Kim ne derse desin.
Defans oyuncusu olmasına rağmen, geçen sezon Trabzonspor’un gol kralı olan ve karşıdan, yandan gelen toplarda iyi yükselen Uğur, bu takımda niye oynamaz bilen varsa geri gelsin.
Daha önce Haber61.tv ekranlarında ve Radyospor‘da söylemiştim, şimdi de yazıyorum.
Defans bloğunda orta göbekte Uğur Demirok bence her zaman olmalı, önünde yada arkasında kim oynarsa oynasın, hiç önemli değil.
Yan toplarda iyi yükselmesi ve gol şansının özellikle duran toplarda da iyi olması da, başka olumlu bir etken.
*
Ben anlamam arkadaş, deplasmanda değil, kendi evinde oynuyorsan Burak ve Rodallega ikilisiyle çift santrafor başlamalısın.
Henüz güçlenme yolunda olan Abdülkadir’i, gerekirse kurtarıcı olarak , evet yanlış okumadınız kurtarıcı olarak bile, 2.yarı da oyuna sokabilirsin.
Diri bir rakip defansı önünde ki Abdülkadir ile yorgun bir defans önündeki Abdülkadir‘in farkını anlamak lazım. Anlayamayan varsa tribüne yanıma oturmaya gelsin.
Abdülkadir, ikinci 45 dakikada her zaman oyunun kaderini değiştirebilecek özelliğe ve yeteneğe sahip iken, onu lazım olduğu karşılaşmanın son bölümünde güçsüz bırakmak, bu çocuğu zor duruma düşürmek, benim mantığıma ters aga.
Orta hakem zaten Leyla!
Benim bu sahada ne işim var der gibi…
Durica’nın iki bariz hatasından ve Okay’ın rakibini arkadan kovalamakta Alman tankı gibi çok ağır kalması, Serginho ve Larsson’un imza attığı goller, ilk devreyi ev sahibinin rüyasında görse, inanmayacağı bir skorla kapatmasına neden oldu: 0-3
*
İkinci yarıya Durica’nın yerine, daha önce yapması gerektiği gibi Castillo’yu oyuna sokan Ersun hoca, acaba Alanyaspor’un bize yaptığını, bu akşam biz Akhisarspor’a yapar mıyız? diye düşünmüş olabilir.
Buna rağmen ikinci yarının ilk dakikalarında Lopes ve Castillo’nun takımları adına direklerden dönen şutları, oyuna daha fazla hareket getirdi diyebilirim.
Abdülkadir ‘in kendi çabalarıyla getirip attığı attığı gol, bordo mavililer için bir umut olurken, bir dakika sonra kazandığı penaltıyı eski bir Trabzonsporlu Henrique ile gole çeviren konuk ekip, yine 3 farkı bulunca tribünlerden ‘’Ersun istifa‘’ sesleri gelmeye başladı.
*
Oyunun üçte birlik son bölümüne, yani son 30 dakikaya girildiğinde de, Olcay yerini Rodallega’ya bıraktı.
Trabzonspor adına bu her iki değişiklikte giren ve çıkan oyuncular doğruydu ama skor tabelası 1-4’ü gösteriyordu.
İkinci bir golle acaba beraberlik gelir mi diye düşünen Trabzon kenar yönetimi, defanstaki sıkıntının devam etmesiyle yine Henrique’nin akıl dolu gölü, kötü rüyayı gerçeğe dönüştürdü.
Okay Yokuşlu, son haftalardaki ağır ve kötü görüntüsünü maalesef bu gece de devam ettirdi.
*
Arjantinli Sosa, hem kendini hem bizi kandırdığını zannediyor. Adam resmen tatile gelmiş, bir güneş yağı eksik.
Yazık, inanın bu oyunculara verilecek bu paralara yazık. Devre arası yabancı futbolculardan Sosa da dahil, 3-4 tanesini hemen paketleyin gitsin, kulübün parasını kurtarın bari.
Akhisar takımında, Trabzonspor’un alt yapısından yetişen Trabzonlu oyuncular, bordo mavililerde de yabancı oyuncular! Bir yerde terslik var demek ki ; gerisini o çocukları burada iken yuhalayarak ve Akhisar’ın attığı gollerde ‘’gol’’ diye sevinen taraftarlar düşünsün. Kimler bağırdıysa!
Oyunun son dakikasına girildiğinde şu son cümleyi yazıyor ve yazıyı gönderiyorum. Arkadan ne olur bilmem!
‘’Evet, artık bir kan değişikliği şart.
Fazla geç kalmadan, kim istifa edecekse etsin, bu gece bekliyoruz’’
Çünkü; bu rezillik hepimize yeter.
Kim istifa edecek?
Kim istifa edecek?