Kuralları yeniden öğrendik

Bu ülkenin yöneticileri  her konuda ve her dalda''çifte standartları'' uygulayarak bizleri şaşırtmaya devam ediyorlar. Birçok doğru bildiğimizin meğerse yanlış olduğunu görüyoruz zaman içerisinde.Meğerse bugüne kadar gerek yöneticiliğimiz döneminde, gerek

Bu ülkenin yöneticileri  her konuda ve her dalda''çifte standartları'' uygulayarak bizleri şaşırtmaya devam ediyorlar. 
Birçok doğru bildiğimizin meğerse yanlış olduğunu görüyoruz zaman içerisinde.
Meğerse bugüne kadar gerek yöneticiliğimiz döneminde, gerek yazılarımızla yol göstermeye çalışırken saçmalamışız.
Sporcularımızı, okuyucularımızı yanlış yönlendirmişiz.
Son on beş günde öğrendik ki biz hiçbir şey bilmiyormuşuz!
Malum, meş"um ve meşhur Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasından başlamak istiyorum.
Belki bazı okuyucularımız, konunun güncelliğini kaybettiğini düşünebilirler ama bence o müsabaka ve olayları sürekli gündemde tutmalı ve birilerinin suratına her fırsatta vurmalıyız.


-Mesela futbol alanı içerisindeki teçhizata zarar vermek, kart gerektirmiyormuş (Bakınız 12 Nisan 2009 GS-FB müsabakası.Canlandıranlar ;Selçuk Şahin ve kale direği)
-Mesela yan hakeme el ve kol ile şiddetli itiraz ,kart gerektirmiyormuş (Bakınız 12 Nisan 2009 GS-FB müsabakası.Canlandıran; Sabri Sarıalioğlu)

-Mesela rakibe arkadan müdahale kart gerektirmiyormuş (Bakınız 12 Nisan GS-FB müsabakası.Canlandıranlar;Emre Belözoğlu,Emre Aşık ve diğerleri)


-Mesela yerde yatan rakibini çamaşır gibi silkelemek kart gerektirmiyormuş.(Bakınız 12 Nisan 2009 GS-FB müsabakası .Canlandıran;De Santıcs,çamaşır rolünde;Semih Şentürk)

-Mesela sahaya bir kişi atlarsa ve bu seyirci misafir futbolcular tarafından dövülmezse ev sahibi takım bir maç ceza alıyormuş.(Bakınız TFF PDFK 16 Nisan 2009 kararları. Ve kıyaslayınız Trabzonspor-Sivasspor müsabakasında sahaya atlayan seyirci Sivassporlu futbolcular tarafından dövülmüş, Trabzonspor beş maç ceza almıştır.)

-Mesela trübünlerin gerilmesi,trübünlere zarar verilmesi ve sahaya seyirci girmesi ile birlikte ,hakem soyunma odasına gidip müsabakayı tatil etmiyormuş.(Bakınız 12 Nisan 2009 GS-FB müsabakası hakemi Fırat Aydınus ve kıyaslayınız Trabzon'da 30 saniyeyi oynatamayan Bülent Demirlek )

Sonuç olarak;
Maçla ilgili 6 futbolcunun toplam 18 maçtan men cezası alması beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.Müsabakaya eklenen ektra süre bir dakika az oynatılsaydı, ya da Lugano oyundan alınmış olsaydı, herkesin yaptığı yanına kar kalmayacak mıydı ?
Neyse ki futbolun tanrıları buna müsaade etmedi de hak yerini buldu.
Ve bizler bu müsabaka sırasındaki hakem yorumları, ve sonucundaki TFF kararlarından sonra uygulanan çifte standartları görerek TFF nin ve MHK nin iflasına bir kez daha şahit olduk.
 
CEZALAR FİKSTÜRE GÖRE Mİ VERİLİYOR !
1-Yönetmeliklere bakılarak ;
Ceza kurulu toplanur,Disiplin ve ceza yönetmeliğine bakılır , işlenen suça ve raporlara göre cezalar verilir ve tebliğ edilir.
2-Fikstüre bakılarak;
Ceza kurulu toplanır, fikstüre bakılır,sıradaki müsabakaların önemine göre verilecek maç sayısı belirlenir.
Bizim kurullarımızda cezalar verilirken büyük ihtimalle ikinci şık uygulanıyor.Ne tesadüfdür ki Fenerbahçeli sporcuların aldığı cezalar Beşiktaş ile oynayacakları hafta bitmiş oluyor.  
 
 
UYGUNSUZ DEMEÇLER
Bülent Uygun;
Kazandığı müsabakalardan sonra sus-pus ,kaybettiği puanlardan sonra  caz-cuz...
Arşivlerde saklıdır, ne zaman kaybetse suçlu hakemler,yalan,dolan.Oysa aldığı her puanda;Din,İman,Müslüman.
''Çoban'' dediği hakem, Beşiktaş-Bursaspor maçına verilince koparıyor kıyamet,Trabzonspor Deniz Çoban'la birlikte İstanbulspor maçında puan kaybedince, beyefendide sükunet. 
Bülent Uygun yetmedi ''teşvik,şike'' diye çıktı Mecnun başkan,peki ama kimdi Trabzon'da Bülent Demirlek'i sahaya çıkartmayan!
Ve nihayet;
Politik olarak her demecinde Trabzonspor'u yücelterek konuşmaya çalışan, ancak bilediği dişlerini göstermemeyi başaramayan Uygun, Trabzonspor maçı ile ilgili son demecinde ''Bir damla kan akması bile bizi üzer '' diyiverdi.Mide bulandıran bu demeciyle de taraftarı gergin ve huzursuz hale getirdi.
Yetkililere sesleniyorum,Bu müsabaka Türk futbolu adına 1996 yılındaki Trabzonspor-Fenerbahçe müsabakasından çok daha önemlidir. 
Bu müsabaka yüksek riskli ilan edilmeli, Sivasspor'un olası puan kaybında ise Bülent Uygun  beş kişiyle marke edilmelidir.
Büyüklük hazmetmeyi bilebilmektir ve alçakların yükselmesi gerçekten çok tehlikelidir.
 
VE HAKEMLER
Federasyonun bu müsabakayı sıradan bir maçmış gibi gündüz maçı statüsüne alması ve hiçbir iddiası kalmayan Fenerbahçe'nin maçının gece oynanmasını anlamak mümkün değil.''Yayıncı kuruluş'' denilecekse bu maçın reytingi beş Fener maçı eder.Şimdi gelelim maçın hakemine;
Deniz Çoban,Bünyamin Gezer gibi Formda hakemler son haftalarda Trabzon,Sivas ve Beşiktaş'ın maçlarına verilerek bu maçtan uzaklaştırıldı.

Ve bu maçta Cüneyt Çakır görevlendirildi.Cüneyt Hoca en son 3-2 kaybettiğimiz Gaziantepspor maçının hakemi.Aynı hakemle Sivasspor Gaziantep'i 3-0 yenmiş.Cüneyt Hoca 19 Kasım 2006 da Sivasta 1-0 kaybettiğimiz maçın da hakemiydi.

Ben daha çok bu kadar tecrübeli yan hakem varen bugüne kadar hiçbir debide görev almamış, final niteliğinde hiçbir maça çıkmamış, hep sıradan müsabakalarda görevlendirilmiş yardımcı hakem Selçuk Kaya ve son oynanan olaylı Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasında Fırat Aydınus'un yardımcılığını yapan Bahattin Duran'ın performanslarını merak ediyorum. 

İlk yorum yazan siz olun
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.

Yazar Yazıları Haberleri