Kıymetli İyi Gün Dostları

“İyi gün dostu gerekli” diyor yazar. Önceleri çok da manalı bulmadım.Dahası, kötü gün dostlarının önemine dikkat çeken bir gönderme var bu söyleyişte dedim. Ama hayır. Adam haklı; iyi gün dostları lazım artık şimdilerde…İnsanlar birbirlerinin keyiflerini,

“İyi gün dostu gerekli” diyor yazar. Önceleri çok da manalı bulmadım.

Dahası, kötü gün dostlarının önemine dikkat çeken bir gönderme var bu söyleyişte dedim. Ama hayır. Adam haklı; iyi gün dostları lazım artık şimdilerde…

İnsanlar birbirlerinin keyiflerini, başarılarını mutluluklarını paylaşamaz, onlarla sevinemez olmuş. En son ne zaman kendinizle alakalı iyi bir haberi paylaştınız ve cevaben de onlardan sıcak samimi bir tepki aldınız?

Zor soru kabul.!

Bir tanesinin çocuğu sınavlarda çok başarılı, “Aman, duyulmasın nazar olur.” demekte.

Diğeri işinde çok iyi bir hamle yapmış, saklı tutuyor, sevincini paylaşmıyor korkusundan.

Haklı olmalarından korkuyor insan. Gerçekten saklamalı mıyız müjdelerimizi?

İstenmez olmuş başkalarının mutluluğu, keyfi.

Diğer taraftan sıkıntılarınızda da pek az dost vardır yanında. Ama fazlasıyla bakmaya geleniniz olur. Merak edilir nasıl üzüldüğünüz, ne kadar bunaldığınız, sıkıldığınız.

Psikolog bir arkadaşım cenaze evleriyle bozmuş. Gelenleri gözlüyor.

Yas evi; üzgün yıkık bitik insanlar malum.

Yakınları paylaşıyor acılarını, hakikaten samimi olanlar da var çok şükür.

Ya o bakmaya gelenler…Aralarında fısır fısır konuşarak acını bir o yana bir bu yana çekiştirenler. “Gerçek yüzler çıkıyor ortaya” diyor.

Neden böyle olduk diye sormadan duramıyor insan. Sorduk; ama cevap işi karışık.

Öncelikle kendimize dürüst değiliz ki doğru cevabı bulalım.

Mesela öğütler değişmiş; “Akıllı ol, kendini kullandırma” diyoruz çocuklarımıza.

“Ezdirme kendini..” “Kimseye boyun eğme..”

Çok rica ederim ama, bunun doğrusu “Aman yavrum büyüklerine saygılı ol, hak yeme, kimseyi kırma..” değil miydi?

Ne bilelim, belki de değildi.

Bu insanlar gibi bir kaçı değiştirdi benim hayatımı. İş sahibi oldum, para kazandım.

Yürüdüm, ama hayal kırıklığıyla büyüdüm.

Artık kızmıyorum onlara. Hatta içeriden içeriden sevesim bile var. Ee lazımlar ne de olsa.

Ama, anneyim ben. İşte bu noktada biraz zorum var. Nasıl anlatırım ben sizi çocuklarıma? Hangi yanınızdan bahsederim.

Kanatmaktan zevk alışınızdan mı, insan kullanmalarınızdan mı, hasetliğinizden çekememezliğinizden, küçük dünyanıza tıkılıp dışarıdakileri tenkit ederek, olumsuzluktan beslendiğinizden mi?

Hırslarınızın derinliğinde boğulan sınırlı yeteneklerinizden mi?

Vazgeçtim. Sevmedim ben sizi..

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri