Bir kitap şu satır ile başlıyordu... "Kökü Tarihe Uzanan Bir Sorun..." Evet gerçekten de öyle bir sorundu bu... Herkesin aklında, hayatında veya hatıratında bu sorunla ilgili bir anısı vardır... Hele son 33 yıldır siyasilerin yanlış hamleleri ile daha da derinlik kazanmış bir sorundan bahsediyoruz.... Evet; neden bahsettiğimi az çok anladınız... Siyasal Kürtçülük ve ayrılıkçı Kürtlerin hareketleri...
Biz ne sorunu 1980 öncesinden nede sonrasından ele alacağız... Biraz daha aşağılara inceğiz... Az gideceğiz uz gideceğiz dere tepe düz gideceğiz 1787 yılında nam salan Kürtçülüğün babasının yanında bir nefes alarak oradan kısa bir zaman tüneli geçişi ile tekrar 2014'de geri döneceğiz...
"Bölücülük anlamında Kürtçülüğün öncüleri Kürtlerin kendileri değil, emperyalist devletlerin hizmetindeki yabancı misyonerler, gezginler ve konsoloslardır." diyor Bilal Şimşir yazmış olduğu Kürtçülük kitabında... Bir bakıyorsunuz ki 1787 yılında Garzoni isimli bir adam çıkıyor ve Avrupa'dan kalkarak özellikle o zamanki Osmanlı şimdi ki Türkiye'ye gelerek kaybolan diller hakkında araştırma yapıyor... Üstelik adam Öyele bir araştırma yapıyor ki Diyarbakır ve etrafından bir de lakap alıyor "Kürtdolojinin babası" Bizim saf Kürt kardeşlerimizde bunun peşinden gidiyor... Bu aynı zamanda Peter olan Garzoni Rus Kürtçülerindir...
Bunu özellikle yazdım...
Bugün Kürtler Esed rejimine karşı savaşıyor... Rusya ise Esed'i savunuyor... Yani anlayacağınız Bu ayrılıkçı Kürt hareketinin en temelinde yatan sorunun baş mimarları Ruslar şuanda kazmış oldukları kuyunun içine düşüyor... Buradan çıkalım... hemen 2014'lü yıllara dönmek yok... Bu Garzoni, tam 18 yıl boyunca buradan kaybolan bir dil var iddiasında bulunuyor... Sonunda da bir sözlük çıkarıyor Kürt sözlüğü yayınlıyor buna öncülük ediyor... Kürt Grameri'ni Roma'da İtalyanca olarak basan bu şahsiyet ne ilginçtir ki İtalya ve etrafında kaybolan diller için çalışmalara zaman ayırmamış...
Bu Garzoni, hemen yanı başında duran Bask Dili, Katalan Dili, Fal Dili ve İskoç diline hiç merak salmamış... Direk olarak benim ülkeme gelmiş ve 18 yıl kalarak Kürt dilinin anatomisini çıkarmış... Sonrasında da bir çığır açmış peşinden bir dünya Misyoneri, yani günümüz sözü ile ajanı Anadolu'ya taşımış... Tarihte dünyanın en tanınmış misyonerleri Bergk, Kalporth, Hammer gibi bazı isimlerinde bu durum ilgisini çekmiş buralara gelerek araştırma yapmış... Bu adamların hareketleri ve yazdıklarını kendilerine kılıf sayan sözüm ona günümüz Aydınları da sözde bir Kürtçülük icat ederek yola çıkmış...
Peki; tarihte ilk Kürt dernekleri nerede kurulmuş dersin değerli okur...
Pariste bir Kürtçe Okul açılmış 1827 yılında (Bu okul 40 sene durmadı); hemen peşinde Rusya bir Kürt konsolosu atamış, söylerken bu durum böyle yayılmış gitmiş...
Dönelim 2014'de...
Şimdi Ayrılıkçı Kürt hareketleri 33 senedir memlekete bela oldu... PKK adında kurmuş oldukları bir örgüt ile ateş yerine çevirdikleri bu sokaklarda sözüm ona aydınlarında desteğini alarak buralar bizim diyor... Nereler senin kardeşim..? diye sorduğun zamanda işte; sende üstte yazdın ya Kürtlerin tarihi 1787 yılında daha eski diye...
Evet Kürt aydınlar bunu böyle görüyor... Yani tarihi işine göre yorumluyor... Bir İngiliz konsolosunun 1810 yılında tutmuş olduğu rapordan yola çıktığınız zaman ayrı bir kavim olmayı bırakın direk olarak Türk ile aynı hayatı yaşadığınızı neden inkar ediyorsunuz... Hani sizin hocalarınız var batıda onlarında bir dönem fikir babalığını yapmış İngiliz Konsolos Greswicke Ravlinson'a göre; Kürtlerin Turani kavimden olduklarını ve konuşmuş oldukları dilin Turani dillerin içerisinde olduğunu söylüyor...
Şimdi; sen ey Aydın; herşeyi yorumlarken her şeyi ince ince araştırdım diyeceksin sonra bu detayı atlayacaksın... Yok ben Turan Kökeni nedir bilmiyorum diyorsan... Ona da yer vereyim burada tek satırda... Turan demek; eski dilde Türkistan'ın adına Turan denirdi... Türk akraba topluluklarının bir arada yaşamsına ve bir bütün olarak kalmasına Turan Kavimleri denirdi... Burada yazılan ve iddia edilen tarihi bilgiler Bilal Şimşir'in Kürtçülük Kitabında vardır...
PKK, bugünlerde neyin çırpınışını veriyor bunu da sizlere son bölümde yazarak bu taşeron örgütü de burada bitirelim... Avrupa ve Adam öldürmeye doymayan ABD'de kendisine bölgede petrol kuyularını ayarlarken bu "Leş Kargas" örgüte de uyuşturucu patronluğunu vermiş...
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre; Bir yılda ele geçen uyuşturucu maddeler aşağıda yer almakta
Eroin – 4 Ton 584 Kg
Esrar – 36 Ton 554 Kg
Kenevir – 17 Milyon 958 bin 469 kök
Bazmorfin – 4 bin 305 gram
Afyon sakızı – 22 kg
Kokain – 710 Kg
Sentetik uyuşturucu 344 bin 135 Kg
Bölgede Uyuşturucu madde kullanan kişiler anlamadan PKK’ya yardım ettiği uzmanlar tarafından dile getirildiğini de unutmayalım... Şimdi sana soruyorum... Ayrılıkçı Kürt Kardeş; senin Kobani'de ölmeni içine dert eden ne bu Avrupa devletleri ne ABD, nede birilerinin uşağı olan PKK... Kürt ölmüş kimin umurunda bunlar... Dün Irak halkına yaptıklarını yarın sizlere yapacaklar bunu unutma...
PKK'nın uyuşturucu verileri sadece ele geçirilen olarak Kaçakçılık 2014 Raporunda yer almaktadır...
NOKTA