Geçen hafta DOĞA TARİH’in Zigana Köyündeki trekking (doğa yürüyüşü) etkinliği güzel bir sonbahar gününe denk geldi.
Sivil toplumculuk etkinliklerinden geriye kalan anılar tesadüfen oluşmaz; özellikle doğa etkinliklerinde iyi planlama içinde pek çok ayrıntıyı barındırır.
Kötü hava yoktur, hava koşullarına göre giyinerek evinden dışarı çıkan insanlar vardır. Yağmuru, çamuru, karı, fırtinası, isi, pusu var iklimin.
Trekking etkinliklerinde kaybolma, ayağı kayanın başına istenmedik bir kaza gelmesi kuvvetli olasılıklardır.
Katılımcılar, aktivite planına göre alınmış önlemlere uygun davranışları zamanla içselleştirerek, takım halinde hareket bilinci kazanırlar.
Bu etkinlikler kollektif aklın gelişmesine de önemli katkılar sağlar.
Aktivitelerle oluşumuna katkı sağlanan (takım olma- kolektif akıl) bu kültür, her alanda birlikte iş yapma altyapısının de temelini oluşturur.
Günümüzde, her alanda başarı hikayelerini etkili liderlerin kurduğu iyi takımlar yazmaktadırlar. Doğada gerçekleştirilen trekking aktivitelerinın yararı tam da buna hizmet eder. Bu etkinliklere katılıp, takım halinde hareketi (çalışmayı) içselleştirenler küresel çalışma hayatında aranan insanlar olurlar.
Kollektif akıl bugün hayranlıkla baktığımız batı demokrasilerinin insan kaynağının önemli bir özelliğidir.
Bugün büyük köye dönüşen dünyamızda “başkaları ile birlikte iş yapma” becerisini kazandırmamız, eğitimin öncelikli konusu olmalıdır.
DOĞA TARİH dışında Yelken, kürek çekme ya da tırmanma gibi takım sporları özendirilerek, aranan nitelikli insan profilinin oluşmasına önemli katkı sağlanır. Zaman planlamalarını uyan ve şiddetle savunan, başkalarına duyulan saygının da temeli bu etkinliklerden beslenir.
DOĞA TARİH üye ve dostları kolektif aklı, dayanışmayı, aynı duyguları yaşamayı, takım disiplinini her etkinlikte biraz daha öğreniyor, içselleştiriyorlar.
Güneşin yakıcı etkisini çam, ladin ve göknar ağaçlarının gölgeleri engelledi..
Rotamızın zengin bitki çeşidi, birkaç km'de buz gibi kaynak suları, güneş ve orman inanılmaz bir kombinasyon oluşturdular.
İlk durak Işıklar Mahallesi (Mahronda). Alene’dan başlayan araçlı ilerleyişimiz Maruflar Camisini (1826) geride bırakarak Lendap’ a kadar sürdü.
Lendap’tan başlayan trekking Çayköy ve Vizeronda meziresi – yaylası, Limni gölü yol ayrımından Godil’e vardı. Buz gibi suyu Godil’i piknik alanı yapmış.
Etkinliğin finalini Alene’de Şengül Bişiren’in evlerinde yaptık.
DOĞA TARİH üye ve dostları bu etkinlikte çocuklar gibi şendik; molalar da bile horon teptik.
Sakal Likenim ile tanışma
Bir süre Zehra Öztürk (Ziraat Yük. Müh.) ile yürüdüm. Bak bu gördüğün “sakal likeni”. Hem iyi hem kötü; Likenler temiz hava göstergesi, tıbbi bitkilerdir. Usnik asit içerirler. Bu bileşik bakterilerin üremesini engeller, haricen yara iyileştirici ve kan kesici olarak; ağız ve boğazdaki hafif iltihaplanmalarda da kullanılmaktadır.
Neresi kötü?
Likenler üzerinde bulundukları bitkilerin su ve minerallerine ortak olurlar ve bitkilerin dallarını sararak güneş ışığından faydalanmalarını engeller, bir süre sonra da bitkinin kurumasına neden olurlar.
Sakal likenlerinin kuruttuğu ağaçlar içimizi acıttı.
Zigana köyünde iyi ağırlandık ve uğrlandık
Şengül Bişiren'in menüsündeki ürünlerden biri de "bişi" adlı çörekti. "Bişi" önemli günlerde ya da misafiler için pişirilirmiş. Aynur Çınaroğlu "bişi"yi anlattı. Kemal tahir, Orhan Kemal'in köy romanlarında ismi bişi, pişi sıkça geçtiğinden söz ederken, bişi sanki roman sayfalarından fırlamış gibi masadaydı. Bu bilgi notu içinde öğretmenime teşekkür ederim.
Gelecek hafta Kadirallak/ Tonya “trekking” ya da hava durumuna göre Gümüşhane Kuşburnu Festivaline …