. Bu sefer Trabzon’da sahaya çıkmama gibi bir kararının söz konusu bile olmayacağı Gençlerbirliği takımı da, Medıcal Park’ta dostça geçen 90 dakikada, Trabzon’da Ekuban’ın ayağından yedikleri golden sonra, ikinci yarının ortalarında Ayite ile beraberliği yakalaması rağmen ki, bir puanda yetmiyor ve Afobe’nin son dakikalardaki golüyle 2-1 yeniliyor ve süper lige veda eden 4.takım oluyor. Bu karşılaşmada ilklerde yaşanıyor. Sezon başından beri sakat olan, bordo mavililer ile tek bir maça dahi çıkamayan Norveçli Trodsen, ilk kez 21 kişilik kadroda yer alırken, alt yapıdan yetişen 19 yaşındaki Diyarbakırlı Hakan Yeşil, ikinci yarı ortalarında ilk kez A takım formasını giyerek siftah yapıyor.

(2010-2011 Sezonu Trabzonspor'un bir ilk 11'i, soldan sağa ayaktakiler; Jaja, Burak, Giray, Egemen, Umut, Onur. soldan sağa oturanlar; Engin, Serkan, selçuk, Cale ve Colman.)

2010-2011 sezonunda emniyet teşkilatında ve mahkeme de ki şike dosyalarında Fenerbahçe ile birlikte adı geçen dört kulüpten, Bucaspor ve Eskişehirspor o sezondan birkaç yıl sonra küme düşerken, Gençlerbirliği’de iki gün önce düştü. Sivasspor takımı ise süper ligde devam ediyor!

E, ne demişler: Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner!

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri